Günümüzde ebeveynler ve eğitimciler için en önemli başlıklardan birisi de “çocuğun kontrolü meselesi” dir. Her çocuk okulda düzenli ve sürekli olarak farklı kişiler tarafından kontrol edilmelidir biliyorsunuz. Çocuğun okulda akademik süreçlerinden, psikolojik gelişimine, bedensel gelişiminden aile içi yaşantısına, arkadaş ortamından sosyal medya ve sanal alemde ki süreçlerine, bir çok başlık okulda kurulan farklı yapılar tarafından tekrar altını çizerek yazmam gerekirse düzenli ve sürekli olarak kontrol edilmeli.
Ama maalesef bir çoğumuzun öğrenci kontrolünden anladığı şey, çocuğun hatalarını yakalayıp ortaya çıkarmaktır. Sabah okula alırken her çocuğu saç ve tırnak kontrolünden geçiriyor, ani sınıf içi baskınlarıyla çocukların çantalarını ve üstlerini arıyoruz. “Hadi canım bu zamanda bunlar kaldı mı diye düşünebilirsiniz.” Bir çok okulda hala; aniden beden eğitimi hocaları ve müdür yardımcılarıyla sınıfa dalıp kıpırdamayın falan deyip, hatta çocukları tek tek tahtaya ya da duvara dayayıp aramalar yapılıyor. Sabahları tek sıraya sokup saçlarına ve tırnaklarına bakılıyor.
Neden böyle yapıyoruz? Çünkü biz; çocuklar ergenliğe ulaştıktan sonra, sorun çıkarabilecek güce de eriştiklerini düşünüyoruz. Ve bu saatten sonra da en büyük hatayı yapmaya başlıyor, onlara potansiyel suçlu muamelesi yapıyoruz. Sonuç mu? Çocukları kendi ellerimizle; sigaraya ya da farklı şeylere itiyoruz.
Peki kontrolü nasıl yapacağız? Çok basit. Çocuğa saygı duyarak. Her çocuğu sürekli ve düzenli olarak saçından çantasına, telefonundan üzerine kadar kontrol etmeliyiz ama bunu yaparken çocuğa saygı duyarak, onu incitmeden yapmalıyız. Sıkı kontrol evet ama yöntem çok önemli. Çocuğa yaklaşım çok önemli. Onu doğru yönlendirmek ve onunla doğru diyalog kurmak çok önemli. Mesela direk çantasını alıp içine dalmak yerine, izin verirsen birlikte çantanı kontrol edebilirmiyiz demek ve çantasına dokunmadan onun göstermesini sağlamak gibi.
Teknolojinin gelişmesiyle beraber çocukların sosyal medya hesaplarının ve cep telefonlarının da biz ebeveynlerin ve okul yöneticilerinin gözetiminde ve kontrolünde olması gerek. Çocuklar bazen sosyal medya üzerinden istenmeyen tacizlere ve başka şeylere maruz kalabiliyor ve bunu yetişkinlerle paylaşmaktan korkabiliyorlar. Ya da başka çocuklara baskı, şiddet, taciz uygulayabiliyorlar. Her iki şeyin de yaşanmaması adına kontrol ve takip çok önemli. Burada da dikkat edilmesi gereken şey, çocuğu gizliliğe itmemek. Bir çok çocuk kendini, yetişkinlerin kontrol ve gözleminden sahte hesaplar açarak kaçırıyor. Çünkü yetişkinlerden korkuyor ve ona zarar vereceklerini düşünüyor.
Günümüzde birçok aile çocuğunun çantasını, telefonunu ya da bilgisayarını gizli gizli çocuğun hiç haberi olmadan kontrol ediyor. Onaylamadığı bir şey bulduğunda da ya çok sert ve ani tepkiler gösteriyor ve çocuğuyla çatışıyor ya da bulmamış gibi yapıp etrafıyla süreci yine çocuktan gizli yürütüyor. Eğer çocukları salak zannediyorsak maalesef yanılıyoruz, zira onlar bizden akıllılar ve bizi uyutmayı iyi beceriyorlar. Asıl sorunsa bizim kendi ellerimizle onları bizi aldatmaya ve atlatmaya itmemiz.
Bir de biz çocuğu kontrol deyince, “git okula hocalarıyla konuş, sonra gel çocuğu fırçalayı” anlıyoruz. Bir kere lütfen başkasının lafıyla dolduruşa, gaza gelip aksiyon almayın. Ve lütfen okuldan yazılı bir şey isteyin. Türkiye’mizde ne okullar çocukların gelişim raporlarını tutar, ne de ebeveynler çocuklarıyla ilgili bir rapor ister. Oysa geribildirim her işte önemlidir ama eğitimde olmazsa olmazdır. Ama bizde ne ebeveynler ve eğitimciler çocuğa geri bildirim verme konusunu bilir. Ne de ebeveynler ve eğitimciler birbirlerine çocukla ilgili geribildirim verebilir. Veremezler. Çünkü çocuğu takip ve kontrol etmedikleri için çocukla ilgili ellerinde verecek bilgi yoktur.
Yazdım ama tekrar etmekte fayda görüyorum, zira en büyük hatamız da burada zaten. Kontrol konusunda düzenlilik ve süreklilik olmadığında inanın kontrolden bahsedemeyiz. Bir öğretmen standart zaman aralıklarıyla çocukların defterlerini toplayıp kontrol etmiyorsa ben öğretmenim demesin. Bu kadar sert ve net. Bir rehber öğretmen her çocukla belli zaman aralıklarında görüşmüyorsa; ben rehberlik ve psikolojik danışmanım diye okulda dolaşmasın. Bir hemşire her çocuğu rutin aralıklarla taramadan geçirmiyorsa; okulda bulunmasına gerek bile yok. Aynı mantıkla her yönetici standart zamanlarda öğretmenleriyle görüşmüyor ve onları kontrol etmiyorsa hiç boş yere koltuk işgal etmesin. Konunun dağılmaması için tekrar toparlamam gerekirse. Çocukla ilgili bilgi toplamak, bu bilgiyi çocuğun gelişimi adına kullanmak, çocuğu ve çevresini doğru yönlendirmek eğitim ve öğretim süreçlerinin en önemli etkenlerinden biridir ve bu ancak doğru ve etkili bir kontrol sistemiyle olur.