Yükseköğretim Kurulu (YÖK)’nun son yıllarda yükseköğretim alanında yapmış olduğu bir çok çalışmanın en önemli amacı yükseköğretim alanında kaliteyi arttırma olmuştur. Kalite konusunu oldukça önemseyen YÖK bu kapsamda 2015 yılında Yükseköğretim Kalite Güvencesi Yönetmeliği’ni yayınlamış ve Yükseköğretim Kalite Kurulu’nu kurarak bu konuda ne kadar ciddi olduklarını sergilemişlerdir. Bu kurulda YÖK Temsilcileri, ÜAK Temsilcileri, ilgili Bakanlıklar ve diğer kurumların temsilcileri bulunmaktadır.
Yükseköğretim Kalite Güvencesi Yönetmeliği yükseköğretim kurumlarının eğitim-öğretim ve araştırma faaliyetleri ile idarî hizmetlerinin iç ve dış kalite güvencesi, akreditasyon süreçleri ve bağımsız dış değerlendirme kurumlarının yetkilendirilmesi süreçlerini ve bu kapsamda tanımlanan görev, yetki ve sorumluluklara ilişkin esasları düzenlemek amacıyla oluşturulmuştur.[1]
YÖK tarafından son dönemde gerçekleştirilen
- Kalite Kurulunun kurulması,
- Üniversitelerimizin bulundukları bölgelere katkı sağlayacak şekilde misyon farklılaşmasına gidilmesi,
- Araştırma Üniversitelerinin belirlenmesi,
- Ülke önceliklerine dayalı doktora programlarının hayata geçirilmesi,
- Temel Bilimlerin öne çıkarılması
gibi çalışmalar yükseköğretim alanındaki iyileştirmelerin devam edeceğini bizlere gösteriyor.
Daha önce Haziran 2015’de başlatılan ve 2016-2017 Akademik yılı açılışında açıklanan, üniversitelerin hem bulundukları bölgeye olan katkılarını arttırmak hem de belirli alanlarda ihtisaslaşmaya teşvik etmek amacıyla Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı (YÖK) ve Kalkınma Bakanlığı eşgüdümü halinde yürütülen “Üniversitelerimizin Bölgesel Kalkınma Odaklı Misyon Farklılaşması ve İhtisaslaşması” temalı proje çalışması kapsamında, 5 pilot üniversite seçilmişti.[2]
- Bingöl Üniversitesi; Tarım Ve Havza Bazlı Kalkınma Alanında,
- Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi; Hayvancılık Alanında,
- Düzce Üniversitesi; Sağlık Ve Çevre Alanında,
- Kırşehir Ahi Evran Üniversitesi; Tarım Ve Jeotermal Alanında,
- Uşak Üniversitesi; Tekstil, Dericilik Ve Seramik Alanında
bölgesel kalkınma odaklı misyon farklılaşması projesinin pilot yükseköğretim kurumları olarak belirlenmişti.
Sürecin bundan sonraki aşamasında, seçilen 5 pilot üniversitenin içinde bulundukları bölgenin kalkınma odaklı gelişimine yönelik olarak belirlenen alanlarda önerecekleri projeleri Komisyon tarafından ayrıntılı olarak değerlendirilecek ve YÖK’ün koordinasyonunda belirlenecek yöntemle desteklenmesi amaçlanmıştır.
Bu çalışma sonrasında 2017-2018 Yükseköğretim Akademik Yılı Açılış Töreni’nde konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Araştırma Üniversiteleriyle ilgili bilgi verdi ve 10 yeni Araştırma Üniversitesi’ni duyurdu. Alfabetik sıraya göre Ankara Üniversitesi, Boğaziçi Üniversitesi, Erciyes Üniversitesi, Gazi Üniversitesi, Gebze Teknik Üniversitesi, Hacettepe Üniversitesi, İstanbul Üniversitesi, İTÜ, İzmir Yüksek Teknoloji Üniversitesi ve ODTÜ’nün Araştırma Üniversitesi olarak belirlendi.
Araştırma Üniversitesi Nedir?
Araştırma Üniversitesi, misyonunu ve stratejik yol haritasını belirlemiş ve üniversitenin çalışma disiplinini bu plana uygun biçimde yürütebilen bir kurumdur. Araştırma Üniversitesi, ulusal düzeyde kapsamlı kurumlardır ve Araştırma Üniversiteleri’nde evrensel bilime ve teknolojiye en çok katkı sağlayan çoklu akademik ve toplumsal kurumlardır. Bu süreçte üniversite yalnızca araştırma başlığında mükemmeliyeti amaçlamaz, eğitim ve bilginin üretimi, aktarımı ve paylaşımında da en iyiyi hedefler. Öğrenciler araştırma kültürünün içinde öğrenerek, bilgilerini geliştirir ve akademik araştırmanın işleyişine hâkimiyet kazanır. Araştırma üniversitesi insanlığın ortak değerlerine ülkesinin geçmişi ve geleceği ile ihtiyaçlarını dikkate alarak katkı sağlar.
Peki “Misyon Farklılaştırma” olma tam olarak neyi ifade ediyor?
