Projelerden biri İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü Mesleki ve Teknik Eğitim Bölümü tarafından hayata geçirildi. Ekim-2015’te İstanbul Sanayi Odası Meclis Salonunda MEB Bakanı ve Çalışma Bakanı katılımıyla “Okul-Sanayi İşbirliği İstanbul Modeli” projesinin İstanbul ilinden başlamak üzere tüm yurtta uygulanarak ülkedeki mesleki ve teknik eğitim sisteminin yapısının, ekonomik ve insan kaynaklarına dayalı gereksinimlerinin giderilmesini ve sektörlerin nitelikli iş gücü ihtiyacının verimli bir şekilde karşılanmasını sağlayacağı duyurulmuştur.
Projede; Meslek odaları, sivil toplum kuruluşları ve diğer meslek örgütleri ile Valilik ve İl Millî Eğitim Müdürlüğü koordinasyonunda İstanbul ilindeki Mesleki ve Teknik Eğitim Kurumlarının ilgili sektörlerdeki firmalar ile eşleştirilerek her bir kurum için hami sektör/firma oluşturulması yöntemi öngörülmüştür.
İstanbul ilinin otuzdokuz ilçesinde birer meslek lisesi müdürü koordinatör okul müdürü olarak belirlenerek altı sayfalık izleme formuyla; firmalarla işbirliği protokolleri imzalanması, teknolojik işbirliği, deneyim paylaşımı, istihdam odaklı işbirliği, döner sermaye ve üreten okullar, sektör-atölye buluşmaları, meetkap adıyla deneyim paylaşımı seminerleri, öğrencilere mesleki yaklaşım envanteri uygulanması başlıklarında projenin takibi amaçlanmıştır.
“Okul-Sanayi İşbirliği İstanbul Modeli” hamilik projesi kapsamında halen İstanbul Ticaret Odası (İTO) 29 ilçede 54 okula, İstanbul Sanayi Odası (İSO) da 28 ilçede 41 okula hami olarak çalışmalara devam edilmektedir. Aslında benzeri bir proje Ekim-2011’de yani on yıl önce MÜSİAD ve İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü arasında “Mesleki Eğitim İçin El Ele” adıyla 23 okul ve firma eşleştirilmesi şekliyle benzer faaliyet ve amaçlarla başlatılmış ancak iki yıllık süre bitiminde sürdürülebilir olmamıştır.
Bu projenin başarıyla sürdürülmesi halinde; mesleki ve teknik eğitime atfedilen değerin artırılması, mesleki ve teknik eğitimde rehberlik, erişim imkânları artırılması, yeni nesil müfredatlar geliştirilmesi, eğitim ortamları ve insan kaynakları geliştirilmesi, yurt dışından yabancı öğrenci getirilerek yatılı olarak mesleki eğitim verilerek yurtdışında yatırım yapan iş insanlarının ihtiyaç duyduğu meslek elemanları yetiştirilmesi, mesleki ve teknik eğitimde eğitim istihdam – üretim ilişkisi güçlendirilmesi, yerli ve millî savunma sanayinin ihtiyaç duyduğu nitelikli̇ insan gücü yetiştirilmesi sağlanacaktır.
Yapılması planlanan çalışmalar sonuçlandığında; eğitim güncel bilgi ve teknolojiyle yapılır, toplumsal algı olumlu yönde değişir, öğretmen nitelikleri artar, öğrenci nitelikleri artar, nitelikli insan gücüne ulaşılır, insan kaynağı oluşturma maliyetleri azalır, üretim maliyeti azalır, rekabet gücü artar, marka değeri yükselir, kurumsal kültüre katkı sağlar hale gelecektir.
Beşinci yılında yapılan değerlendirmede bu çalışmalar sonucunda; 296 protokol imzalandığı, 145 okula 150 milyon lira değerinde atölye ve laboratuar kurulduğu, 6935 öğretmen eğitildiği, 14267 öğrenciye staj imkânı sağlandığı, 16724 öğrenciye okulda eğitimine destek verildiği, 6300 mezun öğrencinin hami firmalarda istihdam edildiği bilgisi verilmiştir. Bu olumlu sonuçların alınmasından yaklaşık dört yıl sonra ikinci bir projeyle ülke geneline yaygınlaştırılmasına karar verilmiştir.
