Kış yüzünü iyiden iyiye göstermeye başladı. Hayat birbiri ardına günler ve mevsimlerle gelip geçiyor. Nedense Sonbahar ve Kış mevsimlerini hep sevmişimdir. Kimilerine göre kara tabir edilen kış bana hep bir huzur vermiştir. Sonbaharın beni farklı farklı renklerle selamlamasının ardından bembeyaz gelinlik giymiş toprak ananın gizemi. Bu yazımı sonbahar, kış ve tabiat üzerine yazmaya karar verdim.
Sabah uyandığımızda gecenin gündüzü sardığı gibi karın toprağı sarmaladığını gördüm. Toprak adına çok seviniyorum. Elimizde bir bardak sıcak çay balkondan yada camdan dışarı baktığımızda dans ederek yeryüzüne inen ve birbirine çarpmayacak kadar narin ve bir o kadarda nazlı kar tanelerini görüyoruz. Cama değer değmez aşağıya doğru kıvrıla kıvrıla suyun bizde bıraktığı duyguyu hissediyoruz.
Bazılarımız küresel ısınmaya bağlıyor mevsimlerin değişikliğini kimse kendinde aramıyorken suçu. Yaşlılarımızdan kime sorarsanız hep aynı cevabı almıyor muyuz? Nerde o eski kışlar…. Hatırlıyorum da eski kışları şimdiki çocukların ne kadar şanssız olduğu geliveriyor aklıma. Eskiden yağdığı zaman sevinçle dışarlardaydık, doyasıya yaşardık karın tadını yanaklarımız pancar gibi ayaklarımız sırılsıklam olurdu, mutlu olurduk. Yukarı mahalle aşağı mahalle terimlerini bilenler bir kar topu savaşına tutuşuverirdi. Bu savaşta kan , gözyaşı ve ölüm yoktu olsa olsa biraz üşürdük ha çok mu ileri gittik kapımız çalınır elinde bir çocukla annesi
-Hanım bana bak söyle o oğlun olacak çocuğa oğlumu ne hale getirmiş diye sitemle karşılaşır tabi her seferinde tatlıya bağlanan bir hal alırdı.
Dediğim gibi eskiden diye başladığımız her şey tarihte güzel ve mutlu anı şeklinde yerini aldı. Eskiyle yaşayamayız, bizler gelecek güzel günlerin öncüleri olarak hayata daha güzel bakmalıyız.
Eğitim anlamında da bu böyle mevcut zaman içinde de, çocuklarımız kışında, yazında tadını doya doya yaşamalı bize sunulan bu muazzam hayat her anı ile yaşanmalı. Biz Öğretmenler bu imkanı yavrularımıza sunmalıyız. Doğanın ve mevsimlerin hayatımızdaki yerini okul içerisinde ve okul dışında onların elinden tutup ,onlara örnek olup bu zevki tattıralım onlara. Dünyada bizler dışında yaşayan canlıların varlığını öğretmeli ve unutturmamalıyız. Sınıfta hazırlıklarımızı yaparak bahçede kış oyunları oynatabiliriz. Kışın tadı belki de okulumuzun uygun bir yerinde sokak hayvanlarımız (Kedi,Köpek ve Kuşlar için ) için bir tas ya da kutu içine ekmek kırıntıları koymakla çıkacak. Böylece öğrencilerimizde merhamet duygularını geliştirmenin yanında sorumluluk bilincinin de arttırılması sağlanmış olacaktır.
Hayatları boyunca mutlu ve huzurlu bir yaşam öğrencilerimizde küçük yaşlarda kazandırılacak kazanımlarla ve davranışlarla mümkündür.
Unutmamalıyız ki bir öğretmen olarak ilk görevimiz merhamet ekmektir yüreklere.