Herkese Merhaba,
Şu an tarih 16 Mayıs 2019’u gösteriyor. Bundan yüz yıl önce yaşanan bugün ne olmuş bir tarihe bakalım.
“16 Mayıs 1919”
“Mustafa Kemal Atatürk, 16 Mayıs sabahı Şişli’deki evden çıkarak Kız Kulesi’nin önünde kendini bekleyen Bandırma vapuruna gitti… Kız kardeşi Makbule Hanım’dan, akşam yemeği için güzel bir sofra hazırlamasını istedi. Sabah yola çıkacağını söylediğinde annesi Zübeyde Hanım fenalaştı, doktor çağırdılar… O gece, Zübeyde Hanım oğlunu, Makbule Hanım ağabeyini son kez görüyor olabilirdi… Atatürk de, annesi ve kardeşiyle birlikte geçirdiği son gecesi olabileceği düşüncesiyle karşıladı sabahı… Ama yine de, ülkü ve inanç dolu bir kafayla sarıldı annesine, kız kardeşine vedalaştı… Her şeyden çok sevdiği, uğruna ailesini bile feda ettiği bağımsızlık aşkı bekliyordu onu… O zincirleri sevmezdi, saraya biat edemezdi, makam, mevki derdine düşemezdi.
İngiliz komutan Nasmith Çanakkale’ye yardım götüren vapuru batırmakta kararlıdır. Denizaltı ateş eder ve vapur batar. Vapur Haliç’e götürülür tamir edilir. Vapurun adı “Bandırma”dır. 16 Mayıs 1919’da Kız Kulesi açıklarında milleti batmaktan kurtaracak olan yolcularını beklemektedir.”
Sunay Akın
“16 Mayıs 2019”
Tam da bugün merak ediyorum bağımsızlık için çıkılan yolculuğu minik kalpler nasıl hissediyor, ya da bu konu hakkında ne kadar bilgilendiriliyor, bugün bununla ilgili ne yapılıyor? O gün ki heyecanı tabi hiçbirimiz hissedemeyiz. Ama o coşkuyu ne kadar verebiliyoruz? Her yaş grubunu uygun bir dille anlatılıyordur. “Bugün bir yolculuğa çıkıldı ve ülkemizde büyük bir bağımsızlık heyecanı yaşandı.” Söylense bile yeterli. Belki çocuklarımız o sırada “Bağımsızlık nedir?” diyecek. Sade bir dille bağımsızlığı anlatırız. Sonra iki gün sonra yaşanılanları. Neden “Gençlik ve Spor Bayramı”nı kutladığımızı anlamlandırsak. Hissiyatı, o anı yaşatarak hissettiremeyiz. Masal dilinde heyecanı anlatarak belki değerleri kazandırabiliriz. Değerlerini, tarihini Türkiye Cumhuriyeti’nin doğuşunun ilk adımının Samsun’a doğru yola çıkmakla başladığını, o gün geldiğinde o ruhu hissederek geleceğe daha umutla sarılmasını sağlayabiliriz.
“16 Mayıs 1919”
Atatürk beraberindeki kişilerle beraber 16 Mayıs 1919 Cuma günü öğleden sonra “Bandırma” adındaki eski bir vapurla Galata rıhtımından ayrılır. 17 Mayıs 1919 Cumartesi günü Bandırma Vapuru saat 21.40 sıralarında İnebolu’ya varır. 18 Mayıs 1919 Pazartesi günü beklenen yolculuğun sonuna gelinir. Yolcular Kalyon Burnu denilen yerden sandallarla Merkez iskelesine çıkarılırlar.
Mustafa Kemal Paşa ve karargâhı 19 Mayıs 1919 sabahı Samsun’a ulaşmıştır. Sabah saatlerinde, Kurmay Binbaşı Mahmut Ekrem Bey, sandalla gemiye yanaşmıştır. Ekrem, güvertede bulunan Mustafa Kemal Paşa’nın yanına giderek askerce bir selam verip “Hoş geldiniz Paşam” demiştir. Böylece Mustafa Kemal Paşa’yı Samsun’da ilk karşılayan isim Mahmut Ekrem Bey olmuştur.
Atatürk’ün Samsun’a çıkışında gördüğü manzara pek parlak değildi. Şehirde İngiliz işgal kuvvetleri vardı. Pontusçular sokaklarda kol geziyordu. Halk kendisini koruyamayacak durumdaydı. Atatürk bugün müze haline getirilen Hıntıka Palas’ta kaldıkları süre içinde hep bu sorunları düşündü, yolculukta geçirdiği uykusuz geceler sona ermemişti; şimdi de burada uykusuz geceler başlıyordu. Ama, O’nda ve O’nun gibi düşünenlerde bu azim oldukça hiçbir engel aşılmaz değildi.
Bu yolculuk Türk Milleti için bir dönüm noktası oldu ve kurtuluşun başlangıcıydı. Millî Mücadele’yi başlatmak üzere Samsun’da Anadolu topraklarına bastığı 19 Mayıs 1919 tarihinin önemi nedeniyle de 19 Mayıs’ı Türk gençliğine armağan etti. 19 Mayıs 1919 tarihi, Türkiye Cumhuriyeti’nin tarihindeki dönüm noktalarından biridir. Atatürk’ün Samsun’a ayak bastığı tarih olan 19 Mayıs aynı zamanda “Gençlik ve Spor Bayramı” olarak kutlanmaktadır. Atatürk Millî Mücadele sıralarında Türk Milleti’ni ileri götürecek olanların ve köhnemiş fikirlere karşı gelecek olanların genç fikirler olduğunu görmüştü. Bu nedenle de “Gençlik” kavramı Atatürk için ayrı bir önem taşımaktadır. Atatürk gençlerden sık sık bahsederken, yaş sınırı dışında fikri olarak gençliği yani, fikirde yeniliği ifade etmiştir. Onun şu sözü çok anlamlıdır: “Genç fikirli demek, doğruyu gören ve anlayan gerçek fikirli demektir.”
Atatürk “Gençler! Benim gelecekteki emellerimi gerçekleştirmeyi üstlenen gençler! Bir gün bu memleketi sizin gibi beni anlamış bir gençliğe bırakacağımdan dolayı çok memnun ve mesudum” derken Türk gençliğine olan güvenini de anlatmıştır.
“Beni görmek demek, mutlaka yüzümü görmek değildir. Benim fikirlerimi benim duygularımı anlıyorsanız ve hissediyorsanız, bu kâfidir” demiştir. Atatürk’ü anlamak, yaşadıklarını ve fikirlerini bilmekle mümkündür.”
“19 Mayıs 2019”
Bağımsızlık için atılan mücadeleyi okurken tüylerim diken diken oluyor. Türkiye Cumhuriyeti’nin adımları atılan yüz yıl önce bu günde geçiştirilen bir tören, hissettirilmeyen bir ruh, anlatılmayan bir bağımsızlık mücadelesi bizim için hayatlarını feda eden gençlere büyük vefasızlıktır. Özel günlerde çocuklarımıza bunu anlatmaya değerlerimizi yaşatmaya, hissettirmeye öğretmen olarak borçlu olduğumuzu düşünüyorum. “19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı Kutlu olsun”
Sevgilerimle,