İkinci büyük proje ise; Milli Eğitim Bakanlığı Mesleki ve Teknik Eğitim Genel Müdürü (MTEGM), Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB), TOBB Ekonomi Teknoloji Üniversitesi (TOBB ETÜ) işbirliğinde sektörün ihtiyaç duyduğu nitelikli insan gücünün yetiştirilmesi için okullarda eğitimi verilen meslek alanlarında öğretmen ve öğrencilerin sosyal ve zihinsel becerilerinin geliştirilmesi, mesleki bilgi beceri ve yabancı dil yeterliliklerinin artırılması amaçlanmıştır. Türkiye genelinde 81 Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesinde, on yıllık süre için protokol 26 Şubat 2019 tarihinde MEB Bakanı ile TOBB Başkanı arasında imzalanmıştır.
Protokol ekine her okuldan en az üç öğrenciye 200 Tl aylık başarı bursu alma kriterleri de eklenmiştir. Projeyle Ankara’da yer alan Proje Danışma Kurulu ve il/ilçelerde yer alacak olan Proje Yürütme Kurulu oluşturulmuştur.
Proje Danışma Kurulu (PDK); MEB Mesleki ve Teknik Eğitim Genel Müdürü (MTEGM) , görevlendireceği iki temsilci koordinatör, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) yönetim kurulu üyesi, görevlendireceği iki temsilci, TOBB Ekonomi Teknoloji Üniversitesi (ETÜ) Rektörü veya görevlendireceği bir kişiden oluşan yedi kişilik kuruldur. Proje Yürütme Kurulu (PYK); il/ilçe MEM Müdürü, ilgili okulu müdürü ve/veya görevlendireceği temsilciler (2-3 kişi), il merkezinde TOBB’a bağlı Oda-Borsa-Şubelerden görevlendirilecek temsilciler/koordinatör (3-4) kişi olmak üzere tek sayıdan oluşan yedi kişilik kuruldur.
Protokol kapsamında yapılacak işler; Proje okul olarak belirlenen meslek liselerine okul müdürü ve yardımcılarının görevlendirilmesi, öğretmen ve personelin atanması, programların yabancı dil ağırlıklı güncellenmesi, atölye ve laboratuar donatımlarının güncellenmesi, ar-ge beceri tasarım atölyeleri kurulması, TOBB ETÜ öğretim elemanlarının derse girmesi, öğretmenler için hizmet içi işbaşı eğitimleri düzenlenmesi, öğrencileri işyerlerinde beceri eğitimi ve staj imkânı, başarılı öğrencilere burs, temrinlik malzeme desteği, mezunlar firmalarda istihdam, kariyer-yarışma-rehberlik-gezi etkinlikleri, kamu spotu hazırlanması.
Halen Mesleki ve Teknik Anadolu Liselerinden Proje Okul olarak belirlenen Okul yöneticilerini il/ilçelerdeki PYK’nca yapılan teklifle PDK tavsiye kararı doğrultusunda MEB MTEGM dört yıl için görevlendirilmesi yapılmaktadır.
Ayrıca 25.01.2019 tarihinde Milli Eğitim Bakanlığı, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, İstanbul Sanayi Odası, İstanbul Ticaret Odası ile İstanbul Teknik Üniversite arasında mesleki ve teknik eğitimi sektörle birlikte tasarlayacak “Mesleki Eğitim İş Birliği Protokolü” adıyla ayrı bir protokol imzalanmıştır.
Mesleki ve teknik eğitimde, sektörün iş gücü ihtiyacına cevap verebilecek niteliğe sahip, gelişen teknolojiye hızla ve etkin şekilde uyum sağlayabilen, paydaşların planlama ve karar alma süreçlerine aktif şekilde katıldığı bir yapıyı tam anlamıyla hayata geçirebilmek için imzalanan iş birliği protokolüyle yapılacak çalışmalar: Okulların atölye ve laboratuvarlarının yeni teknolojilere dayalı olarak donatılması; alan öğrencilerine işletmelerde gerçek üretim ortamlarında beceri eğitimi ve staj imkânları sağlanması; alan öğretmenlerine hizmet içi ve işbaşı eğitimlerinin verilmesi; çerçeve öğretim programlarının güncellenmesi; başarılı öğrencilerin ve projelerin desteklenmesi, mesleki İngilizce ders içeriklerinin sanal gerçeklik uygulamalarına dair akademik olarak hazırlanması; mesleki ve teknik eğitimin niteliğini artırmak, başarılı öğrencilerin mesleki ve teknik eğitimi tercih etmelerini sağlamak, başarının sürdürebilirliğini desteklemek, başarılı öğrencileri ödüllendirmek ve sektör ile okul işbirliğini artırmak amacıyla öğrencilerin ve projelerinin desteklenmesi olarak belirlenmiştir. Protokol kapsamındaki faaliyetler İstanbul´da mesleki ve teknik eğitim veren 89 okulda hayata geçirilmesi planlanmıştır.
