Gizli teknolojilerin büyük veri ve sosyal medyayı kullanarak düşünceleri manipüle ettiği, kutuplaştırdığı ve fikirleri yeni baştan kurduğu çağda yaşıyoruz. Güvenin buharlaştığı, komplo teorilerin ortaya çıktığı, medyanın gerçeklik kavramını yok ettiği bu zamanda duyguların, bireysel düşüncelerin ve inançların hakikatlerden daha önemli olduğu bir iklim hüküm sürmektedir. İnsanlar gerçeğe inanmak yerine, inandıkları olguların gerçek olduğunu kabul etmeye daha çok meyilli hale geldi. Bilim insanları; gerçeklik karmaşasının yaşandığı zamana post-truth çağ olarak adlandırmaktadır. Oxford Dictionaries 2006 yılında yılın sözcüğü olarak seçtiği post-truth kelimesini şöyle tanımlıyor:
Bahsedilen herhangi bir konuda kamuoyu şekillendirmek için nesnel hakikatlerin, duygulardan ve kişisel inançlardan daha az etkili olma durumudur.
Bu kavramın ilk olarak İngiltere’de Avrupa Birliği’nden ayrılıp ayrılmama kararının verileceği referandumunda, daha sonra ise ABD’de Trump’ın başkan seçilmesi ve sonrasında yaygın bir şekilde kullanılmaya başlandı ve zamanla popülaritesi arttı. Kelimenin köküne baktığımızda; “post” bir şeyin ötesi ve sonrası anlamlarında kullanılmaktadır. “Post” kelimesi “truth” sözcüğünün önüne geldiğinde ise hakikatten sonra veya hakikat ötesi anlamlarını içeren yeni bir sözcük oluşturuyor. Bu yeni sözcüğü Türkçe ‘ye ‘gerçek-ötesi’, ‘gerçek-sonrası’ ya da ‘post-olgusal’ şeklinde çevirimler mevcuttur.
Dijital bilginin üretilmesinin bedava olduğu ve herhangi bir filtrelemenin olmadığı bir dünyada bilgi kirliliği kaçınılmaz olmaktadır. Bu zamanda gerçekliği bulanıklaştıran en güçlü silahların başında sosyal medya gelmektedir. Farklı sosyal medya platformlarında milyonlarca farklı kullanıcının aynı konu üzerinde milyonlarca farklı doğruları arasında hakikati bulmak imkânsız hale geldi. Eğer bir platformda sunulan bilgi duygulara hitap ediyorsa veya bilgiyi sunan kişi eğlenceli, takipçi sayısı fazla ve fenomen olarak kabul ediliyorsa sunduğu bilginin sahte olup olmaması ne yazık ki çok da önemli olarak görülmemektedir.
Post -truth çağında gerçekliğin ve bilginin doğruluğunun, duyulara ve duygulara göre ayırt edilmesi bana Platon’un mağara alegorisini hatırlattı. Mağara Alegorisinde, Platon, duyusal ve duygusal bilgiyle hakikati yanlış kılan insanlar ile hakikati gerçekten gören insanlar arasında ayrım yapar. Platon’un alegorisi şöyledir:
Bir mağarada üç mahkûm doğuştan itibaren kolları, bacakları ve kafaları önlerindeki taş duvardan başka hiçbir şeye bakamayacak şekilde bağlanır. Mahkumların arakasında mağaranın girişi vardır ve bu girişten güneş ışığı sızmaktadır. Mağaranın önünden insanlar ve hayvanlar geçmektedir ve geçenlerin gölgesi mahkumların baktığı taş duvara yansır. Gerçek nesneleri daha önce hiç görmemiş olan mahkumlar, nesnelerin gölgelerinin “gerçek” olduğuna inanırlar. Mahkumlardan biri daha sonra bağlarından kaçar ve mağarayı terk eder. Mağara dışında keşfettiği dünyaya önce inanmaz ama yeni çevresine alışınca eski gerçeklik görüşünün yanlış olduğunu fark eder. Yeni dünyasını anlamaya başlıyor ve Güneş’in yaşam kaynağı olduğunu görüyor ve güzelliği ve anlamı keşfettiği entelektüel bir yolculuğa çıkıyor. Daha sonra mahkûm, diğer mahkumları bulgular hakkında bilgilendirmek için mağaraya döner. Diğer mahkûmlar hakikati bulan mahkûma inanmazlar ve kendilerini serbest bırakmaya çalışırsa onu öldürmekle tehdit ederler. Platon’un teorisinde mağara, bilginin dünyada gördüğümüz ve duyduklarımızdan geldiğine inanan insanları temsil eder ve bu bilgiye inananların bir yanlış anlama mağarasında sıkışıp kaldıklarını gösterir.
