Doğduğumuz çevrenin, sahip olduğumuz anne babanın, kişiliğimizin şekillenmesinde çok büyük bir rolü vardır. Peki anne babalarımızın tutumları kişiliğimizi nasıl etkilemektedir?
Anne karnında olduğumuz zamandan bu yana kişiliğimiz, içinde bulunduğumuz çevreyle birlikte değişir ve şekillenir.Bu değişimde sahip olduğumuz anne babanın etkisi oldukça büyüktür. Anne babalarımızın doğum öncesi dönemden yetişkinlik dönemine kadar olan süreçte, bizimle kurdukları iletişim ilerde nasıl kişilik özelliklerine sahip olacağımız konusunda bize ipuçları verir.
Anne baba tutumları, baskıcı-otoriter tutum, serbest-aşırı hoşgörülü tutum, tutarsız-kararsız tutum, aşırı koruyucu tutum, ilgisiz-reddedici tutum, güven verici-demokratik tutum olmak üzere sınıflandırılmaktadır.
Baskıcı-otoriter anne baba tutumuyla büyüyen kişiler, esnek olmayan kurallarla ve katı bir disiplinle yetişirler. Bu tutuma sahip ebeveynler,her koşulda kendi kurallarının geçerli olmasını isterler. Çocuklar sürekli baskı altındadırlar ve çocukların yaptıkları her hareket eleştirilir. Sevgi ve ilgiden yoksun büyütülmektedirler. Bu şekilde büyüyen kişi, kendini değersiz hisseder ve çekingen bir kişilik yapısına bürünür.Hayatıyla ilgili kararları tek başına almaktan korkar.
Serbest-aşırı hoşgörülü anne baba tutumunda ebeveynler, çocuklarının isteklerini doğru mu yanlış mı olduğuna bakmadan her koşulda yerine getirir. Çocuklara sınırlama getirmez, hatalı davranışlarını dahi görmezden gelir. Bu şekilde büyüyen kişilerde bencillik, söz dinlememe, kırılganlık gibi davranışlar gözlenir. Girdikleri her ortamda kendi isteklerinin yerine getirilmesini beklerler.
Tutarsız-kararsız anne baba tutumunda aileler, bazen sert olurken bazen hoşgörülü davranarak değişken davranışlar sergilerler. Bu tutumla büyüyen kişiler neyin doğru neyin yanlış olduğunu fark edemez. Birey kararsız ve ne istediğini bilemeyen bir kişiliğe bürünür.
Koruyucu anne baba tutumunda çocuğa aşırı özen gösterme, kontrol altında tutma, bağımsız hareket etmesine izin vermeme söz konusudur. Bu şekilde yetişen bireyler, hayata karşı ürkek, savunmasız olabilirler. Kendi kararlarını vermekte ve bu kararları uygulamakta zorlanırlar. Hayatıyla ilgili yeni kararlar alırken sürekli güvendiği kişilerin fikirlerine ihtiyaç duyarlar. Sorunluluk almaktan,girişimde bulunmaktan çekinirler.
İlgisiz anne baba tutumunda ebeveynler çocuklarının ihtiyaçlarını karşılamaz, çocuklarını görmezden gelmeyi tercih ederler. Bu şekilde büyüyen kişilerde içe kapanıklık, yakın ilişkiler kurmaktan kaçınma, kimi zaman öfkeli olma ve saldırgan davranışlar sergileme gözlenir. İleriki yaşamlarında ruhsal sorunlarla mücadele edip depresyona eğilimli olabilirler. Bu bireyler, hayatımızın en önemli yaşamsal ihtiyaçlarından biri olan sevgiden yoksun bırakılmışlardır. İlgi ve sevgiden yoksun bir şekilde yetiştikleri için, yaşamdan keyif alamama, kendini yalnız hissetme gibi durumlar gözlenir.
Güven verici-demokratik anne baba tutumuna sahip ebeveynler çocuklarının ihtiyaçlarını gerektiği ölçüde karşılamakta, onların psikolojik olarak yanlarında olmayı tercih etmektedirler. Çocuklarının hatalarında dahi yanlarında olduğunu onlara hissettirmekte, kabul edici bir anlayışa sahip olup onlara yol göstermektedirler. Bu şekilde büyüyen bireyler kendine güvenen, sağlıklı yakın ilişkiler kuran bireyler olmaktadırlar. Benlik saygısı yüksek, anlayışlı, olumlu düşünen bir kişilik yapıları oluşur.
Sonuç olarak, anne babaların farklı tutumları bizim ileriki yaşamımızda nasıl biri olacağımız konusunda bize bu şekilde yol göstermektedir. Bireyin içe kapanık ya da sosyal oluşu doğduğu çevreye ve sahip olduğu anne babaya bağlı olarak değişmektedir. Bu nedenle ebeveynlerin çocuklarını yetiştirirlerken, tutumlarının her zaman güven verici, demokratik olması çocuklarının ileriki yaşamında sağlıklı kişilik yapısına sahip bireyler olmasına katkı sağlayacaktır.