İstanbul projesinin üzerinden yedi yıl, ülke genelinde uygulanan proje üzerinden de yaklaşık dört yıl zaman geçmiştir. Bu zaman zarfında bu çalışmalar illerde farklı isimlerde farklı çalışmalara örneklik de teşkil etmiştir. Bu zaman zarfında ortaya çıkan durumu özetleyerek her iki projenin daha faydalı sonuçlar vermesi için aşağıdaki tespitler ve sıralanan öneriler doğrultusunda projeyi iyileştirmek ve geliştirmek gerekiyor.
Öncelikle her iki projenin hakkını teslim ederek bu zamana kadar sektörle yapılan en kapsamlı ve en büyük işbirliği olduğunu ve olumlu sonuçlar da alındığını peşinen belirtelim. Özellikle mühendis kökenli MEB Bakanı Mahmut Özer sonrası Türk Mesleki ve Teknik Eğitim Sisteminde paradigma değişimi başlamıştır. Sektöre duyarlı, esnek, kapsayıcı, geçişlerin desteklendiği ve yenilik temalarına öncelik verildiği geleceğe hazırlayan bir mesleki ve teknik eğitim sistemi kurulmaya başlanmıştır. İlk kez işgücü piyasasını temsilen sektör temsilcileri mesleki ve teknik eğitim sisteminin tüm süreçlerine bu ölçekte yoğun aktif katılım sağlamaya başlamışlardır. Son düzenlenen 20. Milli Eğitim Şurasında ele alınan üç ana konu başlığından birinin de “Mesleki Eğitimin İyileştirilmesi” olarak seçilmesi konuya verilen önem ve önceliğin bir göstergesidir.
Milli Eğitim Bakanlığının resmi açıklamalarına göre; Mesleki eğitim sistemi, dinamik bir yapıya kavuşturulmuştur. Alan ve dalların güncelliğini yitirenlerin sadeleştirilmesine gidilmiştir. Program güncellemeleri sektör işbirliğinde yapılmış, eğitim ortamları iyileştirilmeye başlanmış, öğretmenlerin mesleki gelişimine ağırlık verilmiş döner sermaye çalışmaları zirveye ulaşmış, mezunların istihdamında artışlar olmuş, AR-GE çalışmaları başlatılmış, AR-GE merkezi okullar kurulmuş ve belirlenmiş meslek liselerimize yurtdışından uluslararası öğrenci kabulüne başlanmıştır.
Artık temel mesleki beceriler meslek liselerinde, ileri ve özel alan mesleki beceriler ise işletmelerde işbaşında öğretilmeye başlanmıştır. İlk kez Organize Sanayi Bölgelerinde Özel Mesleki Eğitim Merkezi açılmasına imkân sağlanmıştır. Özel okullarda okumakta olan öğrencilerine verilmekte olan destek son bulurken özel meslek liselerinde devam etmektedir.
Mesleki Eğitim Merkezlerinde daha önce açılmış olan MESEM meslek lisesi tamamlama programı resen tüm meslek liselerinde açılarak sınıf tekrarı, okul terk, devamsızlık, disiplin, akademik yetersizlik gibi sebeplerle okul dışında kalmış öğrenciler tekrar kazanılmıştır.
Halen sektörde çalışmakta olup okula devam edecek zamanı olmayanlar için telafi eğitimi programıyla yirmiyedi haftalık bir eğitime işbaşında katılarak meslek lisesi bitirebilme şansı tanınmıştır. Üstelik bu durum asgari ücret (çıraklar ve kalfalar için değişen oranlarda) ve SGK (iş kazaları ve meslek hastalıkları) ödemesiyle desteklenmektedir. Bu sektöre yeni bir dinamizm getirmiş ciddi bir talep görmüştür.
Türkiye Mesleki ve Teknik Eğitim Sisteminde “Paradigma Değişimi” sloganıyla yapılmaya başlanan iş ve işlemlerin bugüne kadar hiç yapılmayan yeni icat edilen işler olduğu sanılmamalıdır. Tüm süreç yeni bir anlayışla yeniden kurgulanmaya çalışılmaktadır. Sürecin sonunda tüm yapılan çalışmalar sonucundan sekizinci sınıftaki öğrencilerden ne kadarının meslek liselerini kendi istek ve bilinçli tercih ettikleri ve meslek lisesi eğitimi sonunda mezunların ne kadarının mesleğinde sektörde işe başlamalarına sebep olduğuna ve sektör temsilcilerinin memnuniyetine bakarak paradigma değişiminin faydaları ve başarısı yorumlanmalıdır.
(DEVAMI VAR)