1. Anasayfa
  2. Bilgi Bankası

Zeka ve Akıl Oyunları


0

“Oyun; çocuğun işidir.”

 

‘’Çocuklar niçin oyun oynar hiç düşündünüz mü? Yapacak başka işleri olmadığı için mi? Yoksa ayak altında dolanıp anne-babalarını lüzumsuz yere meşgul etmemek için mi? Elbette hayır! Oyun çocuk için gerçek bir ihtiyaçtır ve onun bedensel, psikolojik, sosyal ve zihinsel gelişimi açısından çok önemlidir.’’

  • Piaget’e göre oyun bir uyumdur.
  • Montaigne oyunu, çocukların en gerçek uğraşıları olarak tanımlamıştır.
  • Montessori oyunu, çocuğun işi olarak nitelendirmiştir.
  • Grass’a göre oyun bir pratiktir.
  • Oyun çocukların zorunlu değil gönüllü Oyun çocukları fiziksel ve duygusal olarak rahatlattığı için zihinsel olarak da öğrenmeye elverişli bir ortam sağlar.
  • 1903’te Froebel İnsanların Eğitimi adlı kitabında oyunun sembolik parçalarını vurgulamıştır. Oyunun doğasında belirgin bilinçli veya bilinçsiz amaç olduğunu belirtmiştir. Bu yüzden anlamı için oyun incelenebilir. “Çocukluğun en üst gelişimi oyundur. Çünkü bu çocuğun ruhunda neler olduğunu tek başına serbestçe ifadesidir…  Çocukların oyunu sadece bir spor değildir, birçok anlamlarla doludur.” (Froebel–1903 sayfa, 22)
  • Oyun neden önemlidir? Oyun çocuğun bilişsel, duygusal ve sosyal gelişimine yardımcı olmaktadır. Çocuklar oyun ile dış dünyayı tanır, hayata dair denemeler yapar, hayal ile gerçeği ayırt edebilmeyi öğrenir. Kısacası hayatla mücadele etmeyi deneyimler. Bu anlamda oyun, çocukların duygu ve düşüncelerini kolaylıkla ifade edebildiği en uygun dildir. Oyun çocukların gelişimine katkıda bulunurken aynı zamanda mutlu eder.
  • Oyun, çocuğun fiziksel, zihinsel, dil ve sosyal kapasitesinin gelişmesine fırsat vererek toplum içindeki sosyal rolünün ve kendini diğer bireylerden ayıran özelliklerin farkına varmasını sağlar. Çocuk oyun sırasında kendisini ve çevresiyle ilgili bilgileri ifade etme olanağı bulur.
  • Oyun, çocuğun fiziksel, zihinsel, dil ve sosyal kapasitesinin gelişmesine fırsat vererek toplum içindeki sosyal rolünün ve kendini diğer bireylerden ayıran özelliklerin farkına varmasını sağlar. Çocuk oyun sırasında kendisini ve çevresiyle ilgili bilgileri ifade etme olanağı bulur.
  • Oyun, çocuğa kurallara uymayı, sorumluluk almayı, işbirliğini ve diğer insanlara saygılı olmayı öğretir. Ayrıca girişimci olma, tehlikeyi göze alma, karar verme ve problem çözme yeteneğinin gelişmesine yardımcı olan önemli bir unsurdur. Bunların yanı sıra, oyun sırasında çocuğun kendisine güvenini geliştirme, duygusal ve sosyal ihtiyaçlarını karşılamada, kendi kendine yeterli olabilme gibi nitelikler kazandırır.
  • Çocuklar oyun yoluyla öğrenirler, farklı beceriler geliştirirler. Farklı yaşlarda farklı oyunlar çocuğun ilgi alanına girer. Her oyun, çocuğun gelişim aşamalarında farklı ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik ortaya çıkar. Çocuk, oyun yoluyla kendini ifade eder, kendi deneyimleriyle öğrenir, kendi yeteneklerini anlama ve değerlendirme fırsatı bulur.
  • Oyunu sadece çocuğu oyalayan, vakit geçirmesini sağlayan bir araç olarak görmek, oyunun çocuğun iç dünyasındaki yeri ve önemini çok aza indirmek anlamına gelir.
