Mesleki ve teknik eğitimin; ekonomik kalkınmanın ve toplumsal refahın sağlanması-korunması-geliştirilmesinde en önemli bileşen olan nitelikli insan kaynağının yetiştirilmesi ve bireylerin hayatboyu ihtiyaç duyacağı becerileri kazanmalarını, bu sayede iş hayatına katılarak kimseye muhtaç olmadan mutlu yaşamaları, çevrelerine-topluma faydalı insanlar olmaları, üreterek ülkenin katma değerini yükseltmelerinde yerine getireceği rol herkes tarafından kabul edilmektedir. Ülkemizde bu rolü yerine getirmek için lise düzeyinde Mesleki ve Teknik Anadolu Liseleri, Çok Programlı Anadolu Liseleri, Mesleki Eğitim Merkezleri, Özel Eğitim Meslek Uygulama Okulları ile özel ve resmi kurs merkezleri bulunmaktadır.
“Mesleki ve teknik ortaöğretim kurumlarında; genel ortaöğretim kurumlarının amaçlarının yanı sıra sanayi, ticaret, turizm, tarım, sağlık, teknoloji ve benzeri alanlarda ulusal ve uluslararası standartlar ve sınıflamalara, ulusal yeterliklere ve mevzuata dayalı olarak nitelikli işgücünün yetiştirilmesi, mesleki bilgi ve becerilerin güncellenmesi, uygulanan programlarla girişimcilik, meslek ahlâkı, ahilik bilinci ve özgüveni yüksek, kendini doğru ifade edebilen, sosyal, estetik algısı gelişmiş, sosyal ve çevresel sorumluluk bilinci ile iş alışkanlığı kazanmış, istihdama hazır, önceki öğrenmelerini ve denkliği tanınmış mesleki ve teknik eğitime ilişkin tüm belgeleriyle hayata, istihdama ve yükseköğretime hazır bireylerin yetiştirilmesi amaçlanır.” Bu kapsayıcı tanım “Milli Eğitim Bakanlığı Mesleki ve Teknik Ortaöğretim Kurumlarının Tanıtım ve Yönlendirme Yönergesi” 4. Maddesinde yer almaktadır.
Milli Eğitim Bakanlığı Mesleki ve Teknik Eğitim Genel Müdürlüğünce 09 Ağustos 2024 tarihli Resmi Gazete’de 2024/10 sayılı Cumhurbaşkanı imzalı “Mesleki ve Teknik Eğitim Politika Belgesi” konulu bir genelge yayınlanmıştır. 12 Ağustos 2024 tarihinde de 43 sayfalık bir politika belgesi yayınlanmıştır. Bir sayfalık genelgede özetle; mesleki ve teknik eğitimin ülkemiz ve geleceğimiz için ne kadar önemli olduğu vurgulanmakta ve bu kapsamda “tüm kamu kurum ve kuruluşlarının üzerine düşen görev ve sorumlulukları hassasiyetle yerine getirmesi hususunda gereği rica edilmektedir.”
Politika belgesinin “içindekiler” kısmına gözatıldığında; “giriş, Türkiye’nin nüfus dinamikleri, mesleki eğitim ve iş gücü piyasası, Türk Milli Eğitim Sistemi, Mesleki ve Teknik Eğitim Politika Belgesi hazırlama süreci, mesleki ve teknik eğitimde sorun alanları, mesleki ve teknik eğitimde gelecek perspektifi ve yapılacak çalışmalar, izleme ve değerlendirme” olmak üzere sekiz bölümden ve ek olarak kaynaklar ile stratejiler ve sorumluluk tablosundan oluştuğu görülmektedir.
Giriş bölümünde bu politika belgesine neden ihtiyaç duyulduğu ve mesleki ve teknik eğitimin önemine-hedeflerine vurgu yapılmıştır. Türkiye’nin Nüfus Dinamikleri bölümünde ise TÜİK verilerine dayalı olarak ülkemizin demografik verileri özetlenerek “çocuk nüfus oranı ve çalışma çağındaki nüfus ile demografik açıdan önemli fırsatlara sahip” olduğumuz belirtilmiştir.
