2018 yılında tam da birçok müfredatın yenilendiği, üstüne üstlük eğitim öğretim kurumlarının dijital teknoloji cihazlarıyla donatılmasına ağırlık verildiği bir dönemden geçiyoruz. Hal böyleyken şu sorular hep aklıma gelir ve beni gelgitlere iter.
1- Öğretmenlerimizin eğitimde yeni yaklaşımlara daha da önemlisi eğitimde teknoloji kullanımına yönelik bakışı nasıl?
2- Hizmet içi eğitimler öğretmenlerimize bu anlamda faydalı oluyor mu? Yoksa bu faaliyetler tatilden öteye geçmiyor mu?
3- Gerçekten eğitimde teknolojiye ilgi duyan kendini geliştirmek ve dijital öğretim materyali üretmek isteyen eğitimcilerimizin beklentileri nelerdir?
Tüm bu sorulara kısmen ve sizi sıkmadan yanıt bulmaya çalışacağım…
Malumunuz olduğu üzere 2018-2019 eğitim öğretim yılına birçok ders için yenilenmiş müfredatlar, birçoğu için de çiçeği burnunda olan ve henüz bir yıl geçmiş yeni müfredatlarla merhaba diyeceğiz. Bu arada azımsanmayacak bir sayıda okulumuzda da FATİH Projesi uygulanmaya devam ediyor ve yeni yapılacak sözleşmelerle bu sayılar daha da artarak eğitim öğretimde dijitalleşme süreci hız kesmeden devam edecek gibi gözüküyor. Bu anlamda FATİH Projesinin bir parçası olan EBA Portalı da yeni eğitim öğretim sürecinde gerek öğretmenlerimiz ve gerekse öğrencilerimiz tarafından aktif olarak kullanılmaya başlanacak. Peki yenilenen müfredatlara uygun öğretim materyallerinin hazırlanması süreci EBA başta olmak üzere eğitim materyali hazırlayan ve bunları eğitimcilerle paylaşan sitelerimizde hangi aşamada diye şöyle bir havayı teneffüs etmeye çalıştığımızda durumun hiç de iç açıcı olmadığını görüyoruz. Önümüzdeki yıl – özellikle dijital materyaller noktasında – eğitimcilerimiz eğer üretemezlerse oldukça zor durumda kalacaklar diyebiliriz. Hele bir de eğitimde yeni yaklaşımlara merak duymayan, teknoloji sokağına uğramayan, sürekli takrir metodunu 40 dakika boyunca uygulayan ve en önemlisi de yenilenen müfredatlardan bihaber eğitimcilerimizi de bu işin içine katarsak oldukça çetrefilli bir döneme gireceğiz demektir.
21.yy teknolojisini mevcut eğitim sisteminin argümanlarıyla birleştirmenin seçenekleri oldukça fazlayken bu gibi çalışmaların öğretmenlerimize bir hizmet içi eğitim çalışması niteliğinde verilip verilmediğine baktığımızda yeterli ölçüde olmadığını gelen yorumlardan görüyoruz. Örneğin kaç öğretmenimiz Kahoot, Plickr vb. web 2.0 temelli eğitim uygulamalarını derste kullanıyor diye sorsak tabiri caiz ise bir elin parmaklarını geçmeyecektir. Peki “bu tür programların eğitimlerini almak ister misiniz?” diye sorsak eminiz ki oldukça fazla sayıda “bu eğitimi almak istiyorum” cevabı çıkacaktır.
Bakanlığımızın biz eğitimcilerin bu ve benzeri eğitim programlarını tanıyarak öğretim materyalleri üretmesine yardımcı olacak hizmet içi çalışmalarının sayısını artırması gerekiyor zira sahadaki öğretmenlerimizin isteği de gelen tepkilerden anladığımız kadarıyla bu şekilde gözüküyor.
Mevcut hizmet içi eğitimlerin öğretmenlerimizin yenilikçilik içeren üretime dayalı faaliyetlerine katkısı konusunda da iyimser olamayacağım. Artık biz öğretmenlerin bu tür önemli faaliyetleri tatil modundan çıkartıp üretime dayalı önemli çalışmalar olarak görüp gereken gayreti göstermemiz gerektiğine inanıyorum. Bugüne kadar yapılan hizmet içi eğitim faaliyetlerine katılanlar arasından çalışmaları ve üretimleri ile dikkat çekmeye başlayan eğitimcilerimize yönelik geliştirici faaliyetlere katılım ve teşvik edici özel programlar düzenlenmelidir. Böylece eğitim ve teknoloji alanında eğitimcilere ufuk açacak çalışmaların yine eğitimciler vasıtasıyla gerçekleştirildiği gerçeği kamuoyuna gösterilmiş olacaktır.
Eğitimde teknoloji kullanılmasına yönelik materyallere ilgi duyan, kendini geliştirmek ve dijital öğretim materyali üretmek isteyen eğitimcilerimiz için gerek mahalli ve gerekse merkezi anlamda teoriye yönelik değil tamamen üretmeye yönelik özellikle atölye türünde belirli periyotlarla aşamalı olarak devam eden programlar gerçekleştirilmelidir. Eğer dediğimiz şekilde faaliyetler gerçekleşmez ise üreten bir kaç gönüllü arkadaşımızın da sahneyi terk etmesinden sonra önümüzdeki yıllarda özellikle dijital materyaller konusunda bir hayli sıkıntı yaşanacağı aşikârdır.
Eğitim ve Teknoloji genelinde öğretmenlerimizin dijital yeterliliklerini desteklemek ve öğretim materyalleri üretmelerine katkı sağlamak amacıyla bilhassa mahalli çalışmaların il ve ilçe milli eğitim yöneticilerimizin iradeleri doğrultusunda gerçekleştirilecek olması son derece önemlidir. Öte yandan bakanlığımızın da hizmet içi faaliyetleri atölye ağırlıklı olarak devam ettirmesi ve üreten üretilmesine yön veren eğitimcilerin çoğalmasına destek vermeye devam etmelidir.
Mehmet Fatih BÜTÜN
mehmetfatihbutun@hotmail.com
fatihbutun.com