Bir anne iç geçirerek ağlıyordu. Nedenini sorduğumda oğlu Matematik sınavında bir soruyu bilememiş, yanlış yapmıştı. Başka bir dersten de eksi almıştı. Bunları söyleyen velinin gözleri ağlamaktan kızarmıştı.
Veliye denecek tek söz kalmıştı. Siz psikolojik bir vakıasınız sizi haber yapmalıyım dedim. Ah bir de resim çeken bir makinem olsaydı yanımda diye de hayıflandım. Kendisinin panik atak olduğunu ve çocuklarından başarı beklerken onları da panik atağa sürükleyeceğini, onların başarılı olmalarını isterken onları hasta edip asla başaramaz hale sokacağını yakinen bildiğim örneklerle anlattım.
Toplum olarak psikolojik bir travma geçiriyoruz. Eğitim konusundaki, aşırı hassasiyetler toplumsal mevki kazanma ve çocuklara aşırı düşkünlük göstermek çocuklarımızı, neslimizi ve geleceğimizi tehdit eder boyutlara varıyor.
Çocuklar okullara giderken sabah, öğrencilere dedim ki; sizin döneminizde öğrenci olmadığım için çok mutluyum. Sizin gibi bir öğrencilik devresi geçirseydim herhalde kafayı sıyırırdım.Siz moralinizi bozmayın ama bu böyle dedim ve yoluma devam ettim. Çocuklar kim bilir hangi duygu ve düşünceler içine girmişlerdir.
Artık toplumun rehabilite edilmesi, her şeyden önce eğitilmesi gerekmektedir. Bakıyorum ki bazı veliler çocuklarından daha hassaslar. Öğrenciler strese sokmazken birkaç velinin okuldaki psikozları öğretmenlerin psikolojilerini olumsuz olarak etkiler duruma gelmiştir. Çocuklarının ağladığını sınav olduğu için heyecanlandıklarını ve ağladıklarını söyleyen onlarca velilerle karşılaştık. Neden bu çocuk bu kadar hassasiyet gösteriyor dendiği zaman velileri kolayca, öğretmeni çocuklarının ağzıyla suçlar pozisyonda görüyoruz.
Artık eğitim sistemimizdeki yaralar ve tedavi yolları tıpta yeni bir bilim dalına ihtiyaç hissettirir hale gelmiştir. Buna psikologlar ve psikiyatristlere kifayet edemez boyutlara gelinmiştir. Küçüklere okullardan çok artık velilere de okullar açılmalı ve böyle velilere eğitim verilmelidir. Çocuğu öğretmene bırakmayan ve akıllılık eden velileri okullarda çocuklarını evdeki sıkboğaz edişleri yetmiyormuş gibi öğretmenleri kuşatan ve not isteyen velileri artık dışarı almak lazım. Eğitim öğretime engellerinin kaldırılması gerekmektedir. Çocuklarını normal olarak oldukları gibi kabullenemeyen, aslında kendileri başarısız olmuş velilerin, kendi başarısızlıklarının psikolojik ezikliğini de çocuklarına yüklendiklerini göstermek gerekmektedir. Çocuklarını düşündükleri söylemleri psikolojik bir alt bilinç biçimlenmesinden ve bastırılmasından başka bir şey değil.
Milli Eğitimin pedagojik eğitime ayırdığı bütçenin bir kısmını da andragojik eğitime ayırması gerekmektedir. Çünkü küçükleri eğitmenin yolu, büyüklerin eğitiminden geçmektedir. Büyükleri eğitmeden küçükleri eğitmek ve bunu iddia etmek eğitimde kalite açısından başarılı bir sonuca bizleri ulaştıramayacaktır.