Mesleki Eğitim ve İş Gücü Piyasası bölümünde; “mesleki ve teknik eğitim almış bireylerin işgücüne katılım ve istihdam oranlarının diğer lise mezunlarına oranla daha yüksek olduğu (yüzde 10 fazla oranda) işsizlik oranının da daha az olduğu (yüzde 2) görülmektedir. Sadece bu istatistiki bilgiden bile meslek liselerinin istihdam sürecini diğer liselerden çok fazla farklılaştıramadığı görülmektedir. Buna rağmen meslek lisesi mezunu olmanın okuldan işe geçişi desteklediği, değişen koşullara daha kolay uyum sağladığı, daha kolay iş değiştirebildiği, kariyerde daha çabuk yükselebildiği, daha yüksek ücretle çalıştığı ve kalıcı istihdamda bulunmasını artırdığı vurgulanmıştır.
Türk Milli Eğitim Sisteminin genel yapısı, okul öncesinden yükseköğretim dahil öğrenci, okul, öğretmen ve okullaşma oranı hakkında özet sayısal veriler açıklanmıştır. 75,227 okulda 1,338,949 öğretmen 26,854,821 öğrenci (6,950,142 yükseköğretim) bulunmaktadır. Okullaşma oranı % 90 üzerindedir. Mesleki ve teknik eğitim özelinde resmi-özel, örgün-yaygın ve açıköğretim olmak üzere Anadolu Meslek-Anadolu Teknik ve Mesleki Eğitim Merkezi programları dört yıllık bir meslek eğitimi sonunda diploma-işyeri açma-europass eki-teknisyen unvanı kazandırılmaktadır. Ülkemizde resmi ve özel toplamda; 3790 okulda 134,556 öğretmenle 1,745,547 öğrenci ile ortaöğretim içindeki payı % 36,92 olmaktadır.
Anadolu Teknik Programında ( % 73 akademik eğitim + % 27 mesleki eğitim ) işletmede aldığı eğitim süresi (staj) toplam ders süresinin % 5’i,
Anadolu Meslek Programında ( % 47 akademik eğitim + % 53 mesleki eğitim ) işletmede aldığı eğitim süresi (işletmede uygulamalı) % 13’ü
Mesleki Eğitim Merkezi Programında ( % 11 akademik eğitim + % 89 mesleki eğitim) işletmede aldığı eğitim süresi toplam ders süresinin % 76’sına denk gelmektedir.
Üç farklı programdaki duruma bakarak; “Anadolu Teknik ve Anadolu Meslek programlarının ders programı içindeki mesleki eğitim ders oranlarının % 70 oranına yükseltilmesi ve dört yılın sonunda toplam sürenin en az % 50 sinin işletmede işbaşında olması sağlanmadığı sürece iş hayatının beklediği beceri niteliklerine sahip gençlerin yetişmesi mümkün değildir.” Sonucu çıkarılabilir.
Anadolu Meslek ve Anadolu Teknik programlarında 53 alan 114 dalda, Mesleki Eğitim Programında 39 alan 193 dalda, Özel Eğitim Meslek Okullarında ise 18 alan 27 dalda eğitim verilmektedir. İşletmelerde uygulamalı mesleki eğitim ve staj yapan öğrencilere asgari ücretin yüzde otuzu, işletme büyüklüğüne göre üçte biri veya ikisi oranında devlet katkısı yine Mesleki Eğitim Merkezlerindeki kalfalara 12. Sınıfta asgari ücretin yarısı kadar ücret devlet tarafından ödenmektedir.
Mesleki ve Teknik Eğitim Politika Belgesi; 40 ilde saha ziyaretlerinde eğitim yöneticileri, öğretmen, öğrenci ve sektör temsilcilerinin katılımıyla yapılan toplantılardan alınan verilerle hazırlanmıştır. Buna göre ülkemiz mesleki ve teknik eğitiminde “Erişim ve farkındalıkla ilgili 15, eğitim ortamlarıyla ilgili 35, MTE süreci ve istihdama hazırlıkla ilgili olarak da 24 olmak üzere toplam 74 stratejik amaç belirlenmiştir.
