Çocuklar büyürken ebeveynlerinin kendilerine karşı tutum ve davranışlarının da etkisiyle kendi sınırlarını da öğrenirler. Hangi davranışları yaparlarsa ebeveynlerinin tepkisi ne olur, bunu deneme yanılma yolu ile test ederek büyürler.
Ebeveynler çocuklarına karşı farklı tutum ve davranışlar geliştirirler. Bu ebeveynlerin eğitim durumu, kendi ailelerinin tutumları vb etkilerle çeşitli yaklaşımlar gösterirler. Anne baba tutumları otoriter, ilgisiz ya da demokratik anne baba tutumları gibi farklılıklar gösterir. Bu konuda anne babalar en iyisini yapmaya çalışırken iletişim becerisi, bilgi eksikliği, eşler arasındaki aşırı tutum farklılığı ya da çocuklardaki davranış bozuklukları gibi nedenlerle ikna ve terbiye edici bir tutumu her zaman sergileyemezler. Her ne kadar çocuklarımızla sorunlar yaşasak da hatta bu sorunların yaşanması bir yere kadar doğal da sayılmalıdır, çünkü hiç sorunun yaşanmadığı bir ebeveyn çocuk iletişimini hayal etmek pek mümkün görünmüyor. Sorunsuz olmaya çalışmak yerine sorunlarla yüzleşip çözüm arayacak güçlü bir iletişim ve ilişki kurmak gerekir.
Bununla birlikte sorunların demokratik bir ortamda hoşgörü ve iletişimin gücü ile çözülmesi yönünde güçlü bir tutum geliştirmek de gerekmektedir. Çünkü küçükken otoriter bir tutumla çözülen sorunlar çocuklar büyüdüğü zaman otoriter bir tutum da çözüm olmamaktadır. Eğer çocuklarla sorunları konuşarak çözme kültürü geliştirmemiş isek o zaman sorunlar gerçekten çözülmesi zor bir engel oluşturuyor. Bu nedenle küçük yaşlarda sorunları çözerken çocukların da sorunun çözümünde katkı sağlayıp sosyal beceri kazanmalarına yardımcı olmak gerekmektedir. Bizim için basit görünen sorunlar çocuklar için büyük bir sorun olarak algılanabilmektedir. Çocukların özgüven ve sosyal beceri kazanmalarında ebeveynlerin takdir etme ve onaylama davranışlarının etkisi çok önemli olmaktadır.
Çocukların güçlü yanlarının pohpohlamadan kaçınarak girişimlerinin desteklenmesi ve takdir edilmesi gerekir. Çocukların terbiyesinde sözcükler anahtar vazifesi görebilirler. Aferin, bu davranışın hoşuma gitti, seni takdir ettim, çok iyi düşünmüşsün, seninle çok keyif aldım, seninle gurur duyuyorum gibi sözel olarak takdir etmek ve onaylamak çocuklarda istenen davranışların artmasına yardımcı olacaktır. Çocukların hata yapma haklarını yok sayıp mükemmel olmalarını bekleyerek hatalarını eleştirmek çocukların öz saygı ve öz güven gelişimlerini olumsuz etkilemektedir. Çocukların basit sıradan hatalarına aşırı odaklanıp sorunu daha da büyütmek yerine bazen görmezden gelip olumlu tutum ve davranışlarını takdir edip pekiştirmek onları daha çok mutlu, daha uyumlu ve öz güven sahibi bireyler yapmaktadır.
Çocuklarda (çünkü gelişme ve büyüme çağındadırlar, sorun haline dönüşmemişse) eksik ve olumsuzluklara odaklanmak yerine olumlu ve güçlü yönlerinin geliştirilmesi, takdir edilmesi ve onaylanması onların gelişimlerini destekleyecek ve yönlendirecektir.