Başlığı okuduğunuzda “artık eğitime dair iyi örnekleri yeterince göremiyoruz, eğitim yapboz tahtası” gibi sözler ediyor olabilirsiniz. Bu yazı belki bireysel uyanış için sizi bu konuda biraz daha düşündürebilir. Çünkü artık kişiye özel eğitim programlarının düzenlenmesi ile ilgilenmelisiniz. Aslında burada bireysel sorumluluğumuzu alarak kendimizin kahramanı olmayı seçmeliyiz. Elbette sürekli değişen eğitim modelleri bizler için zaman zaman bir uyumsuzluk yaratabilir. Ancak bu modellerin uygulanmasında yönetici ve öğretmen olarak bizlerin değişime gösterdiğimiz direnç önemli rol oynar. Elbette eğitim camiası dışındaki velilerinde bu değişimlere gösterdiği direnç, bizim kendimizi yapılandırmamızı engelleyebilir.
Burada konu aslında değişimin kendisidir. Değişime tabi olanda bizim bedenimiz ve zihnimiz olduğundan bu sürece direnmek ve eyleme geçmemek bizi sınırlar. Bu konuda bugüne kadar uygulanan birçok eğitim modeli olmuştur ülkemizde. Buradan bakıldığında bizim hedefimiz eğitimde iyiye dair olanı mümkün kılmaktır. Bu da kişisel çabalarla olabilecek bir durumdur. Elbette hepimiz farklı görüşlere sahip olabiliriz. Ancak bu faydalı çatışmayı iyi değerlendirmeyip kavgaya ve kaosa sebep olduğumuzda değişim sekteye uğrayacaktır. Bu durumda değiştirmek istediğimiz her neyse kendimizi değiştirmek için yola çıkarak başlayabiliriz. Bu durumun yansımasını öğrencilerimizde de görebiliriz.
Eğer kendimiz değişmeye aday olursak öğrencide kendi duygu ve düşüncelerini farklılık içinde beraberce açıklayabilir. Böyle olunca bir insanın ya da toplumun değiştiremeyeceği bir şey olması da mümkün olmaz. Eğer öyleyse belki de yeni uygulanan bir modelde göze batmak yerine değişmeye aday bireyler olarak uygulayıcıların gözüne çarparız. Böylece kimin oluşturduğuna bakılmaksızın değerli olanı yeni değerlere dönüştürmek üzere yola çıkabiliriz. Böyle yaptığımızda belki de yapboz tahtası dediğimiz bir düzeni bile değiştirebiliriz. Çünkü bir yerden başlayacak olan kahramanlık yolculuğumuz bütün engelleri aşarak bir başarı öyküsüne dönüşebilir.
Burada örnek olarak yeni eğitim öğretim modelinde yer alan erdem- değer- eylem modelini verebiliriz. Burada bugünün konusu olan teknoloji çağındaki çocukların ve bizlerin kazanmasını istediğimiz erdemlerin yeniden değer ve sonrasında değişen alışkanlıklara dönüşmesi söz konusudur. Burada bu modellemenin sahipleri tüm eğitim çalışanları veliler ve öğrencilerdir. Burada bir kendine kahramanlık yaratmak bizim elimizdedir. Erdem- değer- eylem modelini kişisel kahramanlığa dönüştürmek mümkün olabilir.
Modelin eleştirilen yönlerinin yapılandırılması daha çok öğretmen, yönetici, veli tutumuyla ilgilidir. Elbette eğitim modellerine karşı değişik siyasi görüşler dile getirilebilir. Ya da biz farklı bir siyasi görüşteyizdir. Burada değişimi doğru algılamak ana hedef olmalıdır. Çünkü bizler veli, öğretmen, öğrenci rollerimizle bulunuyoruz. Siyasi bir figür olarak da kişisel kahramanlık yolculuğumuzu başlatmadığımız sürece ne siyasi ne de kimlik rollerimizi yeterince tanımlayamayız. Elbette bu tanımlama süreci ömür boyu üzerinde çalışacağımız bir alandır. Böyle olunca biz eğer bu sarmal yapılanma sürecinde bir noktadan başlayarak sarmala uyum sağlamazsak fikir üretimine katkı sunamadan sistemin dışına itilebiliriz.
O halde zaman zaman beğenmediğimiz bir sistemde dahi değişimi sağlayacak olanın yine kendimiz olduğunu bilerek en iyi faydayı sağlamak için adım atmalıyız. Burada kendine kahramanlık örneği olarak Atatürk’ün müfredata konulmasını istediği Beyaz Zambaklar Ülkesi kitabı verilebilir. Bu kitap yazarının bir kahramanlık örneğidir. Ve eğitimde işlerliği olan modeller yaratılabilmesi için kişinin kazanması gereken kahramanlık duygusundan bahseder.
Burada kişi kendi sorumluluğunu üzerine almalıdır. Eğer bireyler kendi sorumluluklarını üzerine alamadığında değişime uyum olmadığından hiçbir model islemeyecektir. Ve burada yapılması gereken de sadece öğretmen, öğrenci değil yetişkin herkesin eğitim almasıdır. Bu yüzden bir yandan okullarda eğitim öğretim için dersler devam ederken değer çatışmasını faydalı eyleme dönüştüren bir sistem için okul içi ve okul dışı eğitimler arttırılmalıdır. Ve geri bildirimde bulunmak önemlidir. Elbette biz uygulayıcılar konu ile ilgili tartışma ortamları da yaratabilirsek birbirimizde yeni aktivasyonlar yapabiliriz. Bu değişimlerde gelecek programlar için kalıcı referanslar oluşturabilir.
Nesiller sürekli değişmektedir. Düşüncenin bu şekilde evrime tabi olması sürekli hafızamızı yoklayıp yeni kodlar yaratmamızı zorunlu kılacaktır. Burada bireysel eğitim modelleriyle kastettiğim şey için şunu söyleyebilirim. Bizler rehberiz kendimizde değiştirebildiğimiz şeylerle öğrencilerimizi dönüştürebiliriz. Burada kendine kahraman öğrenciler yetiştirmek için önce kendimizde farkındalık olan şeyleri öğrencilerimizde ufuk açmak için kullanabiliriz. Bunun içinde Beyaz Zambaklar Ülkesinde de dile getirilen dergi, gazete, kitap takibi yapmamız gerekir. Belki onların yaşamaları için abone olmalıyız ya da bir iyiye hizmet için bu okumalara erişimi olmayanlara hediye etmeliyiz. Ancak bu şekilde farklılıkları koruyarak eğitimde iyiye dair bir şeyler yapmak mümkün olabilecektir.