0

Elinizi Neye Atsanız Kuruyor mu?

Var ya kesin bir uğursuzluk var üstümde.

Nazar değdirmişler bana nazar.

Benim kadar şansız kimse var mı şu dünyada?

Daha nice yakınmalar sıralayabilirim.

Sıkıntıların üst üste gelme nedenlerini hep merek etmişimdir.

Sorum şu: Neden sıkıntılar üst üste gelir?

Üç başlıkta açıklayayım : Kişinin Kendisiyle İlgili Olan, Kişiden Bağımsız Olan, Genel

1.Kişinin Kendisiyle İlgili Olan

Şimdi, öz imaj denen bir şey var, öz imaj kişinin kendisini nasıl gördüğü anlamına geliyor. Mesela: yakışıklı, zeki, zayıf, beceriksiz gibi. Tabi bunlar sabit değil örneğin zeki birisi olduğunuzu düşünüyorsunuz ama ciddi bir hata yaptınız,  bundan sonra kendinizi belki aptal olarak tanımlayabilirsiniz. Kendimiz hakkındaki düşüncelerimiz önemli çünkü geleceğimizi çok ama çok etkiliyor.

Örneğin Ahmet kendisini çalışkan, başarılı biri olarak görsün. İş yeri kapanmış ve gittiği ilk iki iş yeri onu kabul etmemiş olsun. Ahmet haliyle kendisini artık işe yaramaz hissedecektir. Üçüncü iş yerindeki görüşmesini bir hayal edin bakayım. Kendisini işe yaramaz ve kesin reddedilecek biri olarak gören birisini patron işe alır mı? Siz patron olsanız alır mısınız? Sonra yıllarca süren işsizlik süreçleri hikayeleri başlar. Kendisini işe yaramaz olarak görmeye başlayan Ahmet eşinin artık kendisine değer vermediğine inanacak ve eşine içten bir kırgınlık yaşayacak. Bu değersizlik hissi hakimken arkadaşlarının yaptığı şakaları yanlış anlayıp onlardan da uzaklaşacaktır. Özetle Ahmet’in önce işi gitti sonra eşi en sonda dostları.(Her şey üst üste geldi değil mi?)

2.Kişiden Bağımsız Olan

Şimdi örneğimiz güzel bir kız olan Ayşe olsun. Ayşe son zamanlarda biraz kilo almıştı. Onu uzun zamandır görmeyen teyzesinin ilk tepkisi galiba şöyle olur:

Kızım bu ne hal, gencecik kızsın yakışmıyor bu kilolar.

Buna annenin ve bir iki arkadaşın uyarısı da eklenince artık Ayşe’nin kendisinin zayıflaması gereken bir şişman olarak görmesi nerdeyse kesin. Ayşe artık kendisini erkek arkadaşının yanında zayıflaması gereken bir şişman olarak algılayacağından gergin olacak, erkek arkadaşıyla kavga edecek ve bu durumu artık beğenilmediğinin kanıtı sayacaktır. Ders çalışırken bunları düşünecek ve kendisini derse veremeyeceğinden dolayı notları düşecektir. Özetle önce güzelim inancı gitti, erkek arkadaş ile kavga edildi, dersler problem oldu.

3.Genel

Örneğimiz zengin iş adamı Mehmet bey olsun. Mehmet bey kendisini girişken bir iş adamı olarak görmektedir. Ülke ekonomik krizdedir ve Mehmet beyin tanıdığı bir çok arkadaşı iflas etmiştir. Bu durum Mehmet beyi çok korkutmuştur. Mehmet bey tedbir olarak yatırımları ve işçi sayısını azaltma kararı almıştır. Artık elimizde iflastan korkan, yatırım yapmayan ve işçi kovan bir patron var. Sizce Mehmet beyin sonu ne olur? Bence elimizde acıklı acıklı iflas yıllarını ve hayatın zorluklarını anlatan bir Mehmet beyimiz olur. İflası takip eden süreçte artık Mehmet bey kendisini pasif olarak görmeye başlayacaktır. Eşinin ona çok baskı yaptığını ve insanların onu kullanmak istediklerini düşünmeye başlayacaktır. Özetle önce şirket gitti sonra eşten boşandı en sonda da artık kimseye güvenmeyen biri oldu.

ÇÖZÜM

Asla ama asla GÜZEL öz imajlarınızdan vazgeçmeyin. Hepimiz insanız bazen arkadaşlarımızdan bazen kendi iç dünyamızdan bazen de ülkede olup bitenden etkileniyoruz ve bu gayet doğal. Önemli olan bu olumsuzlukları kimlik haline getirip ben artık buyum dememek. Bunun için moralinizi yüksek tutmanız şart. Film izleyin, kitap okuyun, dua edin, tatil yapın, dertlerinizi anlatın, kısacası sizi mutlu eden şeyler yapın.

Maalesef benim olumlu öz imajım bozuldu, düzeltmem için ne yapmam gerek?

Hiçbir şey! Evet evet hiçbir şey. Kendinize zaman tanıyın. Olumlu öz imajların güzel yanı çok dayanıklı olmaları. Tek bir şeye ihtiyaçları var soluklanmaya/zamana. Sürekli zarar mı ediyorsunuz iş yerinizi kiraya verin, bir yıl tarımla uğraşın. Kendinizi tekrar güçlenmiş hissedince dönersiniz. Kilo mu veremiyorsunuz, rejime, spora son verin, dikkatinizi başka şeye yönlendirin, kitap yazın mesela. O olumsuz öz imajla yapacağınız tüm girişimler sadece daha da dibe çekecektir sizi. Siz de ELİMİ NEYE ATSAM KURUYOR der durursunuz.

Bu arada güzel şeyler de üst üste gelir (Abi herife Allah yürü ya kulum demiş daha geçen ikinci evi aldı. Tanıdık geldi mi !) yeter ki kendinize olan sevginizi, saygınızı yitirmeyin.

Kalın sağlıcakla.

iLETİŞİM: http://klinikpsikologsavasmahmutoglu.com/

 

Facebook Yorumları

2015 Marmara Üniversitesi Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık, 2018 İstanbul Esenyurt Üniversitesi Klinik Psikoloji Yüksek Lisans mezunuyum. Uzmanlık alanım Depresyon ve Travmadır. Elimden geldiğince sizin için psikolojiyi eğlenceli hale getirmekten büyük keyif alıyorum.

Yazarın Profili
İlginizi Çekebilir

Yorumunuz

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.