1. Anasayfa
  2. Makaleler

Bilgi Aktarımının Ötesindeki Eğitim: “Bireylerin Kendilerini Keşfetmesi”

Bilgi Aktarımının Ötesindeki Eğitim: “Bireylerin Kendilerini Keşfetmesi”
0

John Dewey “Eğitim bir vazoyu suyla doldurmak değil, bir çiçeğe kendi tarzında büyüyebilmesi için yardımcı olmaktır”. Sözünden yola çıkarak eğitim üzerine beyin fırtınası yapmaya çalışacağım. Bu söz eğitimin sadece bilgiyi aktarmakla değil, aynı zamanda bireyin potansiyelini ortaya çıkarmak ve kendi benzersiz yeteneklerini geliştirmesine yardımcı olmakla ilgili olması gerektiğini vurguluyor. Bir vazonun suyla doldurulması sadece bir şeyi doldurmakla kalmak, yani bilgiyi bir öğrenciye zorla vermek olarak düşünülebilir. Ancak çiçeğin kendi tarzında büyüyebilmesi için gereken bakım ve ilgi, eğitimin daha derin bir anlayışla yapılmasını ifade eder. Her çiçeğin farklı ihtiyaçları vardır ve her biri  benzersiz şekilde büyür. Her bireyin de farklı öğrenme tarzları, yetenekleri ve ilgi alanları vardır. Bu nedenle, eğitim süreci bireyin kendine özgü niteliklerini keşfetmesine ve geliştirmesine imkân tanımalıdır .

Bu tür eğitim anlayışını bazı başlık ve örneklerle daha anlaşılır hale getirmeye çalışırsam;

  1. Farklı Öğrenme Stillerine Uygun Yaklaşımlar:
    • Bir öğretmen, sınıfındaki öğrencilerin farklı öğrenme tarzlarına dikkat etmelidir. Bazıları görsel öğrenirken, diğerleri işitsel veya öğrenmeyi tercih edebilir. Öğretmen, öğrencilerin bu farklılıklarını göz önünde bulundurarak ders materyallerini çeşitlendirmeli ve öğrenme deneyimlerini kişiselleştirmelidir. Bu yapılabilirse her öğrenci kendi tarzında öğrenip gelişebilir.
  2. Bireysel Hedef Belirleme ve Destekleme:
    • Bir rehberlik öğretmeni, öğrencilerle bireysel olarak çalışarak kariyer hedeflerini belirlemelerine ve bu hedeflere ulaşabilmeleri için gerekli adımları atmalarına yardımcı olmalıdır. Her öğrencinin ilgi alanları, güçlü yönleri ve zayıf noktaları farklıdır. Öğrencilerin kendi potansiyellerini keşfetmeleri ve kariyerlerinde başarılı olmaları için onlara rehberlik etmek hayatidir.
  3. Proje Tabanlı Öğrenme ve Yaratıcılığı Teşvik Etme:
    • Bir sanat öğretmeni, öğrencilere sadece resim tekniklerini öğretmekle kalmamalı, aynı zamanda kendi sanat tarzlarını keşfetmeleri için ilham verebilmelidir. Öğrencilere, kendi tarzlarında ifade etmeleri için özgürlük tanıyan proje tabanlı öğrenmeyi tecrübe etmelerine imkan tanımalıdır. Böylece öğrenciler, sanat alanında kendilerini geliştirirken kendi benzersiz tarzlarını bulabilirler.
  4. Sosyal Becerilerin Geliştirilmesi ve Empatiyi Teşvik Etme:
    • Bir drama öğretmeni, öğrencilere tiyatro oyunları ve drama çalışmaları yaparak sadece sahne performanslarını geliştirmekle kalmaz, aynı zamanda empati kurma ve duygusal zekalarını geliştirmelerine yardımcı olmalıdır. Öğrenciler, farklı karakterlerin bakış açılarını anlama ve bu karakterlerin duygularını canlandırma fırsatı bulurlar. Bu da öğrencilere kendi tarzlarında duygusal olarak büyümelerini sağlar.

