Rehberlik servisini kısaca okullarda, üniversitelerin eğitim fakültesinin “Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık” bölümünden mezun olan kişilerin görevini sürdüğü yer olarak tanımlayabiliriz. Öğrencilerin bilgi, beceri geliştirme veya olası sorunlarının çözümü için bir araç olarak da düşünülebilir. Peki eğitim sistemimizde Rehberlik Servisine bakış açısı nasıl?
Eğitim sistemimizde öğrenciler genelden farklı, aykırı ya da sorun çıkartıcı davrandığında öğretmenler ya da kurum yöneticileri tarafından rehberlik servisine gönderilir. Psikolojik danışman tarafından burada bir ya da iki görüşme ile bunun halledilmesi beklenir. Problem çözülemediğinde ise öğrenci tekrar buraya getirilir. Bu döngüye bakacak olursak rehberlik servisi, öğrenciler için farklı davrandıklarında zorla gönderildikleri bir yer olarak tanımlanıyor. Hatta çok aykırı davrandıklarında buranın ceza olarak gönderildikleri yer düşüncesi onlara empoze ettiriliyor. Bu sebeple dönem başında öğrenci, öğretmen ve veliler için rehberlik servisinin görev ve sorumlulukları anlatılacak seminerler düzenlenebilir. Bu sayede öğrenciler rehberlik servisini tanıma imkanı sağlayabilir ve burada ne yapabileceklerini ne için gelebileceklerini öğrenebilir. Rehberlik servisi ceza yeri, psikolojik danışman ise ceza verici konumundan bu şekilde kurtulabilir.
Ayrıca rehberlik servisinin sadece sorun olduğu zamanlarda etkinlik, seminer düzenleyen bir yer olmadığı da bilinmelidir. Psikolojik danışmanların da desteği ile rehberlik servisleri “problem çözüm merkezinden” çok “problemin ortaya çıkmasını önleme” üzerine odaklanırsa öğrenciler için de bu kadar korkutucu bir yer olarak benimsenmez. Koruyucu ve önleyici programlar her zaman sorun oluştuktan sonra yapılan danışma ve programlardan daha etkili olmaktadır. Bu nedenle özellikle eğitim kurumları sorun olmayan yere dokunma, eğer karşına bir problem çıkarsa o zaman ilgilenirsin gibi bir algı yerine sorun oluşmadan önce önlemek şeklinde bir algı benimsenmelidir.
Öğrenciler tarafından bir diğer yanlış algı ise, rehberlik servisine gelerek paylaştıkları her konunun ailesi ile paylaşılacağını düşünmeleri olmakta. Gizliliğin korunmayacağını düşünen öğrenciler haklı olarak bir sorun yaşadıklarında paylaşmak için rehber öğretmenleri tercih etmiyorlar. Peki gizlilik öğrencilere nasıl anlatılmalı?
Öğrenciye gizliliği ifade eden durumlar ifade edilir. Çocuk ona zarar veren, onun için tehlikeli bir durumda ailesine haber verileceğini bilmeli. Ama bu demek değil ki öğrenci ile rehber öğretmen arasında körü körüne bir gizlilik olacak. Okul ya da toplum düzenini, öğrencinin yaşamını tehlikeye atacak bir durumda ilgili birimler ile paylaşmanın zorunluluk olduğu bildirilmelidir.
Nitekim rehber öğretmenlerin çoğu zaman bu söyleneni yapacak kadar vakitleri olmayabiliyor. Öğrenciler ile bire bir ilgilenmek, her öğrencinin sorunu ya da sıkıntısı ile ayrı ayrı konuşmak ve düzenli aralıklarla görüşme yapmak dönem içerisinde zaman açısından çok mümkün olmamakla beraber en iyi çözüm önerisi daha çok grup etkinlikleri düzenlemek olabilir. Benzer sorunları içeren gruplar ya da benzer sıkıntıları olan yaş dönemleri gibi öğrenciler gruplanarak etkinliklere dahil edilebilir.
Yeter ki rehberlik servisinin korkulacak bir yer olmadığını ve buraya gelmenin kendilerini kazanmada bir adım olacağını hissettirebilelim. Ve çok gülelim. Unutmayalım ki hayattan beklentisi olan, istekli ve güler yüzlü nesiller ancak bilgili, deneyimli, istekli ve güler yüzlü öğretmenler tarafından yetiştirilebilir.