Platon’un alegorisindeki gibi Post -truth çağında insanlar çevrimiçi mağaralarda sıkışıp kalmışlardır. Bu mağaralarda da sadece duyusal ve duygusal bilgilerin dışında hakikati ayırt etmek imkansızdır. Hakikati bulan ve diğerlerine bu hakikati anlatmaya çalışan insanlar ise diğer mahkumlar tarafından linç edilir. Diğer mahkumların kaçanların geri dönüşüne tepkisi, insanların haksız çıkma ve ellerindeki sahte bilgeliği kaybetme korkularından dolayı gerçekleri bir düşman olarak görmektedirler.
Post-truth çağın öğrenme ve öğretme peyzajına bakacak olursak, en büyük sorunlardan biri bilgi edinme sürecinin daha hızlı, daha yüzeysel ve daha sosyal hale gelmesidir. Bu durumda sadece duygusal olarak manipüle edici online içeriklerle karşılaşmakla kalmıyor, aynı zamanda da hızla tükettiğimiz bilgilerin kaynağını bulmak ve doğrulamakta zorlanıyoruz.
Bu çağda, Z kuşağı diye adlandırdığımız genç nesil dijital bir dünyada belirli bir kimlikte var olma yarışındalar. Bu yarışın büyüsüne kapılan bireyler edindikleri bilgileri hiçbir süzgeçten geçirmeden hakikat olarak kabul etmekte ve hakikat olarak gördükleri bilgilere göre yaşamlarına yön vermekteler. Aynı zamanda Z kuşağı bireyleri için çevrim içi ortamlarda elde ettikleri statüler çok önemlidir. Bu statü ise abone sayısı , beğenme oranı, takipçi sayısı, izlenme oranı ve yapılan yorum sayısı ile belirlenmektedir. Post- truth çağındaki bireyler çevrim içi platformlarda statü kazanmış fenomen olarak adlandırdıkları dijital kimliklere öğretmenden, ailesinden ve hatta kitaplardan daha çok güvenmektedirler. Bu yüzden okullarda; bu bireylerin öğretmenlerin verdiği gerçek bilgileri öğrenme de direnç gösterme, öğretmenden daha iyi bildiğini düşünerek dersi önemsememe, öğretmeni yeterli görmeme ve öğretmene karşı saygısızlık etme gibi davranışlar sergiliyorlar. Bu davranışların kol gezdiği sınıf ortamlarında ders anlamak ve öğrenciler bilinçlendirmek imkansız hale gelmektedir. Yalanların hakikatlerden daha değerli olduğu gerçek ötesi bu çağda öğrencileri hakikatleri bulmada ve onları değerli kılmada en büyük görev öğretmenlere düşmektedir. Erik Palmer (Dijital Dünyada Araştırma: Öğrencilerime kaliteli çevrim içi araştırma yapmalarını nasıl öğretirim? adlı kitabın yazarı), Educational Leadership dergisindeki yazısında post truth çağda eğitim ile ilgili öğretmenlere bazı tavsiyeler veriyor.
ÖĞRENCİLERİNİZE SAĞLIKLI BİR ŞÜPHECİLİK DÜZEYİ KAZANDIRIN
Öğrencilere biraz şüpheli olmayı öğretilmesi gerekmektedir ve çevrimiçi ortamlarda önlerine sürekli çıkan ve akılları çelen yem bilgilere ve reklamlara eleştirel olmayan bir şekilde kabul etme dürtüsüne karşı koymaya teşvik edilmelidir. Karşımıza çıkan ve içinde bilimsel veri veya haber geçen her kaynağın ‘haber’ niteliği veya bilimsel bilgi taşıyacağı anlamına gelmediğinin bilincini öğrencilere kazandırılması gerekmektedir.
ÖĞRENCİLERİNİZE NASIL KAYNAKLARA BAKILACAĞI GÖSTERİN
Öğrencilere nasıl kaynak taraması yapılacağı, kaynakların güvenirliği ve kaynak göstermeyi içeren dersler verilmelidir. Öğrencilerden, herhangi bir makaledeki kaynakları listelemelerini ve sınıfta yorum yaparken kaynaklara dayandırarak bilgilerini aktarmalarını isteyin. Ayrıca buldukları bilgileri birden fazla kaynak bularak araştırmalarını isteyin. Böylelikle öğrenciler verdikleri ve aldıkları bilgilerde kaynak verme kısmına dikkat ederek hakikate ulaşmada daha dikkatli olacaklardır.
