Eğitim bilimleri uzmanı Uğur Ataseven’ den Son Ders Konuşması: 24 Ayar Öğretmen
Arkadaşlar bugünden hepinizi öğretmen olarak görüyorum.
Kiminiz küçüklerle kiminiz daha aklı başında olanlarla çalışacak. Ama hepiniz gönüllere dokunacaksınız o gönüller size tutunacak.
Biz peygamberlerden bize miras kalan ve bugüne kadar gelmiş geçmiş alimlerin ve düşünürlerin hepsinin yaptığı en büyük, en şerefli ve bu dünyada yapılabilecek en kıymetli, en nitelikli ve en insani işi yapıyoruz. Eğitimciliği meslekten öte gönül işi olarak görün. Sanatkar edasıyla yapmaya çalışın ya da bir beyin cerrahı edasıyla özenli ya da bir buğday tanesi üzerine kainatı resmetmeye çalışan nakkaş gibi ince, titiz ve dikkatli.
Branşınız ne olursa olsun siz önce rehber öğretmensiniz. Sonra dilimizin yani güzel Türkçemizin sonra da branşınızın öğretmenisiniz. Bırakın önce matematik, tarih, fen öğretmeyi. İnsanlara güler yüzle bakmayı öğretin. Çocukları rekabetin en az olduğu, piyasanın neredeyse boş olduğu alana yani “iyi ve nitelikli insan olmaya, adam olmaya” yönlendirin.
Dünyadaki hiçbir işi kendi işinizle karşılaştırmayın. İşimizin ağırlığını bilin. Teneffüslerde öğretmenler odalarında avon – oriflame – farmasi sohbetlerinin, araba markası ve boş futbol konuşmalarının ortağı olmayın.
İnsanlar, başarı ve kazanmanın mahkumu olmaya ve hatta tapmaya doğru gidiyorlar. Birçoğu için artık kazanmak yetmiyor başkalarının kaybetmesini de görmek istiyor ve bundan mutlu oluyorlar. Öğrencilerinize kazanınca hep beraber mutlu olmayı kaybedince de hep beraber üzülmeyi yaşatın.
“Ders memuru ve tahtadakileri yazın öğretmeni” olmayın. Ayın biri geldiğinde 15 inde alacağı maaşı, 16 sı geldiğinde 1 inde alacağı ekdersi derste hesaplayan öğretmenlerden olmayın. Özellikle küçük sınıflarda derse giren arkadaşlarım her ay maaşınızı veya ekdersinizi aldığınızda sağlığınızın sadakası yerine veya hayatta olmayan bir sevdiğinizin adına onlara ikramda bulunun.
Girdiğiniz sınıflarda bütün çabanız önce sınıf bilinci oluşturmak olsun. Hep birlikte hareket etmeyi öğretin onlara.
Sınıfınızı ve öğrencilerinizi hiç bir zaman öğretmenler odasında veya toplantılarda şikayet etmeyin. Öğretmenler odasında eğitim sorunlarını gündeme getirin. Özel eğitim ihtiyacı olan öğrenciler üzerinde durun. Onların gelişimini tartışın.
Siz sıradan biri olamazsınız, olacaksanız ön sıradan biri veya sahnedekilerden biri olun. Yani sıradan değil aranan öğretmen olun. Öğrencileriniz başka öğrencilere “benim öğretmenim senin öğretmenini döver” desin.
Çocukların önce gönlünü teslim alın sonra beynine sızın arkadaşlar. Yılmayın çünkü kimse ulaşılamaz değildir.
Öğrencilerinizin gözünü, gönlünü ve beynini doldurun. İnsan kulağından sulanır. Gönlüyle demlenir. Kökümüz beynimizdedir. Güzel fikirlerle beslenir.
Lügatınızdaki bütün olumsuz kelimeleri silin. Çünkü başkalarının üzerinde çok şık duran hatalar bizi her zaman rüküş yapar. Örnek olun. Bu mesleğin onurunu herkes şerefle üzerinde taşıyamaz. Sizi 100 metre öteden sırtı dönük görseler öğretmenliğinize herkes şahit olsun.
Kendi kendinizi bile kandırabilecek kadar, kendinizden şüphe edecek kadar iyi olun, iyiliğinizi israf edecek kadar iyi olun.
Uğur ATASEVEN
05.07.2018