  • Oyun oynamanın çocuğun gelişiminde ve eğitiminde yarattığı etkiler birkaç açıdan değerlendirilebilir. Bu etkilerden biri oyunun çocuğa sağladığı bedensel faydalardır. Çocuk oyun oynarken bedeninde biriken enerjiyi boşaltma fırsatı bulur. Ve bunu toplum tarafından kabul edilen bir yolla yapmış olur. Koşma, atlama, zıplama ve alet kullanımını gerektiren oyunlarda enerji boşaltmanın yanı sıra çocuğun kas sistemi de gelişir.
  • Oyunun çocuğun gelişiminde yarattığı bir başka etki de çocuğun ruhsal sıkıntılarla baş etmesinde yardımcı olmasıdır. Çocuk, günlük hayatta yaşadığı kaygılarını, korkularını ve sıkıntılarını yetişkinler gibi kelimelerle anlatamaz. Ancak oyun yoluyla onu gerçekten korkutan, kaygılarından, üzen konuları dışa vurur ve bu konularla baş etme yolları geliştirir. (korsan) Oyunun, hem çocuğa sıkıntılarını dışa vurup rahatlama fırsat sağladığından hem de sıkıntılarıyla baş etme yolları geliştirmesine yardımcı olduğundan, çocuk üzerinde iyileştirici bir etkisi vardır. Bu yüzden çocuğun oyun oynaması, çocuğun gelişimi için çok faydalı ve yapıcı bir süreçtir. Oyunun bir diğer işlevi de, çocuğun içinden gelen saldırganlık hislerini uygun yollarla ifade etmesine olanak tanımasıdır. Çocuklar bu hislerini oyun yoluyla dışa vurur ve kendilerini rahatlamış hissederler.
  • Çocuklar oynadıkları nesneler yoluyla zihinsel gelişimlerini ilerletirler. Her yaşta oynamak için seçilen nesneler, o yaşın ihtiyaçlarına göre şekillenir. Çocuklar farklı şekillerde, boyutlarda, renklerde oyun malzemeleriyle oynayarak objelerin anlamını, renklerini, boyutlarını değerlendirmeyi öğrenir. Oyun yoluyla, çocuk çevresini ve hayatı keşfeder.
  • Çocuk oyun yoluyla gerçek yaşamda kendisini rahatsız eden durumları veya diğer kişilerle paylaşamadığı olumsuz duyguları ifade edebilir ve bu olayları sembolik olarak oyununa yansıtabilir. Çocuk sadece etkilendiği olayları sergilemekle kalmayıp, aynı zamanda da anlatamadığı kaygılarını dile getirir ve olayı somutlaştırarak kendi istediği bir çözüm yolunu bulmaya çalışır. Bu şekilde de kaygılarından kurtulabilir.
  • Ayrıca çocuk oyun sırasında mutluluk, acıma, korku, kaygı, sevmek, sevilmek, dostluk, düşmanlık, güven duymak, ayrılık, bağımlılık, bağımsızlık, kin, nefret gibi birçok duygusal tepkiyi de öğrenebilir. Tüm bunlara ek olarak oyun sayesinde duygusal tepkilerini kontrol etmeyi ve denetim altına almayı da başarabilir.
  • Çocuğa oynamayı men edip devamlı ders çalışmaya zorlamak onun kalbini öldürür, zekasını köreltir ve hayatının neşesini kaçırır. Sonunda çocuk dersten kurtulmak için bir hile düşünür. (lmam-ı Gazali)
  • “Oynamasını bilmeyen bir çocuk,(bu küçük ihtiyar) hiçbir zaman düşünmesini öğrenmeyecek olan bir büyüktür.”  Jean Chateau.
  • Çocuk için oyun onun gelişimin en önemli safhasıdır. Onun oyun esnasında yapmış olduğu her davranışın mutlaka bir gerekçesi vardır. Vermiş olduğumuz bir oyuncağı fırlatan bir çocuğa tekrar oyuncağı verdiğimizde yine fırlatıyorsa aslında bize kendi gücünü göstermeye çalışmaktadır. Onlara bağırdığınızda odalarına çekilip oyuncak bebeklerine sizi şikayet edip onlarla dertleşiyorsa unutmayalım ki çocuğumuz yaşamış olduğu bir çok olayı sizle paylaşmaya çekiniyor demektir.

