Herkesin psikolog, sosyolog, eğitimci, siyasetçi, asker ve ekonomist olduğu, her şeyi bildiğini sandığı ama aslında hiçbir şey olmasa da çok bir şey de bilmediği bir gündemin içindeyiz.
Bir söz vardır; cahil her şeyi bilir, alim ise bazı şeyleri bilir. Cahil bilmediği halde biliyormuş gibi yapıp düşüncesizce hareket ederken alim ise bildiği konuda düşünerek hareket eder. Bilmiyorsa da öğrenmek için bir arayışa girer. Bizi özetleyen bir ifade olarak cahil-alim kıyaslaması yapıp insanları ve düşüncelerini küçümseme eğiliminde olmayacağız. Elbette herkes, ben ve siz dahil düşüncelerimizi özgürce ifade edebilmeliyiz.
Fakat bilmediğimiz konularda değil de bilgi sahibi olduğumuz konularda fikir sahibi olmalıyız. Bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olan herkes hata yapmaya, yanlış kararlar almaya mahkumdur. Aldığı yanlış kararların neticesinde daha çok zarar ve maliyetle karşılaşma olasılığı daha yüksektir. Her şeyi bilemeyeceğimizi öğrendiğimiz zaman kendi sınırlarımız içerisinde daha başarılı olacağımızı düşünürüm. Bazı şeyleri bilebiliriz fakat bilmediğimiz konularda bilmediğimizi kabul edip bunu belirtmek gerekmektedir. “Bu konuda bilgi sahibi değilim” diyebilmek de önemli bir medeni cesarettir. Her konuda uzmanlık taslayan aslında hiçbir konuda uzman değildir.
Türk Dil Kurumu (TDK) da “Bilmemek ayıp değil, öğrenmemek ayıptır” atasözünü açıklarken bu konuya vurgu yapmıştır. TDK Güncel Türkçe Sözlükte “insanın her şeyi bilmemesi kusur değildir ama bilmediği bir işi sorup öğrenmeden yapmaya kalkışması kusurdur” olarak açıklaması da alanında bilgili kişilerden yardım alınmasının önemini hatırlatmaktadır. Bir konu hakkında yeterli araştırma ve okuma yapmadan fikir sahibi olup harekete geçmek yerine sorup, öğrenip, araştırıp ve okuyup öyle harekete geçmeliyiz. Bu konuda yapılmış bir araştırma sonuçları da Cahil Cesareti konusunda bildiklerimizi gözden geçirmemize neden olmaktadır. Sosyal Psikologlar Justin Kruger ve David Dunning’in, kendilerine 2000 yılında Nobel Ödülü kazandıran çalışmaları da oldukça ilgi çekicidir. Literatüre “Dunning-Kruger Etkisi”* olarak geçen teorileri ise özetle şöyle:
“Cehalet, gerçek bilginin aksine, bireyin kendine olan güvenini artırır. Metin çözme, araç, gereç kullanma, oyun oynama gibi çeşitli alanlarda yapılan araştırmaların sonucunda şu bulgulara ulaşılmıştır:
- ¾ Niteliksiz insanlar, ne ölçüde niteliksiz olduklarını fark etmezler.
- ¾ Niteliksiz insanlar, niteliklerini abartma eğilimindedirler.
- ¾ Niteliksiz insanlar, gerçekten nitelikli insanların niteliklerini görüp anlamakta da acizdirler.
Hatta aynı araştırmanın sonucunda niteliksiz insanların nitelikleri belli bir eğitim ile artırılırsa, aynı niteliksiz insanlar, niteliksizliklerini farkına varmaya başlarlar. Cahil Cesareti olgusu da cahil-alim, niteliksizlik veya niteliklilik konusunda düşüncelerimizi tekrar gözden geçirmemiz konusunda bize yol göstermektedir. Bugün bilgi sahibi olmadığı halde cahil cesareti ile olması gerekenden daha fazla yerde olanların bunu hak edip etmedikleri ise ayrı bir tartışma konusudur.
Kişisel görüşüm ise cahil cesareti ile hareket edenlerin nihayetinde yaptıkları işin verimli ve sağlıklı olmayacağıdır. Her halükarda cehaletle baş edecek olan kesinlikle emeğe ve bilgiye olan saygıdır.