Tespit edilen temel sorunlardan herkesin bildiği ve tekrar ettiğinin dışında dikkat çekici bulduklarımı özetlemeye çalışacağım. Bunları; “ortaokulda öğrenci becerilerini ölçen sistemin bulunmaması, meslek liselerinde okul terk oranlarının artması, ne okulda ne işte olan gençlerde meslek eğitimi hakkında yeterince farkındalığın bulunmaması, meslek liselerine karşı haksız bir önyargı bulunması, mezunların unvanlarının iş hayatında tanınmaması ve özlük haklarının yeterince verilmemesi, MTE için yeterli finansman ayrılmaması, kurulların verimli çalışmaması, meslek liselerine ve üst öğrenime yerleşmenin sınava-nota bağımlı olması, tüm mesleklerde gereksiz şekilde dört yıl eğitim olması, paydaş ve hamiliğin sözde kalması, mesleki eğitim konusunda yeterli akademik araştırma yapılmaması, atölye ve meslek dersleri öğretmenlerinin meslek lisesi kökenli olmaması ve sektörde tecrübe edinmeden atanmaları, okul atölyelerinin mesai saatleri dışında kurs amaçlı kullanılmaması, mezunların alanında çalışmak yerine üniversiteyi zorlaması ve mesleği dışında çalışması, sektördeki usta öğreticilerle öğretmen işbirliği ve paylaşımın olmaması, işletmelerdeki tecrübelerin okul atölye uygulamalarını yansıtılamaması” olarak özetleyebilirim.
Mesleki ve teknik eğitimde gelecek perspektifi ve yapılacak çalışmalar başlığında; “şekil ve esas bakımından değişim zorunluluğu, dinamik yapıyla beklenti ve ihtiyaçların sürekli arttığı, sosyal becerilerin de ön plana çıktığı, arz-talep dengesine göre beceri setlerinin oluşturulması gerektiği, eğitim-sektör işbirliği ilişkisinin güçlendirilmesi gerektiği, istihdam ve eleman ihtiyacı çözümünün sadece eğitimde aranamayacağı, belgelendirme konusunda ulusal ve u.arası bütüncül yapının kurulması gerektiği, meslekler arası hızlı ve sorunsuz geçişin sağlanması, kaynaklara erişimin, ölçme değerlendirmenin ve kalite güvence sisteminin sağlanması, tüm paydaşların elele verdiği bir seferberliğe ihtiyaç bulunduğu” tespit edilmiştir.
Yapılacak çalışmalar için belirlenen politika ve stratejilerden yeni ve uygulamaya konulmasının faydalı olacağına inandığım ve dikkat çekici bulduklarımı ise şöyle sıralayabilirim. Bunları “Dijital içeriklerin artırılıp açık erişim sağlanması, beceri ölçme bataryaları ve aile rehberliği, tüm diğer lise türlerindeki öğrencilere de meslek edinme imkanı sağlanması, spor ve gençlik hizmeti sunulması, bölgesel-ulusal-u.arası yarışmalar düzenlenmesi, meslek lisesi öğrencilerine özel başarı bursları verilmesi, meslek lisesi müdürlüğüne başlayanlara rehber yönetici tahsisi, ulusal düzeyde öğretmen değişimi, sağlıklı yaşam-diş protez-eczane işletme teknisyenliği-ilaç üretim teknisyenliği dalı açılması, meslek lisesinden üniversiteye geçenlere farklı program uygulanması, il ve büyük ilçeler bazında donanımlı beceri eğitim merkezleri kurulması, OSB içinde pansiyonlu meslek liseleri açılması, iç denetimin artması, paydaşlardan oluşan işletme denetim sistemi kurulması, geniş becerilerle istihdama geçiş sağlanması, Türk MTE model tasarımı yapılması, paydaşlarca verilerin paylaşımı, MTE hizmetinin satılması” olarak seçtim.
Son olarak uzun ve yoğun emek verilerek hazırlandığı belli olan bu “Mesleki ve Teknik Eğitim Politika Belgesini” çok beğendiğimi, çok önemli ve faydalı bulduğumu belirterek emeği geçenleri tebrik ediyorum.
Şimdi de bu güzel ve faydalı çalışmaya “ben ne katabilirim” bunları sıralamak istiyorum.
- Belirlenen strateji ve sorumluluk tablosuna kesinlikle çalışma takvimi ve zaman planlaması eklenmeli,
- İzleme ve değerlendirme her yıl ilgili kurumlarla çok geç kalacağından zaman kaybına sebep olabilir. Üç ayda bir ilerleme raporları yayınlanması zorunlu hale getirilmelidir.
