Psikolojik danışmanlar olarak daha çok ilgilendiğimiz alan 0-18 yaş arası olmaktadır. Çocuk ve ergen grubuyla danışma seansları boyunca çok fazla konu karşımıza çıkar. Çocukluk çağı kaygıları, ergenlik döneminden kaynaklanan uyum problemleri, aile çatışmaları, akran problemleri gibi.
Aileler çocuklarında gördükleri bir problem sebebiyle bir çözüm arayışına girmekte ve psikolojik danışman olarak bizlere başvurmaktadırlar. Bizler çocuk ve ergenlerle çalışırken karşımıza iki tip aile çıkmakta; birincisi çocuklarıyla beraber olan aileler. Onlar her daim danışma için yardıma hazırlar ve ihtiyaç olduğunda sürece desteklerini iletmekteler. İkinci aile örüntüsü ise problemi direkt çocukta gören ve çocuklarına danışma süresince yardıma kapalı aileler. Bu tip aileler genelde çocuğu ya da ergeni danışmana getirerek sorunun ortadan kalkacağını düşünürler. Ve bu noktada çözüm ışığı olarak psikolojik danışmanları görürler. Peki Psikolojik Danışmanlar olarak bizlerin bir sihirli değneği var mı? Bir dokunuşta problemleri ortadan kaldırmamız mümkün mü?
Aileler ile ilk görüşmede çocuk ve ergenlerle danışma yapmanın bir süreç olduğu ve hızlı bir değişimin her zaman meydana gelemeyeceği konusunda bilgilendirme yapmak hem çocuk hem de aile için gerekli olmaktadır. Aynı zamanda bu bilgilendirme psikolojik danışmanın da haklarını korumaya yarar. Çünkü bir ya da iki seansta herhangi bir problemin ortadan kalkması için danışma seanslarında psikolojik danışman yerine bir peri olması gereklidir. Bu nedenle ilk olarak bilgilendirme üzerinde durmamız sağlıklı bir danışma süreci için önemli olmaktadır.
Seans süresince uyguladığımız ekol kapsamında çocuk ve ergen ile iletişim kurarız. Her yaş grubu için kullanılan ekol ve uzmanlık farklı olmakla beraber çocukların en iyi dili oyun olarak bilinmektedir. Ergenler ile çalışırken de özellikle bilişsel çarpıtmalara ve olumsuz otomatik düşüncelere odaklanan teknikleri kullanmak mümkün.
Seanslara başladıktan sonra yine meraklı olan anne babalar ile de iletişim kurmak çok önemlidir. Özellikle ergen grupları psikolojik danışman ile iletişim kurarken gizlilik konusunda tereddüt yaşayabilen bir yaş grubu olduğuna dikkat etmek ve danışanın kendini açmasını sağlayabilmek için terapötik güveni seans odasında oluşturmamız önem arz etmekte. Seanslara başladıktan sonra bizi bir soru karşılıyor: Peki problem her zaman çocukta mı?
Çocuk ve ergenlerin hayatlarında problem olarak gördükleri bazen sadece yaşlarının getirdiği duygusal ve hormonel değişimlerden kaynaklanırken bazen de ailelerinden getirdikleri olabilmektedir. Parçalanmış aileler, aile içi iletişimsizlik, otoriter anne-baba tutumu ya da tamamen ilgisiz ebeveynler, ailede sık sık kavga edilmesi, büyükanne-büyükbaba ile yaşama gibi çok çeşit sorun kaynağı ortaya çıkmaktadır. Aslında bu yazının odak noktası tam olarak burada gün yüzüne gelmektedir.
Çocukların ailelerinden getirdikleri çok fazla yaşanmışlık vardır ve seans sırasında işlenen konular bu içerikli olabilir. Bu demek oluyor ki sadece psikolojik danışman yardımı süreç içerisinde yeterli olmayacaktır. Ailenin katkısı ve sorumluluğu burada devreye girmektedir ve tam olarak da bu anda harekete geçerek çocuklarına destek olmaları gerekmektedir. Psikolojik danışman danışan ile kurduğu ilişkide danışana farkındalık kazandıracaktır fakat davranış değişimleri için danışan ve ailenin iş birliği içerisinde sürecin olumlu tamamlaması önemli bir durum olarak karşımıza çıkmaktadır.
Tüm bu yazılanlardan yola çıkarak biz psikolojik danışmanların tabi ki de bir sihirli değneği yoktur fakat mesleğimiz gereği çok fazla hayata dokunuyoruz, çok fazla hayatın içerisine dalıp danışanın kendisini bulmasında rol oynuyoruz. Değişimi ortaya çıkaracak olan farkındalığı yaratmak için yaptığımız belki bir sihir değildir ancak psikolojik danışmanlar olarak, birçok yaşanmışlığın ve anının içerisinden danışanın hayatını en çok etkileyen parçayı bulma gücü mesleğimizden gelen bir nitelik olduğunu düşünmekteyim…
