Bir MIT profesörü, neden bu kadar çok teknoloji liderlerinin çocuklarını anti-teknolojik okullara gönderdiğini açıklıyor.
- Teknoloji dünyasının birçok büyüğü, çocuklarının teknolojide çok fazla zaman harcamalarına izin vermediklerini söyledi.
- MIT psikologu ve profesörü Sherry Turkle, bunun nedeninin, teknolojiyle en çok vakit geçirenlerin, teknolojinin karanlık tarafını tam olarak kavramasından kaynaklandığını söylüyor.
- Telefonlarında ve sosyal medyada daha fazla vakit geçiren çocuklar depresyon ve intihar için daha büyük risklerle karşı karşıyadır.
Bill Gates, Steve Jobs ve diğer yüksek güçlü girişimciler gibi teknoloji yöneticileri benzer nitelikleri paylaşma eğilimindedirler: sebat, yaratıcılık, cesaret, bunlar sadece birkaçı… Fakat daha şaşırtıcı özelliklerden biri, çocukların teknolojiden arınmış olmaları gerektiği felsefesidir.
Örneğin, Gates, çocuklarının cep telefonlarını 14 yaşına kadar kullanmasına izin vermedi. IPad’in mucidi Jobs, kendi çocuklarının teknolojiyi kullanmalarını yasakladı. Jobs, 2011’de New York Times’a “Çocuklarımızın evde ne kadar teknolojiyi kullandıklarını sınırlıyoruz” dedi.
“Yalnız Birlikte” ve “Geri Dönüşü Konuşma” gibi teknolojinin olumsuz sosyal etkileri üzerine çok sayıda kitabın yazarı olan Sherry Turkle, bu görünen ikiyüzlülüğe ilişkin bir açıklama getiriyor: Teknolojinin kanayan kenarında olanlar, tehlikeli ürünlerin ne kadar tehlikeli olduğunu tam olarak bilebilirler. Turkle Business Insider’a “İnsanlar çok sofistike olduğunda ne yapmamayı biliyorlar” dedi. Bu çevrelerde, insanların akıllı telefonların, sosyal medyanın ve teknolojinin diğer biçimlerinin, özellikle de genç akıllara yapabileceği zararları daha sık anladığını söyledi.
Akıllı telefonlar ve diğer cihazlar aşırı tehlikeli olabilir
Araştırmalar, sekizinci sınıf öğrencilerinin sosyal medyayı sıklıkla kullandığı zaman depresyon riski% 27 oranında arttığını tespit etti. Telefonlarını günde en az üç saat kullanan çocukların intihar etme ihtimali çok daha yüksektir. Son zamanlarda yapılan araştırmalar, akıllı telefonları itici güç olarak kullanarak, ABD’de genç intihar oranının gözardı edildiğini ortaya koydu.
Turkle’nin deneyimlerinde Silikon Vadisi’nde çalışan insanlar bu riskleri iyi bilmektedir. Çocuklarını korumak için teknoloji çalışanı ebeveynler genellikle çocuklarını Montessori okullarına gönderirler. Çünkü bu okullar eldeki teknolojiye daha az odaklanır ve bir kerede bir çocuğun duygusal, sosyal ve entelektüel refahını bir araya getirmek için daha fazla çaba gösterirler.
Diğerleri, benzer bir anti-teknoloji felsefesiyle Waldorf okullarına çocuklarını gönderir. Kaliforniya’nın Los Altos kentinde, Yarımada Waldorf hala zihinleri kalıplamak için kalem ve kağıt ve bazen çamur kullanıyor. Bu arada, diğer Silikon Vadisi okulları Chromebook’lara ve iPad’lere geçti.
Cambridge, Massachusetts dışında bulunan Turkle, “İşte ben MIT’deyim, etrafım süper teknoloji uzmanlarıyla çevrili ve aynı hikaye burada” dedi. “Herkes bir Montessori okulunda ve yemek masasında hiçbir bilgisayar, kahvaltıda bilgisayar yok, burada bilgisayar yok, bilgisayarlar yok, sınıfta bilgisayar yok, yani aynı hikaye var.”
Tristan Harris bu teknoloji uzmanlarından birine örnektir. TED konuşmasında, teknoloji şirketlerinin, insanların harcadığı zamanı en üst düzeye çıkarmak için uygulamalarını tasarlamada kullandıkları yollardan bahsetmiştir. Aynı zamanda şirketler için, kullanıcıları ekran saatlerinin kontrolünü ele geçirmelerine izin verecek şekilde uygulamaları tasarlamalarını isteyen “Time Well Spent” adlı bir kâr amacı gütmeyen kuruluşu yürütmektedir.
Ebeveynler, çocukların nerede ve ne zaman teknolojiyi kullanmaları gerektiğini bilmelidir
Turkle, hem ebeveynlerin, hem de çocukların birbirleriyle konuşmak için telefonlarını kapatan ateşli bir destekçisi olabilir, ancak teknolojinin mutlaka kötü olduğuna inanmaz. Yazmaya gelince, hem yaratıcı amaçlar hem de hızlı e-postalar için bilgisayarına hala hayran olduğunu söyledi.
Ancak, okulların çocukların bireysel ihtiyaçlarını karşılarken ders planlarına hitap etmek amacıyla dijital cihazlar kullandığı “kişiselleştirilmiş eğitim” eğiliminin artmasıyla birlikte teknolojiye olan güvenin gereğinden çok çok fazla olduğunu belirtti. Bunun yerine, çocukların yüz yüze işbirliği yapması gerektiğini düşünüyor.
Turkle son olarak, “Kendinizi korumanın yolu sınıfa bir cihaz getirmemektir” ve “mutfağınıza getirip beş yaşındaki çocuğunuza standart çalışma prosedürü olarak yansıtmayın” dedi.
Yazının orjinalini görüntülemek için tıklayınız