ÖĞRENCİLERİNİZE KAYNAKLARI NASIL ANALİZ EDECEKLERİNİ GÖSTERİN
Öğrencilere, haber kaynaklarını eleştirel bir şekilde analiz etmeyi öğretmenin yolu onları da işe dahil etmekle gerçekleşecektir. Öğrencilerinizi küçük gruplara ayırın ve her bir gruba karışık bir şekilde sahte ve gerçek makaleler verin ve bu makalelerin doğruluğunu araştırmalarını isteyin. Öğrenciler araştırırken makalelerin yayınlandıkları kitap veya sitelerin güvenirliklerini araştırmalarını isteyin. Aynı zamanda öğrencilerinize şu soruları yönlendirin: Makalede verilen linkler çalışıyor mu? Makaledeki alıntılar uzmanlardan mı yapılmış? Makalede belirli bir ön yargı var mı? Makalede verilen kaynakları gerçekten bulabilir misin? Öğrencilerin araştırmaları bitirdikten sonra, her gruba bulgularını sınıfa bildirmelerini ve araştırmalarından elde ettikleri kanıtları kullanarak makalenin doğru olup olmadığını bildirmelerini isteyin. Böylece öğrenciler, haberler, makaleler ve paylaşılan bilgiler hakkında eleştirel düşünmeyi alışkanlık haline getirmeye başlayacaklar.
KİŞİSEL ÖN YARGILARI YÖNETMEYİ ÖĞRETİN
Fikirler ve kişisel görüşler gerçeği görme şeklini değiştirir ve insanlar haklı olmak ister. Bu yüzden öğrencilerinize önlerine gelen bir bilgiyi; ön yargılardan dolayı doğru veya yanlış bilgi olarak etiketlemesini önleyin, çünkü bireyler düşündükleri ve hissettikleri şeyleri kanıtlayan bilgilere inanmaya daha çok meyillidir. Öğrencilerin ön yargılardan arındırarak bilginin doğruluğunu veya sahteliğini kanıtlayan kaynaklar üzerinde analiz yapmaya yönlendirin. Bunu sağlamak ise öğrencilerin eleştirel düşünmesini ve birden farklı açıdan bakmasını sağlayarak gelişmektedir.
Öğretmenler öğrencilerine sağlıklı bir şüphecilik kazandırabilir veya kaynak taramasının nasıl yapılacağını öğretebilir. Ancak çevrim içi ortamlarda bir günde binlerce bilgi, haber ve propaganda paylaşılmaktadır. Tüm bunların doğruluğunu ve kaynağını araştırmak bireyler için imkansız hale gelmektedir. Bunun için çevrim içi platformlarda yayılan bilgilerin doğruluğunu ölçmek için bazı organizasyonlar siteler kurmuştur. Çevrim içi ortamlarda yer alan propagandaların, haberlerin, ve belirli konuda verilen bilgilerin doğruluğunu ölçen siteler aşağıda listelenmiştir. Öğretmenler bu siteleri derslerinde kullanabilir veya öğrencilerine nasıl kullanacaklarını öğretebilir.
- Snopes – https://www.snopes.com/
Snopes 1994 yılında kentsel efsaneleri, aldatmacaları araştırarak başladı. Şimdi, gazeteciler, folkloristler ve okuyucular tarafından çok değerli bir araştırma arkadaşı olarak kabul edilen en eski ve en büyük gerçekleri kontrol eden sitedir. Snopes’de yayımlanan haberler, fotoğraflar veya videolara güvenilir kontrolleri ve orijinal araştırma raporları kanıta dayalı ve bağlamsal analizlerle ışık tutuyor. Kaynaklarını belgeleyerek, okuyucuların bağımsız araştırma yapma ve kendi zihinlerini oluşturma yetkisi kazandırmasını sağlıyor.
- Mind Over Media – https://propaganda.mediaeducationlab.com/
Mind Over Media Rhode Island Üniversitesi Medya Eğitimi Laboratuvarı’nda geliştirilen çevrimiçi bir kaynaktır. Web sitesi, politika ve güncel olaylar dahil olmak üzere, Amerika Birleşik Devletleri ve tüm dünyadan 1000’den fazla güncel çağdaş propaganda örneği içermektedir. Aynı zamanda viral medya ve sponsor içerik gibi yeni propaganda biçimlerini keşfetme konusunda ücretsiz ders planları sunar. Aynı zamanda kullanıcıların kitle kaynak kullanımı kullanarak eğitim amaçlı çağdaş propaganda örneklerini paylaşmalarını sağlar. Herkes kamuoyu üzerindeki potansiyel etkilerini göz önünde bulundurarak bir propaganda örneği yükleyebilir ve bunun hakkında yorum yapabilir.
