Birçok aile, çocuklarını özel ya da devlet okullarına kaydettirip o resmi ortam içinde okutmak yerine onlara kendi evlerinde eğitim vermeyi yani evde eğitimi tercih ediyor.
Bu aileler, evde eğitim ile birlikte çocuklarının tüm eğitim sorumluluğunu da kendi üzerlerine almış oluyorlar. Bununla beraber aileler, çocuklarıyla çok daha fazla zaman geçirmek durumunda olduklarından bu, son derece yoğun ve zor bir ebeveynlik şeklidir.
Öyle ki bu süreçte aileler, çocuklarıyla sıkı bir çalışma halindedirler ve her şeyden önemlisi bir şeyler öğretebilmek için yeterli sabra sahip olmak zorundadırlar.
Kingdom of Children (Çocuk Krallığı)’nı ve evde eğitimin bir tarihini yazan Standford’lu Profesör Mitchell Stevens, kırsal bölgelerde bir zamanlar yaygın olan evde eğitimin, şuan geniş çapta Amerika’nın şehirlerinde uygulandığını ayrıca bazı laik ve iyi eğitim almış profesyonellerin çocuklarının dahi bu eğitimi aldığını belirtiyor.
İnternetteki kaynaklara ulaşılabilirlik ve dijital öğrenmenin avantajları da evde eğitimi hiç olmadığı kadar etkili ve kolay bir hale getiriyor.
Peki, Neden Evde Eğitim Tercih Ediliyor?
Aileler, çocukları için neden evde eğitim şeklini seçtiklerini şu sebeplere bağlayarak açıklıyorlar:
*Dini sebepler (İnancı derinlemesine öğretebilmeyi sağlar.)
*Okulların birçoğundaki verimsiz öğrenme ortamı
*Ailevi sebepler
*Çocuğun karakterine ve ahlakına yön verme isteği
*Okulun öğrettiklerine karşı çıkmak
*Okulun çocuğu iyi değerlendirememesi
*Mevcut okullarla ilgili diğer sorunlar
*Okulda öğrencinin yanlış davranışlar edinme ihtimali
*Çocuğun özel ihtiyaçlara/engellilik haline sahip olması
*Nakil ve uygunluk durumu
*Okula başlamak için yeterince büyümemiş olması
*Çocuğun istenilen okula gidememesi
*Ailenin seyahat durumu
Evde Eğitimin Faydaları Olabilir mi?
Evde eğitim üzerine yapılan istatistiki çalışmalara göre, bu eğitim anlayışı, birçok durumda faydalı olabilir ve çocukları daha akıllı yapmada çeşitli yararlar sağlayabilir.
İstatistiklere göre birçok araştırma, evde eğitim alan öğrencilerin standartlaştırılmış testlerde akranlarından ortalama olarak daha başarılı olduğunu gösteriyor.
2003 yılında Milli Ev Eğitimi Araştırması’nın ortaya koyduğu veriler, evde eğitim görmüş kişilerin, genel Amerika nüfusuna kıyasla toplumda daha etkili olduğu ve şehirle ilgili işlerde daha ilgili olduğunu ve hayatlarından daha memnun olduğunu göstermiştir. College Admission gazetesinde yayımlanan bir makale, evde eğitim alan öğrencilerin sınav sonuçlarının devlet okulunda eğitim alan öğrencilerin notlarından daha yüksek olduğunu ve evde eğitim alarak büyümüş üniversite öğrencilerinin normal eğitim almış öğrencilerden daha iyi ya da hemen hemen onlar kadar iyi olduklarını belirtmiştir.
Bu veriler ışığında şu başlıkları belirlemek ve üzerine düşünmek daha aydınlatıcı olacaktır:
Evde eğitim birebir özel derstir: Bazı araştırmalar gösteriyor ki okullardaki öğrenci sayısı ne kadar az olursa öğrenme de o kadar iyi oluyor. Bu noktada evde eğitim sayesinde öğrencilerle kişisel olarak ilgilenebiliniyor ve öğretmenler bütün öğrencilerinin daha ileri seviyede bir alana geçmeden önce temel beceri ya da bir kavram üzerinde uzmanlaştığına emin oluyorlar. Ve bu, esas öğrenmenin gerçekleştiğini garantiliyor. Bu yüzden evde eğitim etkili bir birebir özel derstir.
Evde eğitim, öğrenme sürecini çocukların özel eğitim ihtiyaçlarına uygun hale getirir: Aileler çocuklarının dayanma gücünün sınırlarını onların öğrenme biçimlerine ve ilgilerine göre değerlendirip şekillendirebilir. Evde eğitim, ailelere çocuklarının öğrenme kapasitelerini maksimuma çıkarma, zayıflıklarını güçlendirme ve yetenekli ya da ilgili olduğu özel alanlara odaklanmasına yardım etme fırsatı verir. Bu da çocuğu bir şeyleri öğrenmek için oldukça motive eder ve böylece çocuklarda öğrenme aşkı gelişmiş olur.
Evde eğitim alan çocuklar sıkılmıyorlar:
Öğrenme özellikle kişilere uygun hale getirildiği için bu durum, onlarda öğrenme için sürekli bir çaba gösterme zorunluluğu hissettirir.
Ayrıca çocukların zaten uzmanlaştığı konular üzerinde harcayacak ekstra zamanları yoktur özellikle diğer çocuklar onlara yetişmeye çalışırken.
Evde eğitim çocukları not kaygısı için değil tamamen bilgiye ulaşma açısından eğitir.
Evde eğitim güvenli bir öğrenme çevresi sağlar:
Evde eğitim alan çocuklar, okulda yaşanan diğer öğrenciler tarafından alay edilme, zorbalık, olumsuz akran baskısı, kötü etkilenmeler gibi durumlarla karşılaşmazlar.
Evde eğitim aileye daha bağlı olma ve güven duygusu kazandırır:
Çocuklarla sürekli fiziksel bir iletişim içinde olmak ve onların bütün sorularına ve ihtiyaçlarına anında karşılık verebilmek çocukları aileye karşı daha bağlı hale getirir ve güven duygusu oluşturur. (Bu durumun yarardan çok zarar olabileceğini savunanların sayısı da epeyce fazla.) Ki bu süreçte çocukların sosyallik ve sorunlarla baş edebilme becerisinden yoksun yetişme riski de var.
Evde eğitim çocuğun özel ihtiyaçlarını karşılar: Evde eğitim, hiperaktif olan veya toplumsal normlara göre davranmayan fakat oldukça zeki çocukların haksızca “özel bir eğitime ihtiyacı olan” birey olarak etiketlenmesine engel olur.
Evde Eğitimin Olumsuz Yanları Nelerdir?
Evde eğitimin sıklıkla gösterilen kötü yanı (elbette haklı olarak) sosyalleşme faktörüdür. Çünkü çocuklar aile bireylerinden başka kimseyle iletişim içinde olmuyorlar.
Çocuğun kendini dış dünyadan izole etmesi onun sosyal becerilerini etkileyebilir ya da daha kötüsü sosyal ortamlar söz konusu olduğunda fobi ya da başka rahatsızlıklar gelişebilir. Ancak bu risk, çocukların çeşitli organizasyonlara dahil edilmesi ve diğer evde eğitim alan çocuklarla sosyalleşmesinin sağlanması ile azaltılabilir.
Çocukların aldıkları eğitim, kapsam bakımından sınırlı kalabilir ve öğretilen bilgi sadece ailenin bakış açısı ve önyargılarıyla sınırlı olabilir. Bunun sonucunda çocuklar farklı inanış ve bakış açılarını keşfedemeyebilirler. Bu da çocukların içine kapalı olmasına ya da daha kötüsü tutucu bir kişiliğe sahip olmasına neden olabilir.
Öğretme yeteneğinden yoksun olan aileler, doğal bir sonuç olarak çocuğun öğrenme kapasitesini sınırlandırabilir.
Evde eğitim alanlar, (günümüzde az rastlansa da) o müthiş öğretmenlerin verdiği ilhamı ve fikirleri elde etme fırsatını kaçırırlar.
Tabii bu noktada şimdiye kadar kaç tane büyük adamın aileleri yerine kendi akıl hocalarından, öğretmenlerinden etkilendiği sorusunu da sormakta fayda vardır.
Evde eğitim alan çocuklar, sınıf ortamında öğrenme avantajlarından mahrum kalırlar. Örneğin, sınıf arkadaşlarınca cesaretlendirilmek, zorluklarla karşılaşmak, sadece kitaplardan öğrenmenin dışında bir takım yapısı içinde çalışmak, aile dışında farklı bir otoriteye saygı duymak, emirlere ve kurallara uymak, okulun orkestrasına, bandosuna ya da takımına katılma gibi.
Aileler çalışma isteği ve mali ihtiyaçlar yüzünden evde eğitimi kendi çıkarlarına ve sosyal ihtiyaçlarına göre değiştirmek zorunda kalırlar.
Bu da kendi içinde düzensiz bir öğrenmeye yol açar ki çocuklar bu düzensizlikte eğitimden kopmaya zaten hazırlardır.