Son günlerde eğitim camiasında adını sık duyar olduk bu kapsayıcı eğitimin. Gerçekten nedir bu kapsayıcı eğitim? UNICEF tarafından desteklenen Kapsayıcı Eğitim Projesi, üç faz halinde uygulanan projelerin devamı olarak geliştirilen bir projedir. Kapsayıcı eğitimin açık amacı insan merkezli yaklaşımla sosyal adalet gelişimine katkı sunmak, her çocuğun farklılıklarının ve özelliklerinin eğitim öğretim faaliyetlerine dâhil edilmesini sağlamak, okullarda çocuklara karşı ayrımcılığı ortadan kaldırmak, sınıflarda kişiliklerin değişim ve ayarlanmaya zorlanmasına engel olmak, farklılıklarıyla birlikte her çocuğun değerli bir birey olarak görülmelerine katkı sunmaktır. Örtük amaç ise etkinlik temelli eğitim uygulamalarıyla öğretmenlerde yapılandırmacı öğretim tekniklerinin beceri olarak kazandırılmasını sağlamaktır. Kapsayıcı eğitim geçmişte özellikle çeşitli engelleri bulunan öğrencilerin engeli bulunmayan öğrencilerle birlikte eğitim görmesi şeklinde algılanmakta iken günümüzde kapsayıcı eğitim, esasında sadece özel eğitime ihtiyaç duyan çocuklara yönelik bir girişim olmayıp yoksul, farklı etnik ve kültürel geçmişlere sahip, kırsal bölgelerde yaşayan çocuklar ile kız çocukları gibi eşit ve nitelikli eğitim alma konusunda sorun yaşayan diğer gruplara da odaklanmayı ifade etmektedir (UNESCO, 2001). Bu anlamda kapsayıcı eğitim; çeşitliliğe değer vererek cinsiyet, etnik yapı, sosyal sınıf, sağlık, sosyal katılım ve başarı gibi nedenlerle kimsenin eğitim süreçlerinden dışlanmaması ve herkesin sistem tarafından kucaklanmasıdır (UNESCO, 2009, Ouane, 2008).
Türkiye şartlarını göz önünde bulunduracak olursak; özellikle son yıllarda okullarda artan etnik köken farklılığı ile karşılaşmaktayız. Özellikle savaş ve göçün yarattığı yıkımla mücadele eden Suriye kökenli öğrencilerimizin birde okulda dil problemi yaşadığına şahit oluyoruz. Çoğu okulda 2. Dil olarak Türkçe eğitimi verilsede maalesef bu öğrencilerin derslerde sadece sınıfta oturduklarını gözlemleyebiliyorsunuz. Ya da tam zamanlı kaynaştırma öğrencisi olarak RAM raporu alınmış öğrencilerimizin sınıftaki bir çok etkinlikte görevlerinin olmadığını, sınıfta yapılan etkinliklere aktif katılım gösteremediklerini… Maddi imkanları yeterli öğrencilerin maddi imkansızlıklar yaşayan öğrenciler üzerindeki hegemonyasına zıt bir görüş içerir kapsayıcı eğitim. Bahsi geçen öğrenci çeşitliliğini sınıflarda görmemiz mevcut eğitim sistemi içerisinde mümkündür. Ancak her biri farklı özellikte olan bu bireyleri sisteme entegre ettiğimizi yani tam anlamı ile kapsayıcı olamadığımızı söylemekte mümkündür. İşte birbirine sıkça karıştırılan iki kavram karşımızda Entegrasyon ve Kapsayıcılık.
Entegrasyonda dezavantajlı öğrenciler, genel okullarda standart programa dahil edilirler. Ancak bu tip öğrencilerin programdan yeterince faydalanabilmesi için gerekli çaba sarf edilmez. Bu nedenle de destek eğitim odaları, özel eğitim ve rehabilitasyon merkezleri… vb birimlerden birey yardım almak zorundadır. Ancak kapsayıcılık okullarda dezavantajlı öğrencinin önündeki engeli kaldırmak için içeriğin, sürecin, değerlendirmenin farklılaştırılması durumudur. Eşitlik sağlamak, her durumda eşit imkanlar sunmak anlamına gelmez. Yani adalet her zaman eşit olmak değildir. Bireyin ihtiyaçlarına göre imkan sunmak; katılımcı, eşit ve adaletli bir öğrenme deneyimi yaşatmanın temelidir. Rauter’e göre “İnsan olanaklarını tanımadan, olası çıkarlarını bilemez. Aç bir insan aynı çalışmayla ayrı büyüklükte iki tür besin elde edebiliyorsa, fakat yalnızca az olanına giden yolu biliyorsa, çıkarını bilmiyor demektir. Olanaklar bilgilerle öğrenilir.” Öğrencilerimize olanaklarını öğretebilecek bilgileri sunmak eğitim öğretim süreçlerinde yöntem ve tekniklerin farklılaştırılması ile gerçekleştirilebilir. Psiko-sosyal açıdan kapsayıcı bir öğrenme ortamının oluşturulabilmesi, yöntem ve tekniği farklılaştırılabilmesi için öncelikle öğrencilerimizin ihtiyaçlarının tespit edilmesi gerekir. Tespit için bir çok tanılayıcı değerlendirme aracı kullanılabilir. Tespitten sonra içeriğin, sürecin, değerlendirmenin ya da tamamının farklılaştırılması gerekebilir.
Peki kapsayıcı eğitimde öğrencilerin öğrenmeye karşı güdülenebilmeleri için karşılanması gereken psikolojik ihtiyaçlar nelerdir?
Ait Olma (Uyum Sağlama): Bireyin içinde yaşadığı sosyal çevre ile uyumlu bir şekilde yaşaması, sevgi görmesi ve sevgi vermesidir. Öğrenci bu ihtiyacı karşılayamazsa okul dışı farklı gruplara, çetelere vs yönelebilir.
Değerli Hissetme(güç): Bireyin kendini değerli hissetmesi ve yaşam katilesini arttırmaya çabalamasıdır. Güç duygusunu yeterince hissedemeyen öğrenciler kuralları sürekli ihlal eden, kavga çıkaran bir profile bürünebilir.
Özgürlük: Bireyin hayatının kontrolünü mümkün olduğunca elinde tuttuğu duygusunu yaşamasıdır. Özgürlük duygusunu yeterince hissedemeyen öğrencilerde nedensiz yere itiraz, karşı gelme davranışları ortaya çıkabilir.
Eğlence: Yaratıcılığın ortaya koyulabilmesi için, oyun ile öğrenemeye duyulan ihtiyaçtır. Yeterince eğlenemeyen öğrenciler arkadaşları ile dalga geçerek eğlenme yoluna başvurabilir.
Güvenlik: Okulda ve sınıfta çocuğun temel ihtiyacı olan kendini güvende hissetmesidir. Güvende hissetmeyen çocuk içine kapanır. Sürekli bir tedirginlik yaşar.
Sonuç olarak Kapsayıcı Eğitim tüm öğrencilerin kendi ihtiyaçlarına göre aynı sınıf ortamı içerisinde farklılaştırılmış bir eğitimi, doğru karşılanmış psikolojik ihtiyaçları, işbirlikçi ortam oluşturabilecek bir sınıf kültürünü, dönüşümcü bir lider olarak okul müdürünü, iç ve dış paydaşlar ile etkili bir iletişimi, yeniliğe açık, vizyonu geniş öğretmenleri ve informal eğitimin başlama basamağı olan ailelerin ortak amaç uğrunda beraber hareket etmelerini gerektirir.
Eğitim ortamları örümcek ağına benzer. Siz sadece bir ucuna elinizi sürersiniz ama ağın tümü bundan etkilenir. Eğitim sürecinde de yer alan herkesin bu ağın değerli bir parçası olduğu unutulmamalıdır. Her bir olumlu ya da olumsuz davranış eğitim ortamı içerisinde bir çarpan etkisi yaratarak artacaktır. Unutmayın doğada ayrımcılık, dışlama yoktur. Her birimiz bireysel farklılıklarımızla güzeliz.
UNİCEF desteği ile tüm öğrencilerimize farklılıklarıyla kucak açmamızda yol gösteren kapsayacı eğitim projesinin başarıya ulaşması dileği ile…