Ahilik ve ilke merkezli yaşam eğitimi için ilim, irfan ve insanlık sevgisi üzerine kurulacak yaşam felsefesini önermektedir.
İnsan ve toplum sorunlarının çözümü konusunda eğitimi önceleyen fikirleri daha çok önemsiyorum. Özellikle meslek öğrenmek, mesleğinde iş bulup-kurup çalışmak-üretmek-ticaretini yapmakla önce kendi, ailesi ve toplumuna fayda üretmenin değerini anlamak-anlatmanın çok kıymetli olduğuna inanıyorum.
İnsan tüm canlılar içinde en kıymetli saygıdeğer bir varlıktır. İnsana acizlik fakirlik yakışmaz. En azından ihtiyaçlarını rahatça karşılayacak refahını temin edebilmelidir. Bunu sağlamanın yolu da her insanın meslek öğrenmesi ve çalışmasıdır.
Farklı kıta ve ülkelerde yaşayan başarılı insanların ortak özelliklerini araştıran uzmanlar; bu insanların iletişim, duygu, düşünce, önyargı ve alışkanlıklarına dikkat eden ilke ve değerleri olan, yapıcı ve çözüm odaklı, amaçları ve sonunu düşünerek işe başlayan, gelecekte önemli olacak konulara öncelik veren, kazan-kazan mantığı ile hareket eden, önce anlamaya sonra anlaşılmaya çalışan, dayanışma içinde takım enerjisi ile çalışan, beden ve ruh sağlığına önem veren, zihinsel olarak sürekli gelişim içinde ve yeniliklerin peşinde koşan insanlar olduğunu tespit etmişlerdir.
Dikkat edilirse burada zihinsel zeka yani IQ üzerinde değil duygusal ve sosyal zeka konusunda başarılı olmaya odaklanılmıştır. İnsan merkezli bir yaklaşımla; dayanışmaya, toplu mutluluğa, herkesin kazanmasına odaklanan kadim kültürel değerimiz ahiliği günün koşullarına uyarlamakla sürdürülebilir refaha ulaşılabilmesi mümkündür.
Çözümü öncelikle aile eğitiminde gören ancak sadece bireyin, ailenin veya eğitim kurumlarının çabasına bırakmak yerine devlet millet elele tüm kurum ve kuruluşlar ve sivil toplum örgütlerinin çabasıyla eleştiri yerine yapıcı olumlu gayretlerle birlik ve beraberlik ile refahın sağlanması mümkün olabilir.
Bu önemli meseleyi farklılıklarımızın hiçbirine takılmadan bilimsel, ahlaki, demokratik ve ekonomik gelişim alanlarında ortak evrensel ve milli amaçlarda birleşerek geliştirilmiş BADEG ilkeleri kurumsal bir mantıkla Emekli öğretmeni Yaşar Tükek tarafından aile eğitimi temelli bir toplumsal modele dönüştürülmüştür.
Sosyal Bütünleşme
“Sosyal bütünleşme: ahiliğin günümüzde uygulanması” kitabında ayrıntılı açıklanan bu teorisi, 2005 yılında 500 üniversite öğrencisine 30 saatlik eğiticinin eğitimi verilerek başlarında yetişkin bir mentör eşliğinde ailelere her hafta bir buçuk saat 12 haftalık toplam 18 saatlik sertifikalı eğitimler ile 200 aileye vererek pratiğe dönüştürülmüştür.
Bu çalışmaya katılan aile fertlerinden; ilişkilerin, okul başarısının, iş hayatında huzurun, verimin-kalitenin artışı, duyarlılık ve sorumluluk bilincinin, girişimcilik ruhunun, mutlu evliliklerin, kazanç artışlarının ve sorun çözme becerilerinde önemli iyileşmeler oluştuğu ölçülmüştür.
İnsan yaşamını kayığın iki küreğinin de dengeli çekilerek doğru hedefe ulaştırması gibi gençlerin maddi-manevi gelişimini destekleyerek mutlu birey ve ailelerle kaliteli verimli topluma nasıl erişilebileceği açıklanmaktadır.
Ahilik
Ahilik ve ilke merkezli yaşam eğitimi için ilim, irfan ve insanlık sevgisi üzerine kurulacak yaşam felsefesini önermektedir. Zaten insanların içinde var olan gizli uygarlık potansiyelini ortaya çıkararak hak edilen özgürlük refah ve huzurun yaşanmasının sosyal bütünleşme ile nasıl mümkün olabileceği anlatılmaktadır.
Gençlerimizin toplumla ve birbiriyle olan ilişkilerinde hayat mücadelesinde ezilmeden, aldatılmadan dürüstçe başarılı-güçlü, uyumlu, sevgi dolu iletişim içinde yaşayabilmeleri ve tercihlerini doğru yapabilmeleri, işlerini başarıya götürebilmeleri, verimliliklerini artırabilmeleri, geleceklerini planlayabilmeleri kısaca iyi bir insan ve iyi bir vatandaş olabilmelerini BADEG ilkeleri mantıyla çok yönlü gelişimle mümkün olabileceği düşünülmektedir.
Konu aralarında özlü-atasözlerine, yaşanmış darb-ı mesellere, karikatür ve şiirlere yer verilerek anlatım zenginleştirilmiştir. Aile eğitimleri için hazırladıkları değişim ve gelişim değerlendirme formu ile derslerin başında ve sonunda öğrenenin ve gözlemcinin dolduracağı bilgilerle 10 ünite ve 48 alt başlıkta eğitimin etkisini ölçmek hedeflenmiştir.
Eğitim aracılığıyla bireyde ve ailede kültürel bilinç oluşturularak toplumsal bütünleşme ve kalkınmayı amaçlayan bu çalışma modeliyle yeni bir medeniyet inşası mümkün olabilir. Düşünceyi fikre ve sisteme dönüştüren ahilikte olduğu gibi gençlere odaklanan onlara kendilerini bilgi beceri ve insan sevgisiyle geliştirmeyi öğütleyen bu ciddi çalışma örnek model olarak dikkat çekmektedir.
Sonuç olarak başarılı örnek şahsiyetlerin yaşanmış güzel olayların gençlere anlatılması hayal ve hedef belirlemelerinin desteklenmesi, aklın-bilimin ve ahlakın rehberliğinde iyiliklerin çoğaltılması için dayanışma içinde çok çalışmak gerektiğine hep birlikte inanmalıyız. Yine çözüm ve kurtuluş; Eğitim! Eğitim! Eğitim!…
Kaynak: Yaşar TÜKEK, Sosyal Bütünleşme, Oluşur Basım, İstanbul–2021