1. Anasayfa
  2. Makaleler

Çocuğun Sınavı Ailenin Kaygısı

Çocuğun Sınavı Ailenin Kaygısı
0

Yaklaşan sınav dönemi ailelerde ve öğrencilerde kaygı yaratmaya devam etmektedir. Önümüzdeki aylarda kısa zaman aralıklarıyla yapılacak olan LGS ve YKS sınavları öğrenciler için olduğu kadar ailelerde için de stres sebebi olmaktadır. Peki gerçekten söylendiği gibi bu sınavlar her şey midir!

Lise ve üniversiteye geçiş dönemlerinde okullar, kurslar ve aileler öğrencileri bir maraton içine sokar. Bu süreçte çevrenin de etkisiyle beraber öğrencilere çok fazla şey söylenir: “Bu sene çok önemli, her şeyi kenara bırakıp sadece ders çalışmalısın” ya da “Hayatın bu sınava bağlı başaramazsan her şey çok kötü olacak.” veya “Bu meslek erkek mesleği sana uymaz” Bunlar gibi daha birçok söz sıralanabilir. Bu süreçte öğrenciler birçok şey ile aynı anda mücadele etmek zorunda kalabilirler. Sınav stresi, aile ve çevre baskısı ile birleştiğinde sonucun başarı değil başarısızlık olması muhtemel olmaktadır.

Sınav seneleri (8 ve 12. Sınıflar) öğrenciler için bir son değil aslında uzun bir yolun başlangıcı olarak göstermek daha doğru olacaktır. Aileler “sözde destek” cümleleri kurarken daha dikkatli düşünmelidir. Çocukları bir başkası ile kıyaslamak, kazanamazsa her şeyin biteceğini söylemek, başaramadığı takdirde okuldan alıp farklı meslek gruplarının içerisinde zorla çalıştırılacağını dayatmak, sınav zamanında kaygıyı çok daha artıracaktır.

Bu süreçte çocukta sadece başarma kaygısı değil buna ek olarak cezadan kurtulma ya da ailenin yüzünü kara çıkarmama baskısı da oluşacaktır. Ailelerin düşünmesi gereken nokta şu olmalıdır: “Ben çocuğumun yanında mıyım karşısında mı?” Çocukların hayalleri üzerinde güç oluşturmaya dayalı cümleler çocuklarda umutsuzluk ve mutsuzluk belirtilerini de ortaya çıkarabilir. Çocuğun bir birey olduğu ve kendi tercihleri, ilgi alanları, becerileri olduğu meslek-okul seçimi sürecinde göz ardı edilmemelidir. Popüler kültürün dayattığı meslek grupları veya okulları seçmeye zorlamak ve bunlarla öğrenci üzerinde baskı kurmak olumlu bir etki oluşturmayacaktır.

Başarı, beceri, ilgi ve yetenek kelimeleri bireyseldir. Her öğrenci için aynı anlama gelmeyen bu kelimeler sınav sonrası meslek ve okul tercihi konusunda aydınlatıcı bir ışık olmaktadır. Bu süreçte de devreye okul psikolojik danışmanları girmektedir. Öğrencilere bireysel olarak uygulanan meslek envanterleri, beceri ve yetenek ölçen testler sonucunda ortaya çıkan veriler, öğrencilerin hedeflerini belirlemede yardımcı olacaktır. Bu teste ve envanterlerin uygulanması, yorumlanması ve üzerinde konuşulması görevi psikolojik danışmanlarındır ve öğrenci- psikolojik danışman – veli iş birliği içerisinde değerlendirilip öğrencinin geleceği konusunda yorum yapılabilir. Burada da aile egemenliği konusuna dikkat edilmelidir. Biz psikolojik danışmanların görevi ailenin değil, öğrencinin isteklerine göre ışık olmaktır. Kendi seçimi değil de ailelerinin tercihleri sonucunda iş hayatında olan ‘insan sevmeyen doktorların, insanların problemleri ile ilgilenmek istemeyen psikologların, çocuklara tahammülü olmayan öğretmenlerin’ topluma bir faydası olmamakla beraber zararı olacaktır. Tahmin edersiniz ki hiç kimse öğretmenlik becerilerinden yoksun bir kişinin, çocuğunun öğretmeni olmasını istemez.

Gelecek nesillerin iş hayatında başarılı bireyler olması, kendi istekleri doğrultusunda meslek edinmeleri ile oluşacaktır. Şüphe yoktur ki aileler çocukları için en iyisinin olmasını isterler fakat en iyisinin ne olduğunu belirlemek yine çocuklara kalmış bir karardır. Yazımın başında da belirttiğim gibi en iyisinin olması, başarılı olmak, beceri, yetenek kavramları oldukça görecelidir ve başarıya ulaşmak için programlar bireyseldir, çocuğa özeldir. Öğrencilerin psikolojileri açısından zorlu olan bu sürecin aile, okul ve çevre desteği ile atlatmanın önemi unutulmamalıdır.

Pablo Neruda’nın “Hayat yaşandığı kadardır. Ötesi ya hatıralarda bir iz ya da hayallerde bir umuttur” sözü ile yazımı bitirmek istiyorum. Çocukların hayallerinin sönmediği bir sene atlatmaları dileğiyle…

Facebook Yorumları

Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık bölümünden mezun oldum. İstanbul'da yaşıyorum. Alanımda gelişmek adına bolca okuma yapıyorum ve alanımla ilgili yazılar yazıyorum.

Yazarın Profili
İlginizi Çekebilir

Yorumunuz

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.