OYUN VE FAYDALARI…

  • Çocuklar oyunlar ile kişilik kazanır oyunla temel davranış becerilirini şekillendirirler.
  • Grup halinde oynanan oyunlar ile kurallara saygı (sıra alma), kendini ifade etme, çabuk karar verme, arkadaşına yardım etme gibi birçok olumlu davranışı kazanırlar.
  • Oyun ile çocuğumuzun özellikleri hakkında fikir sahibi oluruz örneğin oyunlarda arkadaşlarına emirler veren onları yönlendiren bir çocuğun liderlik özelliğinin fazla olduğu neticesine varabiliriz. ‘’Bir insanla bir saat oyun oynayarak, onun hakkında onunla bir yıl konuşarak keşfedebileceğinizden daha çok şey keşfedebilirsiniz’’Plato.
  • Oyunlar ile çocuklar sosyalleşir ve toplumun bir parçası olma yolunda önemli bir adım atmış olurlar.
  • Oyunda kurallara uyan bir çocuk toplum içinde de kurallara uyma davranışını sergilemekte sıkıntı yaşamaz.
  • Oyun ile çocuk kendini ifade etme ve hakkını arama gibi olumlu sosyal özelliklerinin gelişimine katkıda bulunur.
  • Oyunlar yoluyla ruh sağlığı bakımından, sağlıklı ve dengeli bir kişilik kazanır. Çocukluğunda oyun oynayan, kitap okuyan, arkadaşlık ilişkileri edinen bir kimse ileriki yaşamında da bu alışkanlıklarını sürdürerek dinlenme olanağını bulur ve boş zamanlarında zararlı alışkanlıklar edinmekten korunmuş olur.
  • IQ’nun, ergenlik döneminde değişebildiği ortaya çıktı.
    İngiliz bilim adamlarının, sonuçları Nature dergisinde yayımlanan araştırmasına göre, varsayılanın aksine çocukların IQ’su zaman içerisinde değişim gösterebiliyor. Bilim adamları, yaşları 12 ile 16 arasındaki gençler üzerinde yaptıkları araştırmada, dört yıl arayla çocukların IQ’sunu ölçtü ve manyetik rezonans görüntüleme tekniğini kullanarak beyinlerini inceledi.
    Araştırmada yer alan İngiliz bilim adamı Prof. Cathy Price, çocukları oldukça erken yaşta değerlendirme ve eğitim hayatını belirleme eğilimine dikkati çekerek, sonuçların ise çocukların yeteneklerinin ilerleyen yaşla da geliştiğini ve IQ’larının önemli ölçüde artabileceğini gösterdiğini söyledi. 
    Price, başarılı çocukların ise IQ’larının düşebileceğini belirtti.İnsanlarda yeteneğin yıllarca aynı kaldığı düşünülüyordu.

