Üniversite giriş sınavlarının ÜSS, ÖSS, ÖYS, YGS, LYS , TYT, AYT gibi üç harflerle sürekli değişimlere uğramasıyla birlikte bu sınavlarda sorulan soruların Yüksek Öğretim Kurumu (YÖK) tarafından yeni müfredatlara uygun olarak güncellenmesi sebebiyle ortaya çıkan günlük hayatta matematik ilişkisine dayanan sorulardır. Kısaca tanımladığım “Yeni Nesil Sorular” son zamanlarda Matematik öğretimine ve sınavlara hazırlanan adaylara bir çok karmaşa yaşatmaktadır. Bir eğitimci ve yazar olarak 2008 -2009 öğretim yılında sadece ilköğretim 6-7-8. sınıf kademesinde bir soru karalamak, bilinen bir alanda tanım oluştururken talim terbiye normlarına uymaya dikkat ederek kitap içerikleri üretirken karşılaştığım bir kaç örnek anlatmak istiyorum. İlköğretim matematikte en basitinden bir açı tanımını yaparken bile “Elimizin, beş parmağı arasında kalan her bir aralık bir açısal bölgedir.” tanımı bile her öğrencinin eşit şartlara sahip olamayacağı gerçeği ile çeliştiği için matematik kitaplarında doğru olmasına rağmen tanım ya da örnek olarak kullanılamamaktadır.
Düşünün ki Anadolu’nun bir köşesinde engelli bir öğrencinin elinde eksik bir kaç parmağı olduğunu veya her hangi bir sebepten parmaklarının tamamına sahip olamayan bir öğrencinin bu örneğin yazdığı kaynaktan sınıfında ders anlatan öğretmenin tanımı yaptıktan sonra öğrencinin yaşadığı mahcupluğu bir düşünün. Böyle ince ayrıntılara dikkat edilerek hazırlanan ve Telim terbiye kurulu ekibinin denetiminden geçen kaynakların üretildiği bir kuşaktan, bu nesil nasıl oldu da bu hale dönüşebildi ?
Cevap basit Yeni Nesil Yayıncılık
Aslında yeni nesil sorularda bir suç yok!, Bir eğitimci ve Matematik öğretmeni olarak ÖSYM ve MEB’in hazırlamış olduğu sınav sorularını ve müfredatlarını incelediğimde gözlemlediğim bir kaç şey;
- Matematik becerilerinin somutlaştırarak denetlenmesi
- Resim, şekil ve günlük hayat kurguları ile mantıksal çıkarım yapabilmeleri
- Çok uzun soluklu olmamakla birlikte bir matematik sorusunun anlaşılabilirliğini arttırmak adına açıklamalar verilmesi
- Kullanılan görselin sorunun bir parçası olması yeni nesil soruların kurgusunun dört temel özelliğidir.
Maalesef bu dört kuralı yanlış algılayan yazar ya da yeni nesil yayıncılık sektörü, talim terbiyesiz demek istiyorum ki bir çok kaynağın eğitim koordinatörü ya da yayın koordinatörünün bile bu konuda denetim yapamadan yazılanlara izin verip raflara “YENİ NESİL GÜNCEL SORULAR” sloganlarıyla dizdikleri kitaplar…
Şu yeni nesil matematik sorularının bir karmaşasıdır. Yıllarca farklı eğitim kurumlarında öğretmenlik yaptığım senelerde sınav sorularının ve kaynakların matematik sorularında karşılaştığın kazanım odaklı soruların artık bu denetimsiz yayıncılık sektörünün eline bırakılmasına karşıyım.
MEB ya da talim terbiye kuruluna bu yazımla bir şeyler söylemek isterdim; denetimsiz ve gerçek bir uzmanlığı bulunmayan yazarların türettiği bu kaynakları lütfen tasnif etmeyiniz. Toplumun matematik eğitiminin bu denli zor olduğu dönemde bir fotoğraf ve uzunca paragraflarla yazılmış öğrenciyi bıktırıcı bir matematik problemi yazmış olmak “yeni nesil soru “ sormak değildir.
Peki Nedir? Gerçek Yeni Müfredat Soru ?
- Yeni müfredatta bulunan bir kazanıma dokunur,
- Görseli işe yaramaz biçimde değil, sorunun bir uzlamsal parçası olarak kullanan,
- Zorluğu değil okununca kolaylığı anlaşılan sorular
Bence yeni nesil sorulardır. “Umarım bu yeni nesil, yeni sorularla daha güzel bir geleceğe sahip olur.” diyerek sözlerimi bitiriyorum. Sevgiler.
