Çocuk anaokuluna başladığında, her şeyden önce öğretmen çocuğa onu olduğu gibi kabul ettiğini ve benimsediğini göstermelidir. Bunu yapabilmek için çocukla duygusal bir iletişim kurmaya çalışılmalıdır. Aslında her zaman çocukla öğretmen arasındaki ilişkide duygusal bağ olmalıdır.
Öğretmen, her çocuğun farklı gelişimsel özellikleri olduğunu ve farklı yeterliliklere sahip olduğunu daima aklında tutmalıdır. Çocuk ile tutarlı ve güvenli bir ilişki geliştirdiğinde, çocuğun sahip olduğu yeterliliklerin farkında olduğunda ve bu yeterlilikleri dikkate alarak çocuğa yeni öğrenme deneyimleri sunduğunda çocuğun gelişimini desteklemiş; toplumsal yeterliliklerini arttırmış ve gelecekteki okul başarısını olumlu yönde etkilemiş olur.
Çocuğu uygun eğitim ve yaklaşımla okullu olmaya hazırlayan bu dönemin çocuk psikolojisi üzerinde umulan olumlu etkiyi sağlayabilmesi için idarecisi, personeli, beslenme ve gıda kalitesi de önemlidir. Henüz kendi sağlığı konusunda bilinçsiz olan yaş grubunun yürüdüğü, oturduğu,beslendiği, temizliği sağlık koşullarına uygun; mekânları güvenli ve işlevsel bir biçimde donatılmış olmalıdır.
Öğretmen özellikle okul öncesi dönemin niteliğini ve çocuğun gelişimini etkileyen en temel belirleyicilerden biridir. Çocuklar sadece değer gördükleri, sevildiklerinden emin oldukları ve kendilerini güvende hissettikleri destekleyici ortamlarda keşfederler ve sunulan öğrenme fırsatlarını değerlendirirler. Bu destekleyici ortamın en önemli bileşeni ise öğretmen ve çocuk arasında kurulan tutarlı ve güvenli ilişkidir.
Etkili öğretmenlerin kişisel özellikleri incelendiğinde ise, Cartwright (1999) iyi bir okul öncesi öğretmeni olmanın çocukları sevmekten, bu alanda eğitim almak ve deneyim sahibi olmaktan çok daha öte olduğunu savunmaktadır. Colker (2008) 43 okul öncesi eğitim uygulayıcıyla gerçekleştirdiği araştırmasında, etkili öğretmenlerin kişisel özelliklerine ilişkin temel bir liste elde etmiştir.
Araştırma sonucuna göre etkili okul öncesi öğretmenlerinin sahip olduğu 12 kişisel özellik;heves/coşku, sonuna kadar direnme, risk almaya isteklilik, pragmatizm, sabır, esneklik, farklılara saygı, yaratıcılık, otantiklik, öğrenmeyi sevme, yüksek enerji ve mizah anlayışıdır. Dinamik, neşe dolu, eğlence eğilimi yüksek, yüksek enerjiye sahip öğretmenler çocukların coşkusunu arttıran öğretmenlerdir. Her ne kadar öğretmenin eğitimden çok mizacıyla ilgili olsa da, öğretmenlerin yüksek enerjiye sahip olmaları önemli nitelikler arasındadır.
Bireye olumlu davranışlar kazandırmada okul öncesi eğitimin önemi büyüktür. Oyun, okul öncesi süreçte istenilen davranışların ve bilgilerin kazandırılmasında en önemli eğitim araçlarından biridir.
Oyun; çocuğun bilgi, beceri, duyguları ile hayal gücünün geliştirilmesini sağlar. Oyun ile çocuğun sosyal, bilişsel, duygusal, dil ve psikomotor gibi gelişim alanlarına önemli katkı sağlanır. Geleceğin öğretmeni sadece oyun oynatmaz oyunu kurar ve oyunlaştırır. Özellikle okul öncesi öğretmenleri öğretmen değil çocukların yol gösterici bir oyun arkadaşı olmalıdır. Sürekli gülümsemeli, oyunlarına dahil olmalı, öğrenmelerini kolaylaştıracak güven duygusunu çocuklara verebilmelidir.
Öğretmenlik bir gönül işidir. Aslında iş değil gerçekten bir aşktır. Küçük insanların küçücük kalplerine hitap edebiliyorsak ‘netice elde edebiliyoruz’ demektir. Teknoloji ne kadar gelişirse gelişsin, insanı insan eğitir. İyi bir öğretmen olmak için iyi bir insan olmak gerekir. Gönlü güzel tüm öğretmenlerime kucak dolusu sevgiler..