Davranışsal öğrenme kuramına göre pekiştireçler davranışın oluşmasını güçlendiren veya sonlandıran dış kaynaklardır, olumlu pekiştireç olarak ödül ve övgü, olumsuz pekiştireç olarak ceza ve yerme kullanılır, olumlu pekiştireçler davranışı güçlendirir ve yeniden ortaya çıkma olasılığını artırırken olumsuz pekiştireçler ise davranışın yeniden ortaya çıkma olasılığını azaltır.
Pekiştireçler Öğrenci Üzerinde Nasıl Etki Yaratır?
Öğretmenler sınıflarında sıklıkla pekiştireçlere başvurabilir, öğrenci soruyu doğru bildiğinde, örnek bir davranış gösterdiğinde, güzel bir proje çalışması yaptığında ‘aferin’, ‘çok güzel olmuş’ gibi olumlu pekiştireç kavramı kullanır, öğrenci kendisine bu kavramlar ithaf edindiğinde o an hoşuna gider, sevinebilir ve o davranışı tekrar etme isteği, tekrar bir proje yapma isteğinde bulunabilir fakat pekiştireçlerin en belirgin özelliği ise etkileri anlıktır yani sadece ödül dahilinde öğrenci yaptığı davranışın doğru olduğunu düşünür, yalnız ödül sunulduğunda öğretmenin talepte bulunduğu ‘örnek’ davranışı sergiler, biz ödül vererek öğrencilerimizde sorumluluk veya ödev bilinci yükleyemeyiz çünkü öğrenci bu davranışı yalnız ödül için yapmıştır, örneğin; ödevini tamamlayan öğrencilere çikolata ödülü vereceğimizi duyurduğumuzda öğrenciler ödevin içeriğine odaklanarak ödevi tamamlamak yerine, yalnızca çikolata almak için ödevi zamanında bitirmeye odaklanabilir, bu da öğrencinin bilişsel performasını düşürür, sorumluluk alma gibi değer duygularına olumsuz etki yaratır. Yine övgü de sıklıkla kullanılan olumlu pekiştireçlerdir, çocuk güzel bir resim yaptığında ‘aferin çok güzel olmuş’, iyi not aldığında ‘çalışkan-zeki öğrencim’ gibi övgüler yağdırırız fakat ne yazık ki övgüler öğrenciyi bilişsel, duygusal veya fiziksel yönden geliştirmemektedir, örneğin öğrencinin yaptığı bir ödevi çok beğendiğimizi ifade ederiz, ödevin tabi ki geliştirilmesi gereken yönleri vardır ama biz yine eksik yönleri görmezden gelir ödevi beğeniriz ama öğrenci ödevde yaptığı hataları fark etmez, geliştirmesi gereken yönlerin farkına varamaz ve ödevini geliştiremez, eğer ödevinde hatası varsa birisi düzeltene kadar o hata ömrü boyunca onu takip eder, sanılanın aksine öğrenciye duygusal yönden de zarar verebilir, örneğin; çocuk öğretmeninden sürekli bu övgüyü duymak ister ama övgüyü duyamadığı zaman yaptığı davranışın yanlış olduğunu düşünür, kendi yaptığı davranışlar hakkında kendisi karar veremez hep dış bir kaynak (öğretmen) ihtiyacı hisseder, bu da öğrenciyi stres altına sokabilir, öğrencide belirsizlik duygusu açığa çıkabilir.
Peki Pekiştireçler Yerine Ne Kullanmalıyız?
Öğrenciyi yetiştirirken sonuca değil sürece odaklanan eğitimciler ise pekiştireçler yerine geri bildirimi kullanırlar, geri-bildirimin ingilizce çevirisi feedback olarak geçer, ‘feed’ kabaca çevirecek olursak beslemek anlamını taşır, övgünün aksine genel bir kanıya varmaktansa öğrenciyi bilişsel, fiziksel ve duygusal yönden besler, öğrenci çalışmasını her an geliştirme ihtiyacı duyar ve öğrenciye çalışmasını geliştirme fırsatı verir Örneğin;
- Bu resimde ne anlatmak istedin?
- Neden güneş sistemi maketindeki gezegenleri böyle sıraladın, sıralarken neye dikkat ettin?
- Yerdeki çöpleri toplayarak sorumluluğunu yerine getirdin.
- Ödevinde zorlandığın veya çok iyi yaptığın alanlar ne oldu?
Böylelikle öğrenciler ödevlerini, çalışmalarını, davranışlarını bir kez daha düşünür ve iyileştirme fırsatı yakalar, buradaki esas felsefe pekiştireçlerin sonuç odaklı, geri bildirimlerin ise süreç odaklı olmasıdır, geri bildirimler süreç odaklı olduğu için öğrencileri sürekli besler, öğrencilerin bütünsel gelişimine katkıda bulunur, bu yüzden zaman dahilinde pekiştireç yerine geri bildirimlerin kullanılması gerekir.