Sınıf yönetimi konusunda birçok yazı ve kaynak bulunmasına rağmen hala üzerinde araştırmalar yapılmaya devam ediyor. Öğretmenin sınıf içinde hakimiyet sağlaması öğrencilere bilgi ve beceriler kazandırması konusunda avantaj sağlayacaktır. Öğretmenin sınıfta hakimiyeti artmasıyla birlikte dersteki etkinliği de artacaktır.
(Derse girmek ve aynı şeyleri tekrar tekrar yaşamak, tekrar etmek bunaltıcı olduğunun farkındayız. Ancak her mesleğin kendi içinde zorluğu vardır. Öğretmenlik mesleğinin de en büyük zorluğu, sınıf otoritesinin sağlanması ve olumsuz öğrenci tutumlarıdır. Bu konuda motivasyonumuzu kaybetmeden mümkün olduğunca kendimizi geliştirmek zorundayız.)
- Öncelikle öğretmen eğitim konusunda temel bir felsefe geliştirmelidir. Ancak bunu yaparken kendi kişilik yapısını iyi tanımalı ve kendine uygun öğretmenlik tutumu oluşturmalıdır. Örneğin sakin ve yumuşak yapılı biri ile heyecanlı ve sert yapılı bir birinin öğretmen tutumları birbirinden farklı olacaktır.
- Prensipleri ve kırmızı çizgileri olmalıdır. Örneğin sınıfa kendisinden sonra gelinmemesi, söz alarak konuşulması vb. konular. Bu prensipler uygulanabilir olmalıdır. Mümkün olduğu kadar uygulama konusunda tutarlı ve süreklilik olmalıdır. Belli bir süre sonra prensiplerin karşılığı alınacaktır.
- Hiçbir öğretmen tutumunun %100 başarılı bir sonuç getireceğini düşünmeyin. Ne kadar iyi bir öğretmen olursanız olun ya da ne kadar doğru davranış ve tutum içerisinde olursanız olun yine de sizi suistimal edebilecek öğrenciler çıkacaktır. Öğretmenliğinizi sorgulamak yerine bu durumda sabrınızı kullanmanız gerekebilir.
- Beklentilerinizi arttırarak her şeyi sorun haline getirmeyin. Dersi dinlemek istemeyi sevmeyen öğrenciler olacaktır. Bunlara zorla ders dinletemezsiniz. Ancak bunların gürültü yapmalarına ve diğerlerinin dikkatini çekecek davranışlarına izin vermeyin.
- Öğrencilerinin isimlerini tek tek bilin ve isimleriyle hitap edin.
- Espri ve şakayı yerinde kullanmanız sınıftaki etkinliğinizi arttıracaktır. Ancak dozunu iyi ayarlamak gerekir. Aşırıya kaçmayın. Aranızdaki mesafeyi bozacak düzeyde şaka ve esprilerden uzak durmak gerekir.
- Arada dersle ilgili değerlendirme sorularını rastgele belirlediğiniz öğrencilere sorabilirsiniz. Ancak her defasında aynı öğrenciler olmamalıdır. Öğrencinin dersi başardığını hissettirilmesi sağlanmalıdır. Bunun için derse katılımı teşvik edilerek çocuğun durumuna uygun sorular olmasına özen gösterilmelidir. Zor ve yıpratıcı sorular çocuğu dersten soğutabilir.
- Anlatım şekli, ses tonu ve jestler çok önemlidir. Bu konuda renkli bir tutum öğrencilerin dikkatini ve saygısını kazandıracaktır. Monoton anlatımı kimse sevmez. Biz de :)
- Konunuz ile ilgili anlatıma dikkat çekici sorular, ilginç dipnot ile başlamanız etkili olacaktır. Ayrıca dersin aralarında da bunu yapabilirsiniz.
- Bilenle bilmeyen aynı olmaz. Konusuna hakim olmayan bir öğretmen sınıf otoritesi kurması da zordur. Derse hazırlıklı gelmek bu nedenle önemlidir.
- Ders bittiğinde öğrencinin elde edeceği kazanımları, bilgileri ve becerileri ders başladığında özetlemek dikkat süresini arttıracaktır.
- Bir öğrenci ya da öğrenciler sınıf huzurunu bozucu ve dikkat dağıtıcı hareketler yapmaya devam ediyorsa onu/onları rehberlik servisine yönlendirmeden önce onunla/onlarla özel bir ortamda (ders dışında) öğretmen görüşmelidir. Öğretmen öğrencinin neden öyle davrandığını, problemin ne olduğunu öğrenmeye çalışmalıdır. Öğrenciden ne beklediğini, nasıl davranması gerektiğini kararlı ve samimi bir dille anlatmalıdır.
- Zaman zaman ders dışında öğrencilerinizle sohbet edin ve onları tanımaya çalışın. Dostça iletişim kurmaya çalışın. Onlarla ilgili olumlu izlenimlerinizi paylaşın, övün. Arada kurulacak seviyeli ve olgun iletişim onların sınıf içinde ki davranışlarına da olumlu etkileyecektir.
- Kızgınlığınızı ve rahatsızlığınızı belli etmek için asla şiddet, hakaret, küfür ya da hakaret kullanmayın. Kızdığınızda kararlı bir şekilde uyararak ders işlemeye devam etmek istediğinizi belirtin. Gerekirse ders dışında konuyu konuşmak istediğinizi belirtmeniz uygun olabilir.