Bir insan doğduğu andan itibaren gün geçtikçe öğrenir ve öğrendikçe de başarma , başarıya ulaşma yönündeki kendini gerçekleştirme isteği de artarak devam eder. İnsanoğlunun daha iyisini başarma, kendini gerçekleştirme isteği ilerlemenin ve insanoğlunun kendini geliştirmesinin en başında etkili olan etkendir.
Bir işin başarı olarak değerlendirilmesi için belirlenmiş bazı ölçütleri ve kriterleri taşıması gerekmektedir. Ölçütler ve kriterler, hayat içerisinde her zaman her işimizde ve adımımızda karşımıza çıkmaktadır. Bu da biz insanların duygu durumunun kendi içsel motivasyonuna göre değil de genelde dışsal etkenlerin yapısal özelliklerine göre şekil almasına neden olmaktadır. Yapılan işin kişinin kendi öz değerlendirmesinden ziyade dışsal faktörlere göre belirlenmesi, mutluluğun ve duygusal doyumun sürekli ödül gibi dış etkenlere göre bir yapıya bürünmesine neden olmaktadır.
Başarının belli ölçüt ve kriterlere göre belirlenmesi çok önemli, çünkü benzer konularda yapılan işlerde adalet ve standart olması şeffaflığın olmasına bağlıdır. Ve böylece objektif bir değerlendirme ile herkese eşit bir yaklaşım olacaktır. Ancak yapılan işin değerlendirilmesinin ardından ortaya çıkan sonuç kişinin yaptığı iş her neyse onun için ortaya koyduğu emeğin yetersiz ya da başarısız olarak adlandırıldığı anlamına gelmez. Çünkü her insan, verdiği emek ve ulaşmak istediği amaç doğrultusunda elde ettiği sonuçla başarılıdır. Yani bir iş, istenilen kriterlerde olmadığı için takdir eden kişiler tarafından yeterli görülmese de ortaya konan emek ve amaç doğrultusunda belli bir noktaya geldiği için, kişi yaptığı işe başlayıp geldiği noktada bir başarı elde etmiştir.
İçinde bulunduğumuz kariyer ya da genel anlamda hayat sistematiği içerisinde insan için başarının önemli olmasının sebebi, kişinin iç dünyasındaki mutluluk ve huzur duygusunun başarıyla ya da başarılarla geleceğine dair bir inancın olmasındandır . Fakat mutluluğun sadece başarılarla gerçekleşmediğini bilmek ve fark etmek, motivasyon ve sağlıklı bir benlik olarak kişiye çok güzel ve faydalı bir şekilde etki edecektir.
Ancak bu çok zorlu ya da aşılmaz bir durum değildir. Çünkü insan, hayatında var olan ve kendini güvende ve ait hissettiği her konumda ve durumda ulaşmak istediği, aradığı duyguyu muhakkak yaşayacaktır. Bunun için bazı bilişsel kavramları yerine getirmek sonucun ortaya çıkmasında etkili olacaktır. Eğer bir farkındalık, inanç ve çaba olarak belirli bir bilinç ve motivasyona sahipse muhakkak aradığı huzuru ya da aradığı her neyse kişi onu bulacaktır.
Hayat yolculuğunda başarıya ulaşma isteğinin temelinde yatan ana neden nedir? Tabii ki mutlu olmak. Çünkü insan, amaçladığı noktaya geldiğini ve kendini gerçekleştirdiğini içselleştirip bunu somut ölçüde görmek ister ve bu da mutlu olmanın işaretidir. Başarı mutluluğun, mutluluk da başka başarıların geleceğinin işareti gibidir.
Yalnız şöyle bir gerçek var ki insan, kendi iç dünyasındakileri hayata yansıttığını ve yaşadığını gördüğünde kalben ve zihnen her zaman mutlu ve huzurludur. Sözün özü, insan yaptığı işe, söylediği söze ve sahip olduğu düşüncelere asıl değeri ve kıymeti kendisi vermeli ki devamında alacağı dışsal pekiştirmeler sonucunda mutluluğuna mutluluk, sahip olduğu değerliliğe değer katabilsin.
Psk.Dan.Mehmet Emin Keklik