Grafoloji, el yazımızın incelenmesi ve analizinin bilimsel yoludur. Personel seçimi, terfi süreçleri, öğrenci akademik ve mental gelişimi, ilişkilerde farkındalık ve uyum, suçlu psikolojisi, adli vakalar, fiziksel sağlık ve bireysel farkındalık gibi birçok alanda bilgi çıktısı sağlar. Grafoterapi ise grafolojinin alt dalıdır ve temel amacı grafik şekilleri, vuruşları ve jestleri bilinçli bir şekilde değiştirmektir. Bu değiştirme yoluyla çeşitli zorlukların üstesinden gelmek, bazı hasarları iyileştirmek ve bilinçaltındaki kişilik kalıplarını dönüştürmeye yardımcı olmayı hedefler.
İsterseniz “Grafoterapi ile nasıl iyileşiriz?” kısmına gelmeden önce yazı analizinin nasıl yapıldığını ve hangi prensiplerle çalıştığını detaylandıralım.
Grafoloji en basit anlatımıyla el yazınızın çizgi, boyut, şekil, eğim ve benzeri 8 özellik açısından incelenerek, o kişinin kişilik, sağlık, psikolojik ve travmatik bilgilerinin analiz edilmesidir.
Doğuştan itibaren yaşadığımız her olay ve anı tabiri caizse “harddisk” e yani beynimize bir çizik atar. Çizgiler vasıtasıyla yazınız konuşur ve sizi size anlatır. Aynı şeyi yazsak da ilkokul 1. sınıftan itibaren aynı şekilde yazmıyoruz. Parmak izi gibi özgünleşiyor, grafikler değişiyor, kalemi tutuşumuz bile farklılaşıyor. Çünkü aynı ruh haline, aynı mizaca, aynı sağlık durumuna ve aynı “BEYNE” sahip değiliz.
Beyinde oluşan yazı sinir sistemini takip ederek eli kullanır ve bize istediğini yazdırır. Yani el değil beyin yazar. Yazmak bilinçli ve bilinçsiz zihni dışa vurduğu için asla yalan söylemez ve bizim aksimize gerçeği gizleyemez.
Peki sizi fazla meraklandırmadan gelelim “grafoterapi” yani yazı değişimi bizi nasıl dönüştürür ve iyileştirir? sorusunun cevabına…
Yazma eylemi tedavi edicidir. Yazarak duygu, düşünce ve isteklerimizi kağıt üzerine serbest bırakırız. Yazınca duygusal olarak “iyi” hissederiz. Grafoterapi süreci bundan biraz daha farklı olarak size özel bir disiplinle çalışır. Alışkanlık döngüsünü kırmak üzere günlük çalışma süresi, kaç gün ve hangi çizgi üzerinde çalışacağınız bellidir.
Son nörolojik araştırmalar yazmayı öğrenme sürecinde beyindeki gri ve beyaz maddelerin yoğunluğunun artarak yapısal değişikliklere sebep olduğunu ortaya koymaktadır. Yazı değişimi sürecide yeniden öğrenme prensibiyle beyinde yapısal değişikliklere sebep olur.
Her çizgi ve vuruş bilinçaltında bir özelliği temsil ettiğinden çizgi değişikliği egzersizi sırasında farkında olmadan o özelliğinde değiştiğine şahit oluruz. Yani bu aynı zamanda subliminal bir süreçtir.
Yazma işlemi beynin bize ilettiği emirlerin uygulayıcısı olan elimize, duyu-motor sinyalleri gönderen sol yarım kürede başlayan bir sinir devresi vasıtasıyla kurulur. Grafoterapiye başlamadan önce, söz konusu yazının her harfini oluşturan çizgilerin ve satırların analizi yapılır. Mevcut çizgi alışkanlıklarını tekrar alışkanlık haline getirene kadar beyin mekanizmalarını hareketlendirerek yazma sürecini tersine çevirmek mümkündür.
Saat yönünde ve saat yönünün tersine dönen on iki evrensel temel vuruş hareketi vardır.
Grafoterapiye başlamadan önce profesyonel, yazının bir örneğini alır (ilk yazı olarak adlandırılır). Daha sonra, kişilik profili çalışmasını yürütecek ve izlenecek ilk yönergeleri uygular. Amaç, modifikasyona duyarlı çizgileri tespit etmektir. Süreç kişiye özeldir ve her bireyin ihtiyacına göre uygulanır. ” İyi yaz ve sağlıklı yaz” modülleriyle örtüşen genel yönergeler vardır .
Bunun bazı örnekleri aşağıda belirtilenlerdir:
- Yazı biraz sağa eğik olmalıdır .Bu hareketle dışa dönüklük, başkalarıyla uygun ilişki ve geleceğe yönelik yeterli ilerleme teşvik edilir.
- Diğerlerinin yanı sıra noktalar, vurgular, “t” çubuğu, tırnak işaretleri gibi durumlar dışında harfler bağlantılı olmalıdır. Bu özellik ile aktivitede sabitlik, azim, sosyallik, temasa eğilim ve sentez kapasitesi pekiştirilir.
- “i” harfinin noktası. Asla eksik olmamalıdır. Bununla dikkat ve konsantrasyonu teşvik ediyoruz.
- Çizgilerin yatay yönü yani satırlar düz bir hatta olmalıdır. Bu özellik sayesinde, bir kişinin ruh halinin ve ruh halinin varyasyonlarını kontrol ediyoruz. Hem depresif hem de öforik durumlar düzeltilir.
- Yazının satır araları yeterli olmalıdır. Harflerin üst ve alt kısımları olan alt uzantılar ve üst uzantılar asla birbirine karıştırılmamalı ve birbirine değmemelidir. Bununla fikir ve düşüncede netlik geliştiririz.
Bu, bütün yazıyı değiştirmek ya da hepimizin yazısının aynı olması gerektiği anlamına gelmez, ancak sırt, kol, elin vb. bazı hareketlerini ve kötü vücut duruşlarını yeniden eğiterek, uygun yazmayı engelleyen grafik egzersizleri aracılığıyla Grafoterapist şartlı bir refleks üretir. Bu da yeni bir alışkanlık döngüsü ile fiziksel ve ruhsal sağlığımızı, hedeflerimizle ilerlememizi engelleyen davranış biçimlerimizi ve kişiliğimizin yönlerini iyileştirebilecektir.
Mutlu yazılar…