- RTÜK Medya Okuryazarlığı – https://www.medyaokuryazarligi.gov.tr/
Radyo ve Televizyon üst kurulu ve MEB iş birliği ile kurulan sitede kullanıcılara medya okur yazarlığı hakkında bilgi vermek ve bu doğrultuda kişilere eğitim vermektir. Sitede yetişkinler, öğretmenler, öğrenciler ve medya çalışanları için medya okur yazarlığı hakkında faydalı linkler, oyunlar, dokümanları, yarışmalar, araştırmalar ve projeler yer almaktadır. Özellikle öğretmenler site üzerinden medya okur yazarlığı hakkında var olan materyallere erişebilir, aynı zamanda ürettikleri materyalleri de projeni yükle kısmından sisteme yükleme yapabilirler. Sitede yer alan arşivde medya okur yazarlığı üzerine yayınlara, yapılmış yarışmalara ve geçmiş etkinliklere erişim sağlanabilmektedir. Bu site öğretmenlerin post truth bir dönemde öğrencilerine medya okur yazarlığı dersini vermede yardımcı olacaktır.
- EAVI – http://www.eavi.eu/
Medya okuryazarlığına ilişkin farkındalığın artırılması amacıyla Avrupa Komisyonu tarafından desteklenen çalışmalar düzenleyen kâr amacı gütmeyen bir kuruluştur. Bu kuruluşta medya okuryazarlığı üzerine çizgi filmler, yayımlanmış kitapçıklar ve kılavuzlar, filmler, videolar, blog yazıları ve en önemlisi ders planlarının bulunduğunu büyük bir kaynak havuzu yer almaktadır. Aynı zamanda bu kuruluş yılın belirli zamanlarında medya okur yazarlığını artırmak için ücretsiz kamplar düzenlemektedir.
- Teyit – https://teyit.org
Teyit birincil haber kaynağı olarak interneti kullanan yurttaşların ve sivil toplum örgütlerinin çevrim içi platformlarda hangi bilginin doğru, hangisinin yanlış olduğunu öğrenmesini sağlıyor. teyit.org eleştirel düşünme alışkanlığını kazandırmayı ve yeni medya okuryazarlığını artırmayı amaçlıyor. Bu siteye öğrencilerinizle birlikte her hafta doğruluğundan emin olmadığınız haberleri, bilgileri ve sosyal medya da dolaşan efsaneleri bu siteye yollayarak doğruluğunu teyit edebilirsiniz.
Tüm bu siteleri kullanmayı öğrencilerinize alışkanlık haline getirdiğiniz takdirde, öğrencilerinizin hakikati bulma yolundaki engelleri azaltmasına yardımcı olabilirsiniz. Bunun yanı sıra öğrencilerinizle birlikte her hafta en az bir dersinizde bahsedilen sitelerden bir haber , propaganda veya bir videonun gerçekliğini inceleyebilirsiniz. İncelediklerinizi okulunuzda oluşturacağınız hakikatler ve sahteler duvarında paylaşabilirsiniz. Böylece hakikati bulma eylemini tüm okula bulaştırmış olursunuz.
Sonuç olarak eleştirel ve şüpheci medya okur yazarlığı esastır, ancak bütün görüşlere karşı çıkan, her şeyi reddeden zihinlerde ortaya çıkarmak da uygun değildir çünkü eleştirel şüphecilik gerçek yokmuşçasına hareket etmeyi gerektirmez. Eğer eleştirel ve şüpheci okuryazarlık yaklaşımı öğrencileri medyaya karşı ön yargılı ve güvenilmez yaparsa, yalanlardan korurken gerçek bilgiye ulaşma şansını da ellerinden almış oluruz. Öğrencilere kazandırılan doğru bir yaklaşım, bireylerin hem kendi görüşlerini hem de karşıt görüşleri anlamalarını ve sorgulamalarını sağlayan ve gerçeği aramada olgun eleştirel okuryazarlar yetişmesine ön ayak olmalıdır. Böylece gerçek ötesi çağda daha bilinçli , kararlı, sorgulayan ve hakikate değer veren bireyler yetiştirebiliriz.
KAYNAKÇA
- d’Ancona, M. (2017). Post-Truth: The New War on Truth and How to Fight Back. London: Ebury Press.
- https://propaganda.mediaeducationlab.com/
- https://eavi.eu/beyond-fake-news-10-types-misleading-info/
- https://www.huffpost.com/entry/teaching-in-the-post-truth-era_b_58597f2de4b0630a2542361b
- http://www.ascd.org/publications/educational_leadership/nov17/vol75/num03/Teaching_and_Learning_in_a_Post-Truth_World.aspx
- http://www.ascd.org/publications/educational-leadership/nov17/vol75/num03/The-Real-Problem-with-Fake-News.aspx
- http://elib.vums.ac.ir/bitstream/Hannan/21077/1/2017%20ME%20Volume%2051%20Issue%203%20March%20%287%29.pdf
- https://www.birikimdergisi.com/haftalik/8463/populizm-v-post-truth#.XS8OGh0zaUl
- https://www.youtube.com/watch?v=RmBizVdmp68
- Https://www.fikriyat.com/galeri/yasam/yalanlardan-gerceklik-ureten-siyasi-dalga-post-truth/12
- https://propaganda.mediaeducationlab.com/
- https://www.snopes.com/