JEAN PİAGET (1896-1980)
9 Ağustos, 1896’da İsviçre’de doğmuştur. Babası orta çağ bilimleri profesörü, annesi ise katı bir Kalvenisttir (Senemoğlu, 2018). Piaget, erken yaşlardan itibaren biyolojiye sıra dışı bir ilgi geliştirmiştir.
Gençlik döneminde Binet Zekâ Testi’ni geliştiren Alfred Binet’nin işlettiği bir okulda çalışmaya başlamıştır. Burada, küçük çocukların bazı sorulara sürekli yanlış cevaplar verdiğini gözlemlemiştir.
Çocukların düşünme süreçlerini incelediğinde yetişkinlerden farklı olduğu sonucuna ulaşmıştır (Arı, 2017). Neuchatel Üniversitesi’nde bilim doktorasını tamamlamıştır. 1921 yılında çocuk psikolojisi üzerine çalışmaya başlamış, 1929 yılında gelindiğinde ise Cenevre Üniversitesinde profesörlüğe atanmıştır. İsviçre Psikoloji Cemiyeti’nin başkanlığını yapmıştır (Senemoğlu, 2018).
Piaget, kendi çocuklarını bebeklik dönemlerinden itibaren gözlemlemeye başlamıştır. Eşi Valentina bebekliklerinden itibaren çocuklarını gözlemleyerek gün gün, saat saat detaylı kayıtlar yapmıştır (Bredekamp, 2015). Piaget’ye göre çocuk, pasif bir alıcı değildir; bir başka açıdan ifade edilirse farklı yaşlardaki çocukların ve yetişkinlerin dünyası birbirinden farklıdır.
Piaget, yetişkin-çocuk dünyasındaki farklılığın nedenini dünyayı anlamaya yarayan bilişsel süreçlerle açıklamıştır. Bilişsel gelişimi ise biyolojik süreçlerle açıklamıştır. Piaget’ye göre gelişimde kalıtım ve çevre etkilidir (Senemoğlu, 2018). Ayrıca çocuktaki bilginin içselleştirilmesinde etkin bir özümleme yer alır (Inhelder, 2016). Etkin özümleme için de çocukların zengin uyarıcı içeren yaşantılar yoluyla deneyim edinmesi gereklidir. Ancak araştırma yöntemlerinin bilimsel titizliğe sahip olmadığı gerekçesiyle ilk başlarda Piaget’nin görüşlerine başvurulmamıştır. Fikirleri zaman içinde kabul görmüş ve gelişim psikolojisindeki yerini almıştır. UNESCO’da uzun bir süre boyunca İsviçre’yi temsil eden bilim insanı olmuştur (Arı, 2017).
Bilişsel gelişim, bireyin çevresinde bulunan dünyayı anlamasına ve anlamlandırmasına yarayan, zihnin aktif olarak eylemde bulunduğu gelişim alanı olarak adlandırılmaktadır. Bir başka deyişle, bebeklik döneminden başlamak üzere yetişkinlik dönemine kadar olan süreçte bireyin çevreyi ve dünyayı anlama biçiminin gittikçe daha karmaşık ve daha etkili gelmesi sürecidir.
Piaget, çocuğun farklı yaş dönemlerinde dünyayı görüş ve anlama biçimlerini belirleme konusunda çalışmıştır. Piaget’ye göre çocuk dünyayı algılama biçimi olarak pasif bir alıcı değildir; aksine, aktif bir özellik taşımaktadır. Piaget, aynı yaşta olsalar bile çocukların ve yetişkinlerin farklı dünyalara sahip oldukları görüşünü savunmaktadır ve bu farklılığın nedenlerini araştırmıştır. Piaget, bireyin dünyayı algılama sürecini bilişsel süreçlerle açıklamıştır (Senemoğlu, 2018).
Bilişsel gelişim çocuğun dünyayı anlaması, tanıması, öğrendiklerini hatırlaması, problem çözmesi gibi süreçlerin nasıl geliştiğine dair açıklamalar yapar (Deniz, 2018). Piaget’ye göre çocukların bir şeyi derinlemesine kavrayabilmesi için kendilerinin keşfetmesi gerekmektedir. Bir çocuğa bir bilgi hızlıca öğretilmeye çalışıldığında, onun kendi kendine keşfetme fırsatı engellenir (Başaran, 1980; Akt. Arı, 2017).
Jean Piaget, çalışmalarına çocuklarda düşünme, akıl yürütme, kavram geliştirme gibi süreçleri inceleyerek başlamıştır. Piaget’nin teorisi, bilişsel gelişimin ilk büyük kuramıdır; bilişsel gelişim alanının güçlenmesine değerli katkıda bulunmuştur (Yıldız, 2020).
Mavi Tuğba Ateş
Erken Çocukluk Eğitimcisi/Psikolojik Danışman
KAYNAKÇA
Arı, A. (Ed.) (2017). Eğitim psikolojisi (1. Baskı). Konya: Eğitim Yayınevi.
Deniz, M. E. (2018). Erken çocukluk döneminde gelişim (9. Baskı). Ankara: Pegem Yayınları.
Inhelder, B. (2016). Çocuk psikolojisi (1. Baskı). İstanbul: Pinhan Yayıncılık.
Senemoğlu, N. (2018). Gelişim, öğrenme ve öğretim (26. Baskı). Ankara: Anı yayıncılık.
Yıldız, F. E. (2020). Erken çocuklukta öz düzenleme ile bilişsel tempo arasındaki ilişki. Aydın Adnan Menderes Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Aydın.