Çocukların IQ sunda 13 puanlık artış

  • Berkeley üniversitesinde çalışan nörolog Dr. Silvia Bunge, uzun süredir çocukların zekalarının gelişimini anlamaya yönelik çalışmalar yapmaktadır. Birkaç yıldır da bazı beyinlerin diğerlerinden daha iyi çalışmasını sağlayan şeyin tam olarak ne olduğunu anlamak için çocukların zekalarını ölçüp beyinlerini taramaktadır. Bu çalışma ona çocukların başarabilecekleri zihinsel süreçlere ve bunların nasıl test edilebileceğine ilişkin benzersiz bir sezgi kazandırdı. Geçen yıl, Bung ve mezun olmuş eski öğrencileri çocukların akıllarını eğitip, eğitemeyeceklerini anlamak için denemeye karar verdiler. Çalışmaları kulağa oldukça basit gelebilir, fakat sonuçlar alabildiğince şaşırtıcıydı.
  • Bunge’nin ekibi oyunları geçmişte devletin yaptığı sınavlarda düşük puanların alındığı Oakland’daki bir ilkokula götürdüler. Araştırmacılar bazı 2., 3. ve 4. sınıflara oyun oynamak için dersten sonra okulda kalmalarını rica ettiler. Çocukların zeka seviyesi (IQ) ortalama 90 civarındaydı ve beyin hızları (zekanın bir alt testi) yüzde birlik dilimde 27. sıraya koydu. Çocukların ailelerinin eğitim düzeyi ise ortalama olarak liseden terktiler. Bu çocuklar her eğitim politikasının hedeflemeyi umduğu ve her sorumluluk duyan liderin onları nasıl geliştireceği hakkında üzerinde düşündüğü çocuklardı.
  • İlk olarak farklı zihinsel işleyişler gerektiren kullanıma hazır kutu oyunları, kart oyunları ve video oyunlarını aradılar. Bu oyunlardan bir bölümü çocukların akıl yürütme yeteneklerini harekete geçirdiği için seçildi. Çünkü bu oyunlar ileriyi görme, planlama, kıyaslamalar ve mantıksal bütünleme gerektirir. Seçilen oyunlar Set, Trafik sıkışıklığı bulmacası Rush Hour, Qwirkle (Domino ve Scrable ın karışımı). Nintendo DS için Picross ve Big Brain Academy oyunlarını seçtiler. Bilgisayar için iki oyun daha seçtiler; birisi Azada diğeri ise Chocolate Fix.
  • Haftada iki kere, çocuklar bu oyunlarla 1 saat 15 dakika oynadılar. Her 15 dakikada bir çocuklar beyinlerinin yeni bir şeyle meşgul olmalarını sağlamak için yeni bir oyunun bulunduğu masaya geçtiler. (Nörologlar oturumların eğlenceli olmasının önemli olduğunu düşünüyorlardı.) Sadece 8 hafta sonra, toplam 20 saatlik oynama süresi sonunda Bunge’nin ekibi çocukların zekalarını yeniden test ettiler. Özellikle çocukların mantıklı düşünme yeteneklerini merak ediyorlardı. Zekayla ilgili klasik teorilere göre, mantıklı düşünme yeteneği hem zekanın temel elemanı hem de değiştirilmesi en zor olanıydı. Allyson Mackey, Bunge’nin çalışmayı denetleyen öğrencisi, en fazla 3 – 6 puan arasında bir ilerleme görebileceğini düşündü.
  • Bunge, yetişkinlerle yaptığı eğitim çalışmalarından sadece sınırlı bir gelişmenin mümkün olduğunu bildiklerini söyledi. Fakat gelişme çok büyüktü. Çocukların mantıklı düşünme puanları, ortalama %32 artmıştı. Bu oran IQ standartları açısından düşünüldüğünde çocukların IQ su ortalama 13 puanlık bir artış göstermişti. Bu artışın değerini daha iyi algılamamız açısından şu bilgiyi vermemiz gerekir: bir çocuğun IQ su bütün bir okul yılı süresince normalde 12 puan artar. Bunge ve Mackey çocuklara tam olarak hedeflenen oyunları vererek yalnızca 20 saatlik oyun oynama süresinde bu puanı geçti.
  • Belki Bunge’nin verilerindeki en önemli bulgu oyunlarla yapılan çalışmaların ihtiyacı en çok olan çocuğa en çok yardımda bulunduğudur. Seviye olarak çocuk ne kadar aşağıdan başladıysa bilişsel gelişimi o kadar hızlı ve fazla oldu. Bu eğitim yoluyla yapılmaya çalışılan faaliyetlerde oldukça nadir görülür. Genellikle en çok faydalananlar zeki çocuklardır ve başlangıçta mücadele eden çocuklar hayli geride kalır. Daha küçük sınıflar, öğretmen eğitimi, özel okullar ve tüm gün programları gibi geniş çaplı eğitim reformlarının milyonlarca dolarlık maliyetleri vardır.

TÜZDER ÇALIŞMASI

  • ‟TÜZDER, İstanbul Aydın Üniversitesi ve İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü işbirliğiyle 3 devlet okulunda ve bir anaokulunda yürütülen proje kapsamında ilkokul Sınıflara ve anaokuluna devam eden 80 öğrenciye uygulanan Zekâ ve Akıl  oyunları atölye çalışmalarının öğrencilerin yetenek ve zeka skorlarında ilerlemelere neden olduğu tespit edildi.
  • 2012-2013 Eğitim -Öğretim yılının 2. döneminde anaokulu ve 1. Sınıfa devam eden toplam 80 öğrenci ile, TÜZDER ve İstanbul Aydın Üniversitesi işbirliğiyle yürütülen Zeka ve Akıl Oyunları Eğitmenliği kursuna katılan 30 üniversiteli genç tarafından hafta sonları sosyal bir proje olarak Zeka ve Akıl Oyunları atölye çalışmaları gerçekleştirildi. Proje kapsamında yetenek ve zeka testleri öğrencilere uygulamanın başında ve sonunda (ön test- son test olarak) uygulandı.
  • Araştırma sonucunda zekâ ve akıl oyunları atölye çalışmasına katılan her öğrencinin farklı kazanımlar elde ettiği görüldü. Ön test ve son test değerlendirmelerinde tüm değişkenler dikkate alındığında: öğrencilerde Sözel alanda ortalama 6,8; Performans alanında ortalama 7,5 ve Tüm puan alanında ortalama 8 puan artışı olduğu gözlendi.
Facebook Yorumları

İlginizi Çekebilir

Yorumunuz

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.