Başarısızlık yaşayan öğrencinin öğrenmeye karşı direnç oluşturması kaçınılmazdır. Öğrenmenin gerçekleşmesi için birçok faktör var ve bu faktörlerin düzenlenmesi olmazsa olmaz.
Bu faktörlerden daha çok dirençle alakalı olanlara değinirsek bunlardan biri ön öğrenmelerdir; öğrenci hazır olmadığı bir öğretimsel uyarıcıya tepki verirken zorlanır ve birkaç başarısız denemeden sonra çaresizlik duygusu ve olumsuz duygular hisseder, bu durum bana pozitif psikolojideki ‘’genişletme ve inşa’’ kuramlarını hatırlatıyor, bu kuramlara göre pozitif duygulara sahip bireyler insan zihninin yapılarına; dikkat alanını genişletme, sezgilerini güçlendirme, yaratıcılığı arttırma şeklinde olumlu etkide bulunuyor. Farklı bir boyut olarak da güçlüklere karşı direnme avantajı katıyor.
Eğer öğrencide öğrenmeye karşı pozitif duyguların sürekliliğini sağlarsak bu kuramın bahsettiği avantajlardan yararlanabiliriz bununla beraber de direncin kırılması daha çabuk gerçekleşir.
Bu nedenle öğrencinin başarısızlık duygusunu yaşamaması için kesinlikle ön öğrenmelere sahip olması gerekir.
Ön öğrenmeler bireyin öğretimsel uyarıcıya sağlıklı tepki vermesinin en önemli faktörüdür çünkü ön öğrenmeler aynı zaman da motivasyon ve dikkatin sağlanabilmesi için önemli bir anahtardır. Eğer yeterli bir ön öğrenme yoksa dikkat ve motivasyon gibi öğrenme için gerekli olan faktörlerden bahsedemeyiz ve bu da bireyi başarısızlığa götürür başarısızlık ise yeni öğrenmelere karşı direnç ve çaresizlik oluştur.
Bireyin performans düzeyini dikkate alarak, öğretim sürecini ilgi ve zeka alanına göre düzenleyerek, öğretimsel hedefleri küçük parçalara ayırarak ve bireyin başarılı olacağı bir program hazırlayarak birey daha az direnç gösterip öğrenme sürecini tamamlayabilir.
Öğrencilerimizin de sıklıkla matematiğe karşı direnç göstermesi bu faktörlerden dolayı normal sayılabilir fakat ne yapılabilir sorusuna gelecek olursak öncelikli olarak bireyin performans düzeyi dikkate alınmalı ve bu düzeyden itibaren kazanımlar parçalara ayrılarak bireye sunulmalı başarı duygusu bu şekilde tattırılmalıdır.
Öğretim kaynaklarında ise direnç gösteren birey için farklı teknikler bulunmalı örneğin çözümlü sorularda daha çok doğru seçenek açıklanır, bence dirençli veya başarısız öğrencinin işaretleyebileceği çeldirici seçenek hakkında açıklama yapılması çok daha önemlidir eğer bu yapılırsa birey sorudan hem daha çok şey öğrenir hem de yeni sorulara daha güçlü bir şekilde, başarısız olma ihtimali azaltılarak devam edebilir, bireyin yanlış olarak işaretlediği çeldirici seçenek açıklanırsa öğrenmeden vazgeçmez ve diğer sorulara daha pozitif duygularla yaklaşır çünkü başarısız öğrencinin sıklıkla işaretleyeceği çeldirici seçenek öğrenci için yapamıyorum, ben anlamıyorum, olmuyor gibi kaygılandırıcı ve başarısızlık hissi veren düşüncelerin somut açıklaması ve düzeltici tepkisidir.