Öncelikle “Farklılaşma” konusu üzerinde duralım. Bir marka, kurum, kuruluş için farklılaşma rekabet avantajı sağlayan, değeri arttıran ve değer yaratan, ürün ve hizmetler ile ilgili stratejilerin olumlu ve yenilikçi olarak değiştirilmesi anlamına gelmektedir. Farklılaşma, direkt olarak ürün/hizmet satan kurum/kuruluşlar için kazanca dönüşen çıktılar vermektedir.
Uluslararası birçok platformda adını duyurmuş İsveçli konuşmacı / yazar Jonas Ridderstrale Farklılaşmaya güzel bir örnekle yaklaşıyor; “Karaoke yapılan sistemde yaşıyoruz. Karaoke, az çok hepimiz tarafından bilinen, insanların eğlence olsun diye şarkıcıları taklit etikleri bir eğlence mekanıdır.” Ridderstrale yaşamış olduğumuz mevcut sistemi bir karaoke mekanına benzeterek kurumların kendilerini bu karaoke mekanından kurtarmaları gerektiğini ve kendilerini farklılaştırmaları gerektiğini savunuyor.[3] Bu sayede daha olumlu daha kazançlı ve sürdürülebilir çıktılar elde edilebilir.
Pazarlamanın gurularından birisi olarak kabul edilen, “Konumlandırma: Aklınız İçin Verilen Savaş”, “Pazarlama Savaşları”, “Farklılaş Ya Da Öl-Öldürücü Rekabet Çağında Ayakta Kalma” gibi bir çok ünlü kitabın yazarı Jack Trout‘a göre günümüzde rekabet ortamında kurumların hayatta kalabilmeleri için kendilerini farklılaştırmaları gerektiğini söylüyor.[4]Farklılaşma için ise 8 farklı yol gösteriyor;
- İlk olma yoluyla farklılaşma
- Fiyat yoluyla farklılaşma
- Liderlik yoluyla farklılaşma
- Hizmet yoluyla farklılaşma
- Uzmanlık yoluyla farklılaşma
- Kurum tarihi yaratma yoluyla farklılaşma
- Özellik ile farklılaşma
- Sahiplenebilecek nitelikleri öne sürüme yoluyla farklılaşma
Farklılaşma ve Alan Odaklı Olma Neden Önemli?
Tüm bunlar bize “Farklılaşma”nın hem kurumlar için hem de ülkenin gelişimi adına oldukça önemli bir ilerleme olduğunu gösteriyor. Tam da bu noktada eğitim kurumları özelinde ve özellikle yükseköğretim alanında farklılaşmanın en büyük çıktısı çok açıktır ki ülkenin kalkınması ve uluslararası rekabette daha iyi konumlanması olacaktır.
Jack Trout’un farklılaşma önerilerinden “Uzmanlık Yoluyla Farklılaşma” ve “Özellik ile Farklılaşma” tam da gündemde olan Yükseköğretim platformunda “Misyon Farklılaştırılması” ve “Alan Odaklı Olma” konusudur.
Tüm bu nedenlerden dolayı farklılaşma konusunun yükseköğretim seviyesinde özelleştirilmesi için üniversitelerin özel misyonlar üzerinde farklılaşması ve “Alan Odaklı” olmalarının sağlanması amaçlanıyor. Misyon farklılaştırılması konusunda dünya genelinde birçok örnek mevcut. Yurt dışındaki çoğu üniversiteler kendi hedeflerine göre farklı özellikleri önemsiyorlar.
Dünyadaki örnekleri nasıl?
Örneğin bir üniversitenin bütün öğrencilerinin uluslararası deneyimi olmasını, yine başka bir üniversitenin mühendislerin, matematikçilerin, fizikçilerin, beşeri bilimler ve sosyal bilimlerden de dereceye sahip olmaları isteniyor. Buna gerekçe olarak, asıl bilim dallarının toplumda bulması gereken yerin ne olduğu ve konunun liderliğine daha başarıyla ulaşılabilecek olması gösteriliyor.[5]
Dünyadan farklı örnekler vermek gerekirse, Finans ve Yönetim alanında farklılaşan ve alan odaklı olmayı başaran London Business School’un çok katı bir öğrenci kabul sistemi bulunuyor. Ancak kurum misyonunu geleceğin iş dünyası liderlerini yetiştirmek olarak belirlemiş ve tüm süreçlerini bu misyon özelinde yürütmektedir.
Resim 1- QS Dünya Üniversiteleri Sıralaması: Finans Alanında Sıralama 2018
Yine Yönetim konusunda kendini özel bir konuma ulaştırmayı sağlamış olan HEC Paris School of Management 130 yılı aşkın bir süredir, yetenekli, yenilikçi, girişimci, hırslı ve açık fikirli insanları kabul etmiş ve yetiştirmiştir. HEC misyonunu yine geleceğin dünya liderlerini eğitmek olarak benimsemiştir.
