Russell edebiyatın öğrenci üzerinde etkili olabilmesi için ezberin şart olduğundan söz eder. Şöyle der: “Kanımca edebiyatın iyi etkisi ezbere öğrenmeden tam olarak elde edilemez. Eskiden ezberleme, hafızanın eğitim vasıtası olarak müdafaa edilirdi, fakat psikologlar onun bu bakımdan hemen hemen hiç faydası olmadığını ispat ettiler. Çağdaş eğitimciler, ezberciliğe gittikçe daha az yer veriyorlar. Fakat bana kalırsa hata ediyorlar. Hataları onun hafızayı herhangi bir şekilde düzelttiğinden dolayı değil, fakat sözde ve yazıda dil güzelliği üzerindeki etkisinden dolayıdır. Dil güzelliği hiçbir gayret sarf etmeksizin, düşüncenin doğal bir ifadesi olarak meydana gelmelidir. Fakat bunu yapmak için ilkel, estetik içtepilerini kaybetmiş bir toplumda ancak iyi edebiyatla sıkı bir yakınlaşmadan doğacağına inandığım bir düşünme alışkanlığını hâsıl etmek lazımdır. İşte bunun içindir ki ezberleme bana önemli görünüyor.”
İnsan hafızasını aktif kılmanın ve sonsuz boyuttaki muhteşem gücü geliştirmenin en kalıcı ve kesin yolu ezberdir. Bugün “ezbere hayır” düşüncesiyle başlatılan tartışmalar sayesinde soy adını bile unutan öğrenciler yetiştirmekle iftihar eden eğitimimiz için ezberin yeri ne olmalıdır? Hangi ezbere hayır? diyoruz. Modern eğitim yaklaşımlarını savunanlar tarafından geleneksel uygulamalara, özellikle ezber yöntemine karşı adeta savaş açılmış, ezber yönteminin sorgulamayan, üretmeyen bireyler yetiştirdiği iddia edilmiştir. Elbette ki bunda ezber yönteminin tam olarak ne olduğu, beynin nasıl çalıştığı, hafızanın ne işe yaradığına dair eksik bilgi ile yapılan yaklaşımlar ve yönlendirmeler etkili olmuştur. Hâlbuki ezber sadece öğrencileri ve eğitimi değil tüm toplumu ilgilendiren bir özelliğe sahiptir. Bu açıdan bakıldığında ezberin insan için ne kadar önemli olduğu görülmektedir.
Nitekim çocuklara şiir ezberletilmek suretiyle onların estetik zevklerinin geliştirilmesi ama dil şuurunun uyandırılması, dilin ses yapısındaki ahengin kavratılması elbette mümkündür. Dil bilincinin gelişmesi ve çocuktaki kelime hazinesinin artması isteniyorsa eğitim sisteminde şiir ezberletilmesi ilkesi üzerinde hassas bir şekilde durulması gerekmez mi? İnsanlık tarihinin henüz yazıyla tanışmadığı dönemlerde kültür ve değerlerin aktarımında önemli bir yere sahip olan, sözlü edebiyat olarak da ifade edilen bilgi aktarımı ezber uygulamaları ile sağlanmıştır. Günümüzde hâlâ okuma bilmeyen milyonlarca insan hayatını sözlü olarak sürdürmektedir.
Neden bizler hala ezbersiz bir eğitim sistemi olmalı tartışmalarını yapıyoruz?
Gerçekten de kişisel yetilerin, bireysel değer ve eğilimlerin önem kazandığı çağımız eğitiminde deneme, uygulama, kavrama ve anlamanın temel bir yeri vardır. Ama bu durum yine de ezberin eğitimden tümüyle çıkıp gittiği anlamına gelmez, gelmemeli de. Anlama nasıl eğitimde bir yere sahipse şüphesiz ki ezberleme de sahiptir. Eğitimde bazı konular vardır ki, ezberlenerek başarı sağlamak daha kolaydır, bazılarında ise anlama verimli olur.
İşte bu noktada “Neye hayır diyoruz?” bir oturup düşünmek gerekmiyor mu?