Algernon’a Çiçekler romanını özetleyerek ele almak istedim bu konuyu. Hayatımızın pek çok evresinde olaylara karşı bakış açımız farklıdır. Bu farklılıkların farkına varmak bazen bizi mutlu etse de bazen de bize acı verir.
Farkındalık, hayatımıza renk katan detaylarda gizlidir. Bazen detayları göremeyiz ve olaylara istediğimiz renklerdeki çerçevelerden bakarız. Ve ardından çerçevelerimiz renk değiştirmeye ve acı vermeye başlar çünkü alıştığımız yer değildir o çerçeve. İşte bu durumun en güzel örneğidir Charlie. Otuz iki yaşında bir fırında çalışan Charlie zekâ geriliğine sahip bir gençtir. Tek isteği akıllı biri olmak ki bunun için de çok çaba gösteriyordur. Çünkü insanların kolaylıkla anladığı ve yapabildiği şeyler onu bir hayli zorluyordur. Bir gün Charlie’ye akıllı olabileceğine dair bir grup bilim insanı umut verir ve Charlie bir bilimsel deney olarak ameliyat geçirir. Ameliyat zordur ve daha önce sadece farede denenmiştir. Ama Charlie için problem değildir. Ameliyattan sonra, Charlie’nin ilerleyişi günlüğüne yazdığı raporlarla takip edilmiştir. İlk yazdığı raporlarda çocuksu bir dil ve imla hataları hakimken daha sonra ameliyat etkisini göstermeye başlamıştır. İşte burada Charlie’nin çerçevelerindeki renkler bir anda değişmeye başlar. Sürekli yaşanan acılar artık ona ızdırap verir. Fırında çalıştığı kişilerin arkadaşı olduğunu düşünmüştü hep fakat şimdi onunla nasıl alay ettiklerini anlıyordu ama onların haberi yoktu çünkü kimse onun böyle bir ameliyat geçirip zeki olmaya başladığını bilmiyordu. Bir süre sonra Charlie de tekrar bir renk çerçeve seçti. Artık akıllıydı insanların kendisiyle dalga geçemeyeceğini ve birçok yeni arkadaş edineceğini düşündü. Ama zeki olmak da işe yaramıyordu ki zekâsı normalin çok üstüne çıktığında, çevresindeki kişiler tarafından kıskanılır ve istemiş olduğu arkadaşları edinmekte yine başarısız olmuştu. Artık sadece eski dostu Algernon vardı. Ne yarışlar yapmıştı onunla, bir zamanlar labirent deneylerinde kendisini yenince nasıl da sinir oluyordu bu küçük arkadaşına. Sonra deneyde son derece önemli bir gelişme görüldü, Algernon’da ani bir gerileme baş gösterdi. Bu ameliyatı onun üzerinde de denemişlerdi. Aniden Charlie’nin çerçeveleri karardı çünkü bu farkındalığın onu başlangıç noktasına geri götürebileceğini biliyordu.
Aslında romanın özetleyerek ele almak istedim bu konuyu. Hayatımızın pek çok evresinde olaylara karşı bakış açımız farklıdır. Bu farklılıkların farkına varmak bazen bizi mutlu etse de bazen de bize acı verir. Sevgili dostum Charlie roman boyunca olayları nasıl algıladığını fark ediyordu ve bu onun için sancılı bir süreçti. Bazen insanlar doğaları gereği (insan acıdan kaçan haza yönelen bir varlıktır.) toz pembe çerçevelerden bakmak isterler ki gerçekler yüzeye çıkınca onlarla karşılaşmamak için. Bazen de göremez insan bu farklılıkları. Görmek ve çerçeve değiştirmek kolay bir şey değildir elbet bütün bildiğiniz doğrularınızı sorgulamak can sıkıcı olabilir ama bazen farkına varmak gerekir. Her değişim sancılı bir süreçtir ve farkına varmak bazen can yaksa da gereklidir. Farkındalık, hayatta açık amaçlar belirleme ve bu amaçlara ulaşmak için tüm sorumlulukları ve görevleri tamamıyla kabullenmektir. Kişinin kendisi hakkındaki bütün olumlu ve olumsuz şeyleri bilmektir farkındalık. Kendimizi daha iyi tanımamızı sağlar. İşte bu yüzden çerçevelerimizi arada değiştirmeye çalışmalıyız.