Şöyle düşünelim. Sürekli eğitim bilinçlenmenin aracıdır deriz. Ancak arkasından da eğitilmiş cahil çok diye de ekleriz. Acaba bu durumun sebepleri nelerdir diye bir felsefi sorgulama yaparsak nelerle karşılaşırız?
Baktığımızda bizim kültürümüz, bilimsel etkinliklerimiz, sanat ve teknik anlamında gösterdiğimiz tüm davranışlar bizim bilincimizdir. Eğer biz bilincimizin bizi yansıttığını bilsek bundan ne kazanabiliriz? İşte bu farkındalık bizi daha üst bilinç seviyelerine taşıyabilir. Ve eğitim anlamında ne yapıyorsak bu çalışmalar bizim bilincimizi bir üst seviyeye taşımak olur. Ancak ne oluyor da biz bu farkındalığı yakalayamadan eğitim sisteminden insan mezun ediyoruz? Ya da ne oluyor da öğretmenler olarak bizler kendimizi bir üst seviye bilince taşıyabileceğimiz adımları atamıyoruz. Ve yöneticilerimiz de bu konuda bize bir fayda sağlayamıyor. Ve okullar öğrenci, veli, öğretmen ayaklarında istediğimiz bağlantıyı sağlayamıyor.
Bilinç nedir? diye baktığımızda kendimize ait farkındalıklarımızı bilinç olarak adlandırabiliriz. Belki de bilinç için birçok başka tanım da yapabiliriz. Hepimiz bu noktada bir anlamda birbirimize bağlantılıyız. Çünkü bir bilinç seviyesinde bazen hepimizin farkındalıkları farklı olabilir. Ya da bazı bilinç seviyelerinde aynı dili konuşabiliriz. Burada bilinç kavramına baktığımız zaman düşünce gibi bir sarmal olduğunu söyleyebiliriz. Çünkü bilincin evriminde sarmalda bir başlangıç noktası bulunur. Ve sonsuz sayıda katman vardır. Ayrıca bu katmanlar arasında bağlantılar vardır. Ve her seferinde bilinç seviyesi yeniden başa dönebilir.
Buna örnek olarak belki bir şaman öğretisi adına günümüze uyarlanmış bir eğitimi vermek mümkündür. Buradan bakıldığında hepimize aynı bilgi kodlanıyor doğumla. Ancak bizim yapıp ettiklerimiz sarmalda bilinç seviyelerimizi oluşturuyor. O halde neden biz okullarda bu bilinç seviyesinde sonsuzluk aktivasyonu yapamıyoruz? Yani birbirimizin farkındalıklarına katkı yaparak bir kelebek etkisi yaratmak varken birbirimizin yolunu engellemenin yollarını arıyoruz. Söylemek istediğim aslında farkındalıklarımızı arttırmak bir sonsuzluk aktivasyonu sağlar. Çünkü farkındalık sağlayan kişi kendine yönelik yaşam sistemini yeniden sorgulamaya başladığında yeni fikirler doğmanın yollarını arar.
Bu noktada karşımıza çıkan kişisel gelişim eğitimleri bizi istediğimiz yolda ilerletebilir. Böylece bilinç sarmalında hangi noktadaysak diğeriyle bir bağlantı şansı buluruz. O halde yapılması gerekenlerden biri de bu tarza eğitimleri ve kitapları da okuma listelerine eklemek. Bazen şu da akla gelebilir. Bu kadar kişisel gelişim eğitiminden ne fayda sağlanır? Aslında baktığımızda farkındalık kazanamazsak elbette bu kadar eğitim de çöpe gidebilir.
Burada temel formül kişinin kendi farkındalık aktivasyonunu kazanmasıdır. Belki de bu eğitimde fizik, kimya, biyoloji, matematik zorlamanın dışında kazandığı farkındalıkları diğerine aktarma şansı verirsek yani yeteneklerini sergileme fırsatını arttırırsak kanımca kendimizdeki sonsuz farkındalık aktivasyonunu yapmaya katkı sağlamış oluruz. Aslında kişinin bu aktivasyonu yapması sonsuzluk havuzunu yani kendindeki iyi modeli ortaya koyma şansının kendisine verilmesidir. Bu farkındalıkları artan kişi iyiyi sergiledikçe ve karşısındakinden iyiyi algıladıkça bilinç sarmalında kurulan bağlantılar sürekli sonsuz dönüşü destekler. Bu destek olmadığında sarmalda bir çöküş yaşanacaktır. Buda örneğin orta çağ Avrupa’sı dönemi ya da başka bazı dönmelerdeki bilinç sarmalının çöküşüne benzer çöküşler yaşatacaktır.
Böyle bakıldığında eğitim çok önemli bir araçtır. Bu aracı içine alan sistem açık bir sistemdir. Girdileri ve çıktıları olan bir sistemdir. Bu sistem doğru girdilerle desteklendiğinde çıktılar bilinç sarmalında sonsuzluk aktivasyonunu destekler. Burada bilinç bu aşamada bütüncül olsa da aslında birey farkındalıklarıyla ortaya koyduğu yaratıcılığı ile diğerinde bir farkındalık yaratabilir. Bu durumda eğitimde belki de bir tavsiye olarak tamamıyla üniversite sınavına adanmış dersler dışında kişinin farkındalıklarını anlattığı tecrübelerin birlikte aktarımına izin verilen durumlar yaratıldığında yaşama dönük oryantasyon çalışmaları yapılabilir. Ve böylece kişiler bu konuda yaptıkları projeleri eğitim olarak birbirilerine verdiklerinde mesela öğrencilerin katıldığı konferans söyleşi tarzında etkinliklerle sergilendiğinde bir farkındalık bir kelebek etkisiyle evrende bir fırtına koparabilir.