1. Anasayfa
  2. Değerlendirmeler

Finlandiya Eğitim Modelinden Alınacak Dersler-2: Eğitimde Milli Mutabakat

Finlandiya Eğitim Modelinden Alınacak Dersler-2: Eğitimde Milli Mutabakat
0

Finlandiya Eğitim Modelinden Alınacak Dersler-2: Eğitimde Milli Mutabakat

Finlandiya tarihinde eğitim alanında sağlanan en büyük mutabakatın daha iyi anlaşılması için Finlandiya tarihine kısaca bir göz atalım. Finlandiya 1155 tarihinde İsveç krallığına dahil edilmiştir. 1809 yılında Rus çarlığına bağlı bir dukalık olmuştur. Rusya’da gerçekleşen Bolşevik ihtilali esnasında bağımsızlığını ilan etmek için büyük bir fırsat yakalamış ve 17 Temmuz 1917’de bağımsızlığını ilan etmiştir.

1939 yılında Rusya’nın saldırısı ile ikinci dünya savaşı içine çekilmiştir. 1945 yılına kadar Rusya ve Almanya ile savaşmıştır. Savaşın sonunda Rusya’ya tazminat ödemek zorunda bırakılmış ve 1947 Paris anlaşması ile topraklarının bir kısmını istemeyerek de olsa Rusya’ya bırakmıştır. İkinci dünya savaşından sonra Marshal planından yardım almadan kendi kaynakları ile güçlü bir ekonomik yapı kurmak için çalışmıştır. Finlandiya ikinci dünya savaşında 90.000 insanını kaybetmiştir. Savaş sonunda 60.000 yaralı ve 50.000 kişi civarında kimsesiz çocuk kalmıştır.

1870’de Alekxis Kivi tarafından yayınlanmış tek kitap olan Seven Brothers romanı iyi ve mutlu bir yaşama ulaşmak için çalışan yetim çocukların hayatını anlatmaktadır. Seven Brothers, Fin halkı tarafında bugüne kadar milli bir kitap olarak kabul edilir. Fin eğitim sisteminin gelişmesinde anahtar bir kaynak olarak kabul edilen bu roman Fin kültürünün ayrılmaz bir parçası halinde gelmiş ve Fin eğitim ve kültür hayatının ilham veren bir kaynağı olmuştur. Bugün çok konuşulan Fin eğitim modelinin gerçekleşmesinin ilham kaynağı ikinci dünya savaşından sonra binlerce yetimin kaldığı Finlandiya’da acılar ve çileler içinden ilham veren bir eğitim sistemi yeşermiş ve eğitim bütün ülkeyi ekonomik ve kültürel yönden ayağa kaldırmıştır.

Alekxis Kivi (1834-1872) romanında okuma yazma öğrenme konusunda Hristiyanlık dininin kendilerini teşvik ettiğini tutku ile çalışmaktan ve öğrenmekten başka bir yollarının olmadığına vurgu yapmaktadır. Romanın etkisi o kadar güçlü olmuştur ki bugünkü modern Finlandiya’yı şekillendiren temel kaynak olarak kabul edilmiştir. Finli eğitim uzmanı ve Fin Dersleri kitabının yazarı Profesör Pasi Sahlberg, “Yedi Kardeş, 19. Yüzyılda Finlandiya’daki Fin halkının ve yaşamlarının istisnai bir tanımıdır” diyor. “Kardeşlerin temsil ettiği karakterler aracılığıyla farklı yorumlar sunuyor ve dili zengin, canlı, cesur ve eğlenceli” diyor. Reşit olan yedi kardeşin hikayesi ve hayatta kalma mücadelesi, Finlandiya’nın kendi hikayesi için bir metafor olarak görülebilir, diyor ve “eğitim, okuryazar bir toplum ve bugün dünya tarafından kültürel ve teknolojik başarılarıyla tanınan bir ulus inşa etmenin ana stratejisi olarak hizmet etmiştir, diye ekliyor.”

Kutup ikliminin hâkim olduğu bataklıklar ve kayalıklar ülkesi olarak bilinen bir ülke bugün dünyaya eğitim konusunda nasıl oluyor da ilham verebiliyor? Senenin yarısına yakın bir gününü alaca karanlıkta geçiren buzlar ve karlar ülkesi olan ve ülkenin büyük bir kısmında insanların yaşayamayacağı kadar soğuk şartların hâkim olduğu bu ülkede Fin halkı depresyona girmeye bu kadar yatkın iken nasıl oluyor da dünyaya ilham veren bir eğitim sistemi kurabiliyor? Fin halkı bu muhteşem eğitim hamlesini gerçekleştirirken Türk halkı bu başarıyı neden gösteremiyor? Yoksa Türkiye’nin coğrafyası daha mı zor şartlar sunuyor? Ya da Türkiye Finlandiya’dan daha mı az zorluk yaşadı? Veyahut bizim yer altı ve yer üstü güzelliklerimiz daha mı yetersiz? Bu sorulara cevabımız, Barış Manço’nun bir şarkısında söylediği gibi hayır, hayır yüz bin kere hayır söyledim sana…. Peki Türkiye’nin eğitimde yapamadığını yapan ve Dünya’nın en iyi okullarını ve eğitim sistemini kuran Finlandiya bunu nasıl başardı? İşin temel itici gücü nedir?

1950 yılında Muhafazakâr parti Finlandiya’da başarılı bir eğitim sisteminin yapılanması için 1920’li yıllarda mevcut olan temel eğitim okullarının üzerine bina edilecek yeni bir eğitim anlayışını kurmuştur. Oluşturulan eğitim komitesinin aldığı kararlar 1970 yılında geliştirilen okul yapısının alt yapısını oluşturmuştur. Bu yapı 1971, 1980 ve 1990 yıllarında sürekli geliştirilerek bugüne kadar gelmiştir. Bugün de eğitim sistemi aynı temel üzerinde gelişmeye devam etmektedir. Çünkü Fin eğitim sisteminde “geldim, gördüm, duydum, öğrendim, daha iyisini nasıl yapabilirim” anlayışı hakimdir.

1952 yılında Finlandiya’da yapılan Helsinki yaz olimpiyatlarında farklı ülkelerin insanlarıyla karşılaşan Fin halkı kendi sporcuları arasında ancak birkaç kişinin okuma yazma bildiğini görünce kendi durumunu değerlendirmiş ve eğitim hamlesi yapması gerektiğinin önemini bir şok etkisi ile anlamıştır. Bu etki ülkede başarılı bir eğitim hamlesi yapmak için ateşleyici bir enerji kaynağı olmuş ve Fin eğitim sisteminin geliştirilmesinde bir kilometre taşı olarak kabul edilmiştir.

Bunun üzerine 1963 yılında Finlandiya Tarım partisi eğitimi geliştirmek için büyük bir çaba sarfetti. Finlandiya Eğitim Bakanlığı Genel Direktörü (1973-1991) Erkki Aho’nun ifadesine göre, Tarım partisi üyesi ve Başbakan Urho Kekkonen öğretmenler birliğini ikna ederek bu reformda çok büyük katkı sağladı. Profesör Paulü Kettonene göre Finlandiya kalkınmasının temeli üç politik ideal üzerine bina edilmiştir. Bunlar özgür köylülerin mirası, kapitalizmin ruhu ve sosyalizmin ütopyasıdır. 1963 yılında Finlandiya eğitim sistemini geliştirmek için sağlanan bu milli mutabakat Fin tarihinde bugüne kadar yapılmış ve devam etmekte olan en büyük milli mutabakattır.

Finlandiya’da yapılan ve Türkiye’de yapılamayan işte budur. Yüz yıllık Türkiye Cumhuriyeti eğitim tarihindeki eğitim politikaları adeta yap boz tahtasına dönmüştür. Farklı iktidarların bir önceki eğitim politikasını kökten değiştirmesinin yanında aynı iktidar partisinin farklı zamanlarda görev yapan eğitim bakanları bile birbirlerinin yaptıklarını yıkmakla işe başlamışlardır. Halep oradaysa arşın burada. Millî Eğitim Bakanlığının sitesindeki bakanlar listesine aşağıdaki adresten ulaşıp inceleyebilirsiniz.

Bu şartlarda Türkiye büyük eğitim hamlesini nasıl başaracak?

Türkiye’de Milli Eğitimde milli bir mutabakat sağlanabilir mi?

Ya da eğitimdeki kaos toplumun bütün yapılarını kaosa sürüklemeye devam mı edecek?

Gelecek yazımda eğitimde hangi ilkeler üzerinde bir mutabakat sağlanabilir konusunu ele alacağım.

Yeni yazım yayınlanana kadar siz değerli okurlarımın da bu soruların cevapları üzerine kafa yormasını istrirham ediyorum.

Esen kalın…

Dr. Nadir Çomak

[i] https://tr.wikipedia.org/wiki/Finlandiya_tarihi

[ii] Pasi Sahlberg, Finnish Lessons, 2011

[iii] https://www.bbc.com/culture/article/20210907-seven-brothers-the-book-that-shaped-a-nordic-identity

[iv] Pasi Sahlberg, Finnish Lessons, 2011

[v] A.g.g. s. 24

[vi] https://www.meb.gov.tr/meb/ Milli Eğitim Bakanlarının listesi.

Facebook Yorumları

1966 yılında Eskişehir’de dünyaya gelen Nadir Çomak, Atatürk üniversitesinde coğrafya (1988) ve sosyoloji (2021) bölümlerini bitirdi. Coğrafya eğitimi alanında Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsünde yüksek lisans eğitimini (1993), Marmara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsünde doktora eğitimini (1998) tamamladı. Üsküdar Üniversitesinde Aile Danışmanlığı sertifika programını (2020) bitirdi. İstanbul üniversitesinde çocuk gelişimi bölümünde 3. Lisans eğitimini ve Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi Okul Öncesi Eğitimi Bölümünde 2. Doktora eğitimini sürdürüyor. Millî Eğitim Bakanlığına bağlı eğitim kurumlarında öğretmen, yönetici, editör, proje koordinatörü, kitap inceleme uzmanı olarak çalıştı. Farklı üniversitelerde araştırma görevlisi, öğretim üyesi ve daire başkanlığı ve yerel yönetimlerde yöneticilik görevlerinde bulundu. Özel yayınevlerinde yazarlık ve editörlük görevlerinde bulundu. Yurt genelindeki birçok resmi ve özel kurumda eğitim seminerleri verdi ve arama konferansı moderatörlüğü yaptı. Coğrafya eğitimi, okul öncesi eğitimi ve aile eğitimi, öğretmen eğitimi ve kişisel gelişim alanında yayınlanmış kitapları ve makaleleri ve sempozyum bildirileri bulunan Çomak evli ve dört çocuk babasıdır. Yayınlanmış Kitapları: Evimizdeki Elmaslar, Öğrenen Aile, İklim Oluşturan Öğretmen, Mazeret Yok (Gülhane Yayınları), Üstün Yetenekliler Kulübü (Foliant Yayınevi). Verdiği Seminerler:İklim Oluşturan öğrenen Lider Öğretmen, "Mazeret Yok": Sen de Başarabilirsin, Kendini Keşfet ve Kariyerini Planla, Öğrenen Mutlu Aile Olmak

Yazarın Profili
İlginizi Çekebilir

Yorumunuz

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.