Covid-19 virüsü toplum yaşantısında bazı yeni düzenlemeler yaratırken, toplumun bazı parçalarının test edilme haline girmesine neden olmuş gibi gözüküyor. Sosyal izolasyon kavramı yaşamımıza adımını atar atmaz bir çoğumuz çatımızın altına uzun süreli olarak yerleştik. Daha önceleri de oradaydık fakat sosyal izolasyon bizi dört duvarın arasında var olduğumuz zamanların tam ortasına bıraktı ve gitti. Akış halinde olan yaşamın bir ucundan tuttuğumuz anlardan akışın durduğu ve etrafımızdakileri görmeye başladığımız anlara hızlı bir geçiş yaptık. Bu noktada bir şey fark ettik. Yakın ilişkilerimiz.
Virüs bana bulaşır mı? Eşim, çocuğum, sevgilim ya da annem bu hastalığa yakalanır mı? Tüm bu soruların içinde kaybolurken farkında olmasak bile bizi bu kaygıdan ve korkudan kurtarabilecek şeyi arayıp durduk. Bu sürede bizi ve hala eğitim sürecinde olan çocuklarımızı kaygılandıran bir şey daha vardı. Şimdi ne olacak? Pandemi sürecinde öğrenciler bilgisayarın başına geçti ve hiç bilmedikleri bir dünyada verimli bir şekilde öğrenme süreçlerine devam etmeye çalıştılar. Sınav kademesinde olanlardan, daha yeni öğrenme sürecine geçenlere, hatta neredeyse meslek hayatından bir adım uzakta olanlara kadar tüm öğrenciler kendilerini bambaşka bir deneyimin içinde buldular. Peki, onların en yakın ilişkileri olarak bu noktada biz onlara ne sağlamalıyız? İnsanlar kendilerine yönelik bu tür bir tehditle karşılaştıklarında, genellikle en yakınlarından güvenlik ve rahatlık ararlar [1]. Zor şartlarda, zor duygular deneyimlerken bize iyi gelecek şeyler en yakınımızdakilerdir. Pandemi sürecinde de hem pandeminin kendisiyle hem de eğitim alanında ortaya çıkardığı yeni durumlar ile başa çıkma da çocuklarınızın, kardeşinizin veya başka bir aile bireyinin altında durabileceği güvenli alanı sağlayabilecek en güçlü kişiler sizlersiniz.
Özetlemek gerekirse, eğitim sürecindeki belirsizlikler ve zorluklar arasında zor duygularla başa çıkmaya çalışan yakınlarınıza iyi gelecek şey aslında iki kelime: güven ve şefkat. Yapılan araştırmalar yakın ilişkilerin bireylere anlam, destek ve aracılık (yani olumlu bir sosyal kimlik duygusu) sağladığı ölçüde, bireylerin sağlıklarının olumlu bir şekilde etkilendiğini ve bir “sosyal tedavi” oluşturduğunu gösteriyor [2]. Evinizde sizinle birlikte bu dönemi geçirmeye çalışan tüm öğrencilere sağlayacağınız bu güven ve şefkat duyguları ile onu anladığınızı ve yanında olduğunuzu gösterebilirsiniz. Bu duygular onun hem fiziksel hem de ruhsal anlamda desteklenmesini sağlarken, hayatının en yoğun alanı olan eğitiminde de kolaylaştırıcı rolü olacaktır. Şimdi öğrencilerimizi anlamanın ve kaygı ile mücadele eden zihinlerine destek olmanın tam vakti.
KAYNAKÇA
[1] Pietromonaco, P. R., & Overall, N. C. (2020). Applying relationship science to evaluate how the COVID-19 pandemic may impact couples’ relationships. American Psychologist. Advance online publication.
[2] Jetten, J., Haslam, S. A., Cruwys, T., Greenaway, K. H., Haslam, C. ve Steffens, N. K. (2017). Advancing the social identity approach to health and well‐being: Progressing the social cure research agenda. European Journal of Social Psychology, 47(7), 789-802.