Resim 2- QS Dünya Üniversiteleri Sıralaması: Yönetim Alanında Sıralama 2018[6]
Mühendislik ve Teknoloji alanında dünya genelinde ilk üçte Massachusetts Institute of Technology, Stanford University ve University of Cambridge bulunuyor. MIT, özellikle Mimarlık alanına odaklanırken, Stanford University Bilgisayar Bilimleri alanında, University of Cambridge ise Anotomi ve Fizyoloji alanında farklılaşmış olan üniversitelerdir.
Resim 3- Massachusetts Institute of Technology (MIT) QS Sıralama (Alan Odaklı)[7]
Yükseköğretim Kurulu (YÖK) ve Quacquarelli Symonds’a (QS) İşbirliği
Bu konunun üzerinde önemle duran Yükseköğretim Kurulu (YÖK) büyük bir ilerleme kaydederek Londra merkezli derecelendirme kuruluşu Quacquarelli Symonds’a (QS) Türkiye’deki üniversitelerin dünya ile rekabetini ölçtürdü. Bu konuda ülkemizdeki üniversitelerin uluslararası rekabet ettiği alanların belirlenmesini için QS, 46 farklı alanda üniversitelerimizdeki çıktıları değerlendirilerek, toplam 10 üniversitemizin eşdeğer veya ayrı 24 alanda uluslararası rekabet edilebilirliğini ölçtü.
Değerlendirme çerçevesinde 400 üniversite arasından alfabetik sıraya göre, Ankara Üniversitesi, Bilkent Üniversitesi, Boğaziçi Üniversitesi, Ege Üniversitesi, Hacettepe Üniversitesi, İstanbul Teknik Üniversitesi, İstanbul Üniversitesi, Koç Üniversitesi, Orta Doğu Teknik Üniversitesi ve Sabancı üniversiteleri “Alan Odaklı Başarı Ödülü” almaya hak kazandılar.
Türkiye’deki 186 üniversite arasından yalnızca 52’si uluslararası alanda değerlendirmeye uygun bulundu. Bunlar arasındaki 10 üniversite ise 24 alanda rekabet edilebilir bulundu. Hazırlanan listeye göre dünyadaki bin üniversite ile yarışabilecek 10 üniversite ve en iyi oldukları alanlar şöyle:[8]
- İstanbul Teknik Üniversitesi – Maden Mühendisliği
- ODTÜ– Maden Mühendisliği
- Bilkent Üniversitesi – Siyaset Bilimi Ve Uluslararası İlişkiler
- Boğaziçi Üniversitesi – Elektrik Elektronik Mühendisliği
- Koç Üniversitesi – Siyaset Bilimi Ve Uluslararası İlişkiler /Arkeoloji
- İstanbul Üniversitesi – Tıp/ Eczacılık /Eğitim/ Ziraat
- Hacettepe Üniversitesi – Eğitim Fakültesi /Tıp /Eczacılık
- Sabancı Üniversitesi – Mekanik Mühendisliği Ve Havacılık
- Ege Üniversitesi – Tıp Fakültesi
- Ankara Üniversitesi – Tıp Fakültesi
Quacquarelli Symonds’a (QS) University Rankings (Üniversite Sıralamaları) Hakkında
QS sıralamaları hâlihazırda tutarlı bir büyüme ve yenilikçi düşünce ile yüksek öğretim endüstrisine önderlik ederek öğrencilerin ve kurumlara çözümler üretmekte ve hizmetler sunmaktadır. 13. Yılını geride bırakan QS Üniversiteler Sıralamaları ile dünya çapında bağımsız olarak kurumların değerlendirilmesini ve sıralanmasını gerçekleştirmektedir.
QS Üniversite Sıralamaları, tüm veriler yüksek kaliteli araştırma ve yenilikçi analitik yaklaşımlar ile üretilmektedir. On binlerce yükseköğretim kurumu ve yöneticileriyle olan ilişkiler, 1,2 milyon akademik makalenin yanı sıra 70.000 akademisyen ve 40.000 iş verenden alınan doneler ile elde edilen verilerin belirli bir algoritma ile yorumlanması ile oluşturulan QS Üniversite Sıralaması şuan dünyada hatırı sayılır bir değer görmektedir.
QS Üniversite Sıralamaları ile ilgili bilgiler ve sıralamaları incelemek için web sitelerini ziyaret edebilirsiniz.
[1] http://www.yok.gov.tr/web/kalitekurulu
[2] http://cevresaglik.duzce.edu.tr/Sayfa/7596/universitelerin-bolgesel-kalkinma-odakli-misyon-farklilasmasi-ve-ihtisaslasmasi-projesi)
[3] http://www.eksprespatent.com/markalar-icin-farklilasma/
[4] Trout, Jack (2011). Farklılaş Ya Da Öl (Banu Adıyaman Çalışkan, Çev.) İstanbul: Mediacat Yayıncılık
[5]http://www.yok.gov.tr/documents/10279/38871568/Kuresel_Ortamda_Yuksekogretim_Sistemi_YOK_Baskani_Sarac_Konusma_Metni.pdf
[6] https://www.topuniversities.com/business-masters-rankings/2018
[7] https://www.topuniversities.com/universities/massachusetts-institute-technology-mit
[8] http://www.yok.gov.tr/web/guest/alan-odakli-basari-odulleri-sahiplerini-buldu