Yine bir gözlem ve tecrübe
İki yıldır pandemi süreciyle daha da tetiklenen, kitap okurken çocuklarımızı dinlerken anlamakta güçlük çeken taraf olarak gözlemlerimi sizlerle paylaşmak istedim. Belki bu konuda hem fikir olur, belki tam tersi karşı çıkabilir ve birçok şeyi yeniden gözden geçirmiş oluruz.
Hayatımıza maskelerin girmesiyle çocuklarımız yavaş yavaş kendilerini maskelerin arkasına saklamaya, sesleri duyulmadığı zaman bahane olarak maskeyi göstermeye başladılar. Kitap okurken her bir harfi duymakta zorlanmaya, yüksek sesle okumaları dahi bir çözüm olmamaya sebep oldu.
“Şükür, maske kalktı.” derken farkında mısınız şimdi çocuklarımızın elleri sürekli ağızlarında… Bu konuyu ayrı bir yazı ile yine gözlemledikten sonra yazıya dökeceğim.
Uzun zamandır dikkatimi çeken bu konuyu aileler ile paylaştım. Ebeveynlerin de rahatsızlık duyduğu çocuklarımızın sesleri ağızlarının içinde yuvarlamaları, harfleri yutmaları ve zaman zaman anlaşılmaz homurdanma dediğimiz şekilde konuşmaları… Derslerde üzerinde sıklıkla durduğum dil-dudak tembelliği konusunu bu süreçte ön plana çıkardım. Diksiyon eğitimlerinde kalem çalışmasını duymuşsunuzdur. Kalem çalışmasının dil-dudak tembelliği ile ilgili olduğu bilinir. Maskelerle çocuklarımızın dil ve dudak tembelliği oluştuğunu fark ettim. Öncesinde çocuklarımıza bu etkinliğin amacını anlattım. Daha sonra derslerde ağızdan sözcüklerin net çıkması ve dil-dudak tembelliğin yavaş yavaş kaybolması için çalışmalara başladık. Bu durum okumaya yeni başlayan bir evrede çocuğun okumasının hızını şekillendirdiği kanısındayım.
Bu böyle olmayacak dedim dil ve dudaklarını daha etkili kullanmaları konusunda bir video hazırladım, velilere gönderdim. Gönderdiğim videonun içeriği kalem çalışmasıyla, dil ve dudak tembelliğini ortadan kaldırmak için kaslara yönelik egzersizlerdi. Evde zaman zaman çocuklarıyla birlikte bu egzersizleri yapmalarını rica ettim. Bazı velilerden aldığım geri bildirimler sayesinde iyi ki böyle bir şey yapmışım dedim. Ebeveynlerin bazıları çocuklarının okuma hızının arttığı ve hecelemeden okuma konusunda faydalı olduğu geri bildiriminde bulundu. Kalem çalışması ve dilimizle yaptığımız egzersizler sözcükleri yutmadan söylemeye, sesleri tek tek ağızdan çıkarmamıza yardımcı olur. Çene ve dudak kasları dilimizi çalıştırması açısından çok yararlıdır.(internetten dil dudak tembelliği egzersizleri yazarak ulaşabilirsiniz)
Kalem çalışmasının hem yatay hem dikey kullanma teknikleri var. Bu çalışmayı zaman zaman yapmaları gerektiğini vurguladım. Nasıl bir tiyatro sanatçısı sahneye çıkarken dili dolanmasın diye dil ve dudak çalışması yapıyor, çocuklarımıza da kitap okumaya başlamadan önce yapılacak bir etkinlik olarak öneride bulunabiliriz. Çocuklarımıza bu etkinliği yaptıktan sonra ses kaydı almalarını ve bir de egzersiz yapmadan ses kaydını almalarını isteyelim. Sonrasında iki ses kaydı arasındaki farkı kendilerine bırakalım.
Kalem ve dil tembelliği çalışması sadece diksiyon derslerinde değil, ilkokul birinci sınıftan itibaren ders içeriğine eklenmesi, müfredata girmesi gereken bir detaydır fikrimce… Okumayı akıcı hale dönüştüren bir etkinlik neden olmasın… Çocuklarımız ağızlarından çıkan sesleri ne kadar net çıkarırsa, kulak duyduğunu daha rahat algılayacak ve algıladığını hızla uygulamaya geçirecektir. Ağızımızdan çıkan sesleri net duymak anlama, okuma ve uygulamada işimizi kolaylaştıracaktır diye düşünüyorum. Sizce?
Sevgilerimle 🌼