Görüldüğü gibi eğitim sadece bilgiyi aktarmakla değil, aynı zamanda bireyin potansiyelini ortaya çıkarmak ve kendi benzersiz yeteneklerini geliştirmesine yardımcı olmakla ilgili olması zaruridir. Çiçeğin kendi tarzında büyüyebilmesi için gereken bakım ve ilgi, eğitimin daha kapsamlı olması gereğini ifade eder. Her çiçeğin farklı ihtiyaçları vardır ve her biri kendi benzersiz şekilde büyür. Benzer şekilde, her bireyin de farklı öğrenme tarzları, yetenekleri ve ilgi alanları vardır. Bu nedenle, eğitim süreci bireyin kendine özgü niteliklerini keşfetmesine ve geliştirmesine olanak tanımalıdır

Eğitim bireyin potansiyelini ortaya çıkarmak ve kendi benzersiz yeteneklerini geliştirmesine yardımcı olmanın yanı sıra ayrıca aşağıda belirtilen hususlara da dikkat çekmek isterim;

  1. Özgüvenin Gelişimi: Bir öğretmen, sadece öğrencilere ders materyallerini öğretmekle kalmamalı, aynı zamanda onların özgüvenlerini artırmak için destekleyici bir ortam sağlamalıdır. Örneğin, bir öğrencinin bir konuda başarısız olduğunda ona yeniden deneme cesareti verir ve hatalarını yapıcı bir şekilde ele almasına yardımcı olmalıdır. Bu şekilde, öğrenci başarısızlıkla nasıl başa çıkılacağını öğrenebilir ve özgüveni artar.
  2. Problem Çözme Becerileri: Eğitim sadece bilgi aktarmakla kalmaz, aynı zamanda öğrencilere problem çözme becerileri kazandırır. Örneğin, bir proje üzerinde çalışırken öğrencilerin kendi başlarına sorunları tanımlaması ve çözüm yolları bulması teşvik edilmelidir. Bu anlayış, öğrencilerin eleştirel düşünme ve yaratıcı çözümler üretme yeteneklerini geliştirebilir.
  3.  İşbirliği Gelişimi: Eğitim, öğrencilere işbirliği becerilerini geliştirmeleri için fırsatlar sunmalıdır. Örneğin, sınıfta bir grup proje üzerinde çalışırken, öğrenciler birbirlerinin bakış açılarını anlamak zorunda kalır ve ortak bir hedefe ulaşmak için birlikte çalışmayı öğrenirler. Bu bakış açısı öğrencilerin sosyal becerilerini güçlendirir ve daha iyi bir ekip elemanı olmalarına yardımcı olur.
  4. Değerler ve Karakter Gelişimi: Eğitim, öğrencilere sadece akademik bilgi değil, aynı zamanda doğru ve yanlış arasındaki ayrımı yapma, dürüstlük, saygı ve sorumluluk gibi temel değerleri de öğretmelidir.

Son söz;

Bir sözden yola çıkarak bir anlayış ya da bakış açısı formatı sunmaya çalıştım. Bu bakış açısına göre eğitimin bilgi aktarmaktan çok daha fazlası olduğu çok açıktır.

Geleceği kazanmak istiyorsak ülkemizin Eğitim süreci, bireylerin kendilerini keşfetmelerine, güçlü yönlerini geliştirmelerine ve içsel olarak büyümelerine yardımcı olmalıdır.

 

logo 2 | Eğitim Her Yerde

Facebook Yorumları

Teknik Eğitim Fakültesi mezunu ,33 yıllık eğitim yöneticisi, Farklı platformlarda yazılar yazar, "Meslek Liselinin Kariyer Yolu" ve "Eğitimcinin Penceresinden" adlı kitapların yazarı. MstfAslaN Okuyan, düşünen, sorgulayan ve üreten bir "EĞİTİM UZMANI",bir yazar.MstAslN

Yazarın Profili
İlginizi Çekebilir

Yorumunuz

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.