- Bir yanda modüler sistemde dal eğitimi yapıldığı kabul edilirken geniş becerilerle istihdama geçiş hedefi çelişmektedir. Ayrıca işletmeler bazında geniş tabanlı meslek unvanlı kişi yerine iş-süreç-makina bazında nitelikli eleman aranmaktadır.
- Atölye ve meslek lisesi aday öğretmenlerini KPSS yerine iki yıl sektör çalışması sonrası sınavsız ihtiyaç olan illerde işe alım gerçekleşmelidir.
- Gençlerin manevi-sosyal-ruhsal-duygusal-kültürel-sportif ihtiyaçları için haftanın bir tam günü boşaltılmalıdır.
- İş ve Meslek Etiği ile Ahiliğin Günümüzde Uygulaması dersi konulmalıdır.
- Sınıflarda temel yaşam ve tasarım beceri atölyelerinde zevkli faaliyetler yapılmalıdır.
- Özellikle genel bilgi-kültür derslerinden başarısızlık ve sınıf tekrarına son verilerek tümü seçmeli hale getirilmeli, bir üst sınıfa sorumlu geçilmeli, uzaktan ve açık öğretimden tamamlamasına fırsat verilmelidir.
- Atölye ve donanımı yeterli tüm meslek liselerine mesai saatleri dışında her türlü yaygın mesleki eğitim kurs açma yetkisi verilmelidir.
- Firmalar işletme yılı öncesinde öğrencilerle kariyer günü düzenleyip eşleştirilmeli, mezun olmadan iş ilişkisi kurulup kendine eleman yetiştirmelidir.
- Tüm İlçe Milli Eğitim Müdürlüklerinde kariyer ofisi kurulup öğrenci sayısına göre en az bir iş ve meslek danışmanı kadrosu verilmelidir.
- Tüm atölye ve meslek dersleri öğretmenleri, meslek liselerinin kayıt alanındaki 8. Sınıf öğrencilerine meslek danışmanı olarak e-okul üzerinden atanmalı, öğrenci-veli bir yıl randevu alarak bilgi edinmelidir.
- LGS sınavlarına toplam kontenjanın en fazla üç katı kadar öğrenci girebilmeli geri kalanlar mesleklere yönlendirilmelidir.
- Üniversite giriş-tercihde daha önce alt baraj olan 150-180 puan şartı tekrar getirilmelidir. Gençler gereksiz olarak üniversite hayaline sokulmamalıdır.
- Mesleki Eğitim Kanununda yer alan ancak hiçbir zaman yerine getirilmeyen işletme listelerinin il/ilçe MEM en geç şubat ayında ulaştırılması sağlanmalıdır.
- Meslek lisesi binasında atölyeleri kullanan, mesleğe giriş dersleri ve uygulama da içeren programlı ortaokul 7. ve 8. Sınıfları açılabilir. İkinci seçenek olarak meslek lisesine en yakan ortaokullarda proje meslek ortaokulu sınıfları açılabilir. Bu sınıflarda özel program uygulanabilir.
- Bu zamana kadar sadece okulda dört yıl öğrenim gördüğü için sahip olduğu “işyeri açma belgesi ve teknisyenlik unvanı” uygulaması mutlaka sınavla kazanılan bir sürece çevrilmelidir. Emek verilmeden ve hak edildiğine dair ölçme yapılmayan belge ve unvanların motivasyon sağlamadığı ve piyasada karşılık bulmadığı yıllar boyu ortaya çıkmıştır.
- İşletmesine çırak-meslek liseli ve stajyer almayan işletmelere ceza uygulanmalıdır.
- İl ve İlçe MEM mesleki eğitimden sorumlu yöneticiler kesinlikle atölye ve meslek dersi öğretmeni kökenli ve saha tecrübeli olanlardan görevlendirilmelidir.
- 12 yıl zorunlu eğitimin son 4 yılı zorunlu olmaktan çıkarılmalı, açıköğretime-mesleki eğitime ve meslek kurslarına kayıt olanlara izin verilmelidir.
- Ekonomik kaynak gerektirmeyen sadece yönetsel kararla çözülecek tüm strateji maddeleri 3 ay içinde çözüme kavuşturulmalıdır.
- HERKESİN BİR MESLEĞİ OLMALI..! sloganı daha güçlü duyurulmalıdır.