1. Anasayfa
  2. Değerlendirmeler

LGS Gündemi Üzerinden Matematikte Herkes İçin Erişim ve Eşitlik


0

Geçen hafta Pazar günü LGS’de 8’inci sınıf öğrencileri son yılların en zor matematik sorularıyla karşılaştı. Soruları anlamaya çalışırken süre de yetmedi. Birçok çocuk sınav sonunda hayal kırıklığına uğradı ve üzüldü. Uzmanlar matematik öğretmenlerinin dahi çözmekte zorlandığı soruların üniversite sınavı ayarında olduğunu, bu yıl ortalamanın düşeceğini belirtiyorlar.

Sınavda tüm derslere ait soruların açık anlaşılır, cevaplanabilir olması güvenirliği artırır. Ders programını hem kapsayıcı, hem de dengeli biçimde temsil edici nitelikte soruların hazırlanması da sınav sorularının geçerliliği açısından önemlidir. Bu açıklamalar doğrultusunda öğrencilerin ne çok zor yada ne çok kolay cevaplandırabileceği nitelikte sorular yöneltilmesi daha adil bir yaklaşım olacaktır. Son birkaç yıldır, özellikle yeni nesil soru kalıplarına geçilmesinden bu yana matematikte çok zorlayan, zaman kaybettirici, ve doğrudan öğretilmeyen sorularla öğrencileri terbiye etmeye çalışmak ne kadar sağlıklı yeniden düşünmek lazım. Yeni nesil soruların daha farklı yeterlilikler ve beceriler gerektirdiği ortada. Ancak her kademede matematik gibi ülkece zorlandığımız bir branşta böyle zorlu bir sınavla sabır ölçmek hele bir de pandemi sürecinde karşılaştıkları zorlukları da göz önünde bulundurursak öğrencileri yıpratacaktır.

Bu ve benzeri sınavlarda başarılı olmak adına matematikte herkes için erişim ve eşitlik nasıl sağlamak nasıl mümkün olabilir sorunsalının tartışılması lazım. Bu düşünce yapısına göre öğrencilere seçenekler sunmak değil, beklentileri yükseltmek, öğrenmesini desteklemek ve oldukça ilgi çekici öğrenme fırsatları sunmak temel amaç olmalıdır. Eşitlik, farklı eğitim kademelerinde öğrenci gruplarının matematikte başarılı olmasını sağlamak için ortamları ve yöntemleri değiştirmek için belirli öğrenci popülasyonlarını marjinalleştirmeye devam eden uygulamalara ve politikalara yakından bakmayı gerektirir. Eşitlik, öğrenci özelliklerine dayalı sonuçları artık tahmin edemediğimizde ve her öğrenci başarılı olmak için ihtiyaç duyduğu desteğe sahip olduğunda ortaya çıkar. Öğrenci farklılıkları sınıfta kullanılacak güçlü yönlerdir. Farklılıkları kabul ederek ve her öğrenci grubuna nasıl öğrettiğimiz konusunda daha duyarlı davranarak farklılıkları onurlandıran öğrenme ortamları yaratma ihtiyacını vurgulamak sorunu çözmede önemli bir yaklaşım olacaktır.

Matematik sınıfları için bu, öğretimsel seçimlerin sınıftaki tüm öğrencileri destekleyecek her kavram için hem somut hem de soyut yöntemleri içermelidir. Bu tutum aynı zamanda öğrencilerin birbirleriyle çalışma fırsatına sahip oldukları anlamına gelir. Matematiksel ilkelerin bağlamsal uygulamalarını göz önünde bulundurur ve matematik kavramları ile diğer konular arasında bağlantı kurma fırsatlarına sahip olur. Başarılı bir ortaokulun beş niteliğini de sergileyen matematik sınıfları, genç ergenlere yaşamlarıyla bağlantılı matematiksel kavramları ve konuları keşfetmeleri, sınıfta etkinliği teşvik etmeleri ve soruların ifade edilmesine izin vermeleri için alanlar sağlar.

Matematik müfredatı genç ergenlerin ihtiyaçlarına cevap verecek şekilde tasarlandığında, ancak anlamlı, ilgili ve titiz, uygun şekilde zorlayıcı öğrenme deneyimleri sunabilir. Genç ergenler büyüdükçe ve değiştikçe, özellikle matematikte daha karmaşık ve soyut fikirleri kavrayabilirler. Öğretmenler, yüksek beklentilerle öğrencilerin matematiğe olan güvenini artırabilir ve sınıfta güçlendirme duygularının temelini oluşturabilir. Genç ergenler, matematiksel kavramları öğrenirken sorgulama, keşfetme ve tahmin etme fırsatlarına ihtiyaç duyarlar. Öğrencilerin müfredat etkinlikleri üzerinde söz sahibi olabilecekleri ve seçim yapabilecekleri sınıflar, öğrencileri öğrenmeleri için katılmaya ve sorumluluk almaya teşvik eder.

Matematik sınıfları, öğrencilerin matematiksel kavramları keşfetmeleri ve anlayışlarını çeşitli şekillerde göstermeleri için esnek olduğu kadar titiz de olabilir. Öğrenciler matematiğe karşı olumlu bir tutum geliştirirken öğretmenler ders işlenişi ve aşamalarıyla ilgili uygulamaların öğrencilere geçmesine izin verdiğinde matematik daha adil hale gelecektir.

Facebook Yorumları

Sertaç Hindistan 1975 yılında İzmit’te doğdu. Ellinci yıl İlkokulu, İzmit Ortaokulu, İzmit Lisesi Lisesi, Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi Eğitim Yönetimi ve Planlaması bölümünden 2001 yılında mezun oldu. Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimler Enstitüsü’nde Eğitim Yönetimi alanında yüksek lisans öğrencisidir. Öğretmenlik hayatına 2002 yılında Ankara Yenimahalle Gazi Osman Paşa İlköğretim Okulunda’ Özel Eğitim Öğretmeni olarak başladı. 2005 yılında Kanuni İş Okuluna Özel Eğitim Sınıf öğretmeni olarak atandı. Almanya, Danimarka da Özel eğitim Okulları ve İspanyada Kapsayıcı Eğitimle ilgili Erasmus Projelerinde görev aldı. 2008 yılından itibaren İzmit Nuh Çimento Özel Eğitim Meslek Okulunda görevine devam etmektedir Ayrıca SODİMER Öğretmen İcra Kurulu Üyeliği,Samsung Türkiye - Habitat işbirliğinde yürütülen Solve For Tomorrow projesinde Mentörlük, ÖRAV ve Öğretmen Ağı elçiliği, Yuvam Dünya ve Let Do İt Türkiye çevre gönüllülüğü ile ilgili görevleri de yürütmektedir.Evli ve 2 çocuk sahibidir.

Yazarın Profili
İlginizi Çekebilir

Yorumunuz

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.