1. Anasayfa
  2. Değerlendirmeler

İş, Güç Sahibi ve Usta Olmak İsteyenlere Fırsat

İş, Güç Sahibi ve Usta Olmak İsteyenlere Fırsat
0

Örgün eğitimle meslek öğrenme şansını kaçırmış, bir mesleğe sahip veya mesleğini değiştirmek isteyenlerden halen daimi bir işi olmayanların istihdamının sağlanması; birden çok kamu ve özel tarafın bir araya gelmesi ve birlikte bir dizi işlem sürecini başarıyla tasarlayıp uygulamasıyla mümkün olabilir. Birden çok özel ve kamu kurum/kuruluşunun birada organize olarak uyumla ortak amacı gerçekleştirebilmesi için yetkili bir koordinatörle koordinasyonu gerektirir. En üst düzey temsilcinin yer aldığı koordinasyon ve danışma kurulu, yürütme kurulu, eğitim ve istihdam komisyonları kurulmalıdır.

Arz ve talebin doğru tespit edilmesi ve örtüştürülmesi sonrasında buluşturulması her konuda önemlidir. Öncelikle çalışmak isteyenleri işe alacak sektörün işverenlerinin dinlenmesi ve ihtiyaç analizinin çıkarılmasıyla başlanmalıdır. Hangi mesleklerde ve kademelerde ne kadar eleman ihtiyacı olduğu belirlenmelidir. Aslında bu konuda resmi yetkili birim İŞKUR, iş ve eleman arayanları buluşturma, gerekiyorsa mesleki eğitim kurslarıyla istihdama yaklaştırılması göreviyle çalışmalar yürütmektedir. Öte yandan toplumsal kültürümüzde doğrudan ahbap-çavuş, tavsiye, referans ve kefalet yöntemiyle doğrudan eleman arayanların oranı da oldukça yüksektir.

Valilik, belediye, ticaret ve sanayi odası, esnaf odaları, iş kurumu, üniversite, milli eğitim yetkilileri, kalkınma ajansı ile iş arayanları temsilen belli sayıda kişilerin bir araya gelerek birkaç gün bu konu üzerinde tartışması gerekir. Tartışma; yağ, un, şeker, ateş ve kap kacak her şeyimiz var, belki bunların her biri başka birimizin elinde. Biz nasıl elimizdekileri uygun zaman-zeminde uyumla bir araya getirip helvayı yapabiliriz bunu konuşmak gerekiyor. Sonucunda uzlaşılıp işsizliğin azaltılması ve eleman ihtiyaçlarının karşılanması konusunda adına proje veya başka bir şey deyip yazılı bir metin sözleşme/protokol imzalayarak başlamak gerekiyor.

En başta mevcut iş arayanlar arasında aranan niteliklere sahip mesleki eğitim almış kişiler varsa bunların acilen istihdamı gerçekleştirilmelidir. Buna rağmen hala açık iş pozisyonları varsa belirlenip işletme sahiplerinden eleman istihdam taahhüdü alınmalıdır. Bu listeye dayalı olarak açılacak mesleki ve teknik kurslar belirlenmelidir. Bu kurslar, iş arayanların ve eleman arayanların uygun lokasyonuna göre üniversitelerin, mesleki eğitim merkezlerinin ve mesleki ve teknik Anadolu liselerinin uygun altyapıya sahip ve gönüllü olanlarından eğitim merkezi olarak belirlenerek meslek eğitimlerine başlanmalıdır.

Bu eğitim merkezleri, donanım olarak kurs programlarına yeterli, yöneticileri ve atölye-meslek dersleri öğretmenlerinin/usta öğreticiler/uzman eğitmenlerin gönüllü olması gereklidir. Eğitim merkezlerinin öncelikle son on yıllık dönemde önemli projelerde görev almış olanlar arasından seçilmesi işleri kolaylaştırıp başarıyı artıracaktır.

Meslek eğitimi uygulamalı ve işbaşında olması gerektiği için kurslara başlarken işveren temsilcileriyle iş arayan meslek öğrenmek isteyenlerin eğitim merkezlerinde buluşturulup tanıştırılıp eşleştirilmesi ve istihdam öncesi staj/uygulamalı mesleki eğitime kabulleri tamamlanıp listelerin kimin hangi işyerine gideceği sonrasında tarafların birbirini kabul etmesiyle işe alınarak devam edeceği belirlenmelidir.

Mesleki eğitimin programı tamamlandığında gerekli teorik ve uygulamalı sınavlarının yapılarak belgelendirmeyi tarafların tümünün imzasıyla yapılması tanınırlığı ve kabulü artırması açısından faydalı olacaktır.

Buraya kadar herşey güzel ve mantıklı görünüyor. Gelelim ayrıntılara çünkü başarı ayrıntılarda gizlidir. Projenin hayata geçirilmesinden önce yapılan tüm çalışmalarda; eldeki imkânların kullanılarak en iyi sonucun alınması için kimlerin, ne zaman, nerede, nasıl, neleri ve niçin yapması gerektiği detaylı belirlenmelidir. Güçlü ve zayıf yönler, fırsat ve tehditlerin belirlenmesi gerekli önlemlerin alınması gereklidir.

Yukarıdaki kurgu yakın geçmişte ülkemizde uygulanan UMEM projesinin neredeyse birebir aynısı gibi görünüyor değil mi? evet çok haklısınız, doğru mantık birebir aynısı. Hatta ÖZİMEK projesinin de çok benzeri bir mesleki eğitim-istihdam kurgusudur. Her iki proje de farklı kurum-kuruluşlar on yıl kadar önce biraya gelerek onbinlerce insana mesleki eğitim verilmesi, istihdam edilmesi, istihdamının devam etmesi ve işteki konumlarının iyileştirilmesini sağlamıştır. Ama belki de bugün unutuldu ve hatırlanmıyor. Hep söylediğimiz gibi geçmişte yapılanlar geldi geçti ama tecrübeleri çok önemli bunlar belgelerle sabit bunlardan faydalanmak zaman, emek ve para kaybını engeller veya en aza indirebilir. (1)

İşsiz-mesleksiz olup kurslara katılarak meslek öğrenmek ve işe yerleştirilmek isteyenlerin başta projeye yazılı katılım taahhüdü alınmalıdır. İkametlerine yakın eğitim merkezleri belirlenmelidir. Her ilçede en donanımlı olan en az iki adet belirlenmesi gereken eğitim merkezleri, özellikle iş merkezlerine ve organize sanayi bölgeleri ve sitelerine yