Yaşamın kuralı basit aslında, sen nasıl bakarsan öyle şekillenir. Neye bakarsan bak.! Her zaman başkalarını eleştirirken söyleriz bakış açısı dar (hatta at gözlüğü takmış.).
Bakmaktan kastettiğim; GÖRMEK…
Prof. Dr. Azmi VARAN derki; içimizde 3 kişi yaşar; ebeveyn, yetişkin, çocuk.
İnsan sinirlendiğinde çocuk yanı (0-7yaş) ortaya çıkar. Yani insanların davranışlarından etkilenip, çocukluk yıllarımıza gideriz.
İlk davranışı gördüğümüz Kişiler olan ebeveynlerimizin davranışları ise bütün hayatımızı etkiler, etkilemekle kalmaz şekillendirir adeta. Bunlar birkaç örnek vermek gerekirse:
Eleştirilen bir çocuğun aldığı mesaj nettir “sen tam değil, iyi değilsin” eleştirildikçe çocuğunuzun gerçek kişiliğini öldürürsünüz. Uyumlu olmak aslında, ölmek demektir.
Önemsenmeyen çocuklar ise, büyüdüklerinde asla birinci olmak İçin çabalamazlar, birinci olmak istemezler. Çocuğunuzun ruhu kodlanmıştır., başarılı olmamak İçin.” Bir yere varmamalıyım…”
Bir diğeri de Çocuklarda yemek yememe ile başlayan pasif saldırganlık…
Benim en çok endişelendiren ise; Sessiz öfke en tehlikeli olandır ki; baskıya bağırmayan çocuktur. Büyüdüğünde patlama yaşayacaktır.
Oysa ki gerçek güç Bilgi ve Saygı dan gelir.
Çoçuğunuzu gördüğünüzde yüzünüz aydınlanıyor mu? Yoksa ne giymiş, ne yemiş, ödevini yapmış mı, dersini çalıştı mı….
Gibi eleştirel gözlerle, sözlerle mi bakıyorsunuz ?
Çocuk bunu hisseder, ona sadece kendini bir bakışınızla değerli ya da değersiz hissettirebilirsiniz.
Buna tersten bakabiliriz: Siz bir mekana girdiğinizde kimlerin yüzleri aydınlanıyor, gözleri ışıldıyor; işte o gerçek sevginin kendisidir.
Sevgiyi, Bakışlarımızla, ifadelerimizle gösterelim. KELİMELERLE DEĞİL…