Sınav danışmanlığı, herhangi bir sınav türüne hazırlanan öğrencilerin özel bir program ve destekle çalışmalarını oluşturmalarına denmektedir. Sınav türlerine baktığımızda bu sınavlar Ölçme Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÖSYM) tarafından düzenlenen Liselere Geçiş Sınavı (LGS), Yükseköğretim Kurumları Sınavı (YKS), Kamu Personeli Seçme Sınavı (KPSS), Akademik Personel ve Lisansüstü Eğitimi Giriş Sınavı (ALES) ya da Yabacı Dil Sınavı (YDS) türlerinde olabilir. Bunların yanı sıra okul ders ve başarılarını artırmak ve düzenli bir ders çalışma programı oluşturmak isteyen öğrenciler için her sınıf düzeyinde sınav danışmanlığı yapılmaktadır. Peki kimdir bu sınav danışmanları?
Sınav danışmanlarının üniversitelerin Eğitim Fakültelerinden mezun olması önemli bir ayırt ediciliktir. Özellikle Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık alanından mezun olmak gerektirir. Fakat her alanda olduğu gibi bu alanda da herhangi bir düzenleme olmadığı için farklı öğretmenlik alanlarından ya da farklı meslek gruplarından insanlar bunu “öğrenci koçluğu” adı altında yapabilmektedir. Neden öncelik olarak PDR bölümü dediğimize bir bakalım:
- Öğrencilerin ihtiyaçlarını ve gelişim dönemlerini göz önünde bulundurmanın önemi. Her öğrencinin anlama hızı, anlama süresi, çalışma düzeni farklıdır. Bu sebeple öğrenciyi tanımadan, çeşitli bireyi tanıma teknikleri uygulanmadan öğrenci için yeni bir çalışma düzeni oluşturmak doğru olmayacaktır. Her öğrenci için odak süresi değişiklik gösterir. Amaç sadece öğrenciye rehberlik etmek değil aynı zamanda psikolojik danışma da yapabilmektir.
- Öğrencinin biricikliği. Her öğrenci farklıdır, aynı sınıf düzeyinde olmaları onları eşit şartlarda yapmaz. Öğrenciler ile ayrı ayrı yapılan görüşmeler sonucunda hangi öğrencinin hangi alanda eksiği olduğu fark edilip buna göre bir ders programı hazırlanmalıdır. Bir ders programı hazırlayıp tüm öğrencilere dağıtmak ve “Buna uyacaksınız!” demek doğru olmayacaktır.
- İnsanlarda oluşan görüş mitleri. Örneğin Yükseköğretim Kurumları Sınavına (YKS) hazırlanan bir öğrencinin velisinin “Günde 10 saat çalışmazsa kazanamaz” şeklinde bir düşünceyi çocuğuna empoze etmesi ya da “Bak diğer arkadaşların çoktan çalışmaya başladı çok geride kaldın” şeklinde düşünceler öğrencilerin sınav kaygısını arttırmakla beraber üzerlerinde baskı hissetmelerine neden olacaktır. Neden her öğrencinin günlük çalışma saati aynı olmalı? Bunun olması beklenen bir şey değildir hatta mümkün değildir. Gerçekten anlayarak çalışılan 5 saat, boş şekilde masanın başında oturarak çalışıldığı zannedilen 10 saatten çok daha kıymetlidir. Çevre tarafından genel olarak kabul edilmiş düşünce çalışma programı ne kadar yoğun olursa o kadar faydalı olacağı üzerine. Fakat bu işe yaramayacağı gibi bir de öğrencilerin sınav motivasyonlarını etkilemektedir.
- Motivasyon ve dikkat çalışmalarının önemi. Sınav danışmanlığı süresince motivasyon ve dikkat çalışmaları yapmak öğrenci için oldukça önemlidir. Motivasyondan kastettiğimiz “yapabilirsin, başarabilirsin, sen çok güçlüsün” şeklinde sözcükler değildir. Bunlar aksine öğrencinin kendini baskı altında hissetmesine neden olabilir. Motivasyon çalışmaları hedef belirleme, hedefe gidebilecek yolları ve seçenekleri oluşturabilme, yapılması gerekenleri belirleme, ihtiyaç listesi oluşturma gibi hedefe giden süreçte neler yapılabileceğini içeren alıştırmalardır. Sınavda süreden kazanmak için dikkati toplayabilmek, okuduğunu daha kolay anlamasını sağlamak, sınav esnasında etraftan gelebilecek seslere karşı dikkatini kolay dağılmasını engellemek için egzersizler yapmak dikkat çalışmalarıdır. Bu çalışmaların etkili olabilmesi eğitim ve psikoloji alanlarının uygun birleşmesini içerir.
Yukarıda belirtilmiş olan 5 madde de öğrencilerin kendilerine uygun, en yüksek verimi alarak sınav sürecine hazırlanmalarını açıklamaya çalışmıştır. Her işin kendi uzmanı vardır. Bu sebeple sınav danışmanlığı görevi Rehber Öğretmen ve Psikolojik Danışmanlar tarafından en doğru şekilde yerine getirilecektir.