El yazısı okul çağı çocukları için önemli bir faaliyettir. Okul zamanının neredeyse %40 ını yazı yazarak geçirirler. Hem fikirlerini iyi ifade etmeleri hem anlam bütünlüğünü korumaları hem de yazının okunaklı olması beklenir.
Bazı çocuklar yazı yazma süreçlerinin farklı aşamalarında havlu atarlar ve artık yazıları okunmaz hale gelir.
Peki bu bize çocuğun gelişimi hakkında neler anlatır? Hangi sistem aksıyor ve bizim ne yapmamız gerekiyordur?
El yazısı göründüğünden daha karmaşık bir süreçtir. Sonradan öğrenilen en geniş motor becerisi olarak kabul edilir. Aynı zamanda çocukların ilkokulda öğrenecekleri ilk ve en çok kullanacakları tek motor beceridir. Bu süreçten sonra kişinin yetişkin el yazısı becerisine sahip olması için yıllarca pratik yapması ve olgunlaşması gerekecektir.
El yazısı, yalnızca kağıt üzerinde görünür bir mürekkep izi değil, aynı zamanda her hareketi grafiksel bir işlem olarak tanımlanan beyin- sinir sistemi sürecidir. Her bir işlem çocuğun hayati bir hareketine denk gelir.
Çocukların yazılarındaki aksaklıkların değerlendirilmesi aileler ve öğretmenler için değerli bir ön-tanı sistemidir.
Örneğin çocuk yazı yazmada zorluk yaşadığını ifade ederek yavaş yazıyorsa, bu onun düşünme ve öğrenme hızının kas gelişimiyle entegre olmadığını gösterir. Yani çocuk yaşına göre hangi hızda yazıyorsa o hızda düşünüyor demektir. Yazı hızı düşünme hızına denktir.
Eğer kağıt üzerinde yazılar dağınık ve defterleri genel olarak düzensizse, kendi yaşamlarında da bu çocukların organize olamadıklarına ve sık eşya kaybettiklerine şahit olabilirsiniz. Nesneleri sıralayamadıklarını, olay anlatımında öncesi ve sonrası gibi kavramları yerinde kullanamadıklarını görebilirsiniz.
A4 kağıdı veya defter sayfasının kenar boşluklarının bırakılmadığını düşünelim. Sayfanın sol kenar ucundan sağ tarafa, yukarıdan aşağı kadar tamamen yazının yayılıp uzandığını varsayalım. İşte size “zaman yayılması” dediğimiz kavram. Gerçek zamanın genişlemiş halinin yaşandığı bu durumda çocuklar saat okumada zorluklar, sabah uyanma veya akşam yatmada sorunlar veyön becerilerinde sıkıntılar yaşarlar. Ayrıca bu yayılmayı fiziksel olarakta odasına tüm eşyalarını yayma ve yayılarak oturma şeklinde görsel olarakta gözlemleyebiliriz.
Yazılı anlatım bozukluğu yaşayan çocuklarda imla hataları da görülür. İmla hataları büyük-küçük harf yazımı ve noktalama işaretleri şeklinde görülebilir. Bu durumda dikkat eksikliği, odaklanma ve hafıza zayıflığı problemlerinin öne çıktığını görebiliriz.
Kelime ve harf arası ya hiç bırakılmayan ya da aşırı bırakılan boşluklar aile içi ve diğer kişiler ile ilgili temas ve iletişim zorlukları noktasına dikkat çekecektir.
İlkokula başladığımızda harflerimiz büyüktür ve zamanla küçülür. Dolayısıyla benlik algısı zamanla azalacak, sosyallik ve sorumluluk alma kazanımı devreye girecektir. Zamanla küçülmeyen hatta yetişkinlik dönemlerinde de devam eden (5mm ve üzeri) büyük yazılar bencil çocuksu bir benlik algısının devam ettiğinin işaretlerinden biridir.
Yukarıda saydığımız yazma bozuklukları yanısıra tahtada yazılanlara ve öğretmenin söylediği cümlelere yetişememe, heceleme hataları, tersten yazma ya da titremeye sebep olan kalem tutma zayıflıkları disgrafi, hiperaktivite bozukluğu, disleksi ve patolojik diğer durumların göstergesi olabilirler.
Amerikan Mesleki Terapi Dergisi’ nde (AJOT) yayınlanan bir makaleye göre el yazısı zorluğu yaşayan çocukların görsel-motor bütünleşmesinde bir eksiklik olduğu görülmüştür.
Bu durumda ailelerin ve öğretmenlerin en iyi fark edebilecekleri belirtilerin yazma becerileri olduğu ve bir uzmana danışmak üzere en hızlı ön-tanı sistemi olduğu aşikardır.
Bilim ve teknolojideki gelişmelere rağmen, yazı hem genel görevler hem de form doldurma gibi daha ince ayrıntılar için yaşamımızda birincil iletişim ve komuta biçimi olmaya devam edecektir.
Günümüzde uygulanan terapi ve eğitimler sayesinde yazma problemi karşısında %100’e yakın bir iyileşme sağlanabilmektedir.
Evde çocuklar için yazı yazmayı eğlenceli hale getirmek için;
- Tablete kalem veya parmakla yazma alıştırmaları,
- Harfleri omuz hareketiyle başlayan büyük çizimlerle havaya, parmakla masada çizmeye kadar küçültülerek yapılan alıştırmalar,
- Parmak boyası ile yapılan harf ve çizim egzersizleri,
- Sırtına yazdığınız harf, hece ve kelimeleri tahmin etme oyunu,
- Çocuğun özellikle yazmakta zorlandığı harf ve heceleri şarkılaştırma,
Ve günde 15 dakika satır sonuna kadar elini kaldırmadan yapmasını sağlayacağınız çizgi çalışmaları örnek olarak verilebilir.
Yazının içeriğinde yer alan yazılı ve görseller farklı kaynaklardan derlenerek oluşturulmuş, öneri ve bilgilendirme yazısıdır. Kesin teşhis ve tedavi niteliği taşımamaktadır. Herhangi bir sağlık sorunu karşısında mutlaka doktorunuza başvurunuz. Mutlu yazılar…