Eğer siz de ebeveynseniz, yorucu bir çalışma gününden sonra geriye kalan enerjiniz ile yapılacak olan son şeyin çocuklarınızın hikayelerini dinlemek olduğunu kabul etmelisiniz. Günün sonunda tek yapmak istediğimiz hareketsiz oturmak, zihnimizi sıfırlamak ve rahatlamaktır. Ancak böyle zamanlarda bile kendinize şunu sormanız önemlidir: “Peki ya çocuklar?” Gün içinde onlara ne kadar zaman ayırdığınıza hiç dikkat ettiniz mi?
Psikolog Natalya Sirotich’e göre, çocuklarınızla aranızdaki ilişkiyi etkileyecek olan bağı güçlendirmek için ergenliğe ve hatta daha da sonraki zamanlara kadar onlara günde en az üç dakika ayırmalısınız. Peki bu “üç dakika” nedir ve nasıl çalışır?
İçinde bulunduğumuz çağda günlük yaşam o kadar çok strese ve baskıya maruz kalmamıza neden oluyor ki sonunda tek istediğimiz biraz huzur ve sessizlik oluyor. Bu yüzden bazen hayatımızdaki gerçekten önemli şeylere – çocuklarımıza- dikkat etmiyoruz. Onlara ayıracak biraz zaman bulduğumuzda ise tüm dikkatimizi çocuklarımıza verebildiğimiz süre çok azdır. Çocuklarınızla olan ve onlara güven veren ilişkinizi gerçekten güçlendirmek için onlarla günde en az üç dakika geçirmeniz gerektiğini söyleyen bu yöntemi bir deneyin.
Çocuklarınızla her buluştuğunuzda onları uzun zamandır görmemiş gibi davranın. Bunu stresli günlerde bile yapın ve pes etmeyin. Sadece onlara ayırabileceğiniz zaman bulun, birkaç dakikanızı alacaktır. Onları okuldan aldıysanız bu süreyi iyi değerlendirin ve onların söyleyeceklerini dinleyin. Evde ilk karşılaşmalarınızda ise çocuğunuzun göz hizasına kadar eğilip onlara uzun bir kucaklayın. Çocuklarınıza günlerinin nasıl geçtiğini, okulda eğlenip eğlenmediklerini ve gün içerisinde başka neler yaptıklarını sorun.
Vaktinizin çoğu işte geçiyorsa haftada en az bir kez çocuklarınızı okuldan alıp onlarla sohbet edebileceğiniz bir gün ayarlamaya çalışın. Çok konuşkan değillerse gününüzün nasıl geçtiğini söyleyerek başlayın, bu onlara kendileri hakkında konuşmaya başlamalarına yardımcı olabilir. Daha önce de söylediğimiz gibi iş günlerinde genellikle küçük konuşmalar için zamanımız olmaz ve çocuklarımız bir soru sormak için bizi arasa bile genellikle kısa cevaplar veririz. Bu konuşmalar pek gerçekçi sayılmaz ve çocuklarımızın duygularına hitap etmez. Yalnızca onlara gerçekten zaman ayırdığınızda onlara güven duygusu verebilirsiniz ve sizin için önemli olduklarını hissettirebilirsiniz.
Psikolog Natalya Sirotich’e göre karşılaşmanızın ilk anlarında çocuklar size hatırlayabildikleri tüm bilgileri verirler, ancak zaman geçtikçe ayrıntıları daha sonra da en önemli bilgileri unuturlar. “Üç dakika” kuralını göz ardı etmenin sonuçları her çocuğun doğasına bağlı olarak değişebilir. Ebeveynlerine mümkün olduğunda her şeyi anlatma fırsatına sahip olmayan bir çocuk, önemli şeyler hakkında konuşamayacak ve zamanla bazı gerçekler ona konuşulacak kadar önemli görünmeyecektir. Bu durumda ebeveynler çocuğun gelişimindeki birçok önemli konuyu fark edemeyebilir. Diğer durumdaki çocuklar ise durmadan konuşmaya devam edecek, her zaman yeni ayrıntıları hatırlayacak ve sonunda mükemmel bir hikayeye sahip olacaktır. Ancak bu tarz çocukların ebeveynlerinin pek çok şeyi duymama ihtimali çok yüksek; çünkü bir noktada çocuk arka planda gürültü çıkaran bir nesne haline gelecek ve ebeveynleri çocuklarını görmezden gelerek onların söylediklerinin farkına varamayacaklardır.
Üç dakika kuralı çocuklarınızla günde sadece üç dakika geçirmeniz gerektiği anlamına gelmez ancak gün sonunda onları ilk gördüğünüzde hemen çocuğunuzun iyi olduğundan emin olmak için bu süreyi geçirmeniz gerektiğini unutmamak önemlidir. Günlerini nasıl geçirdikleriyle ilgili paylaşmak istedikleri her şeyi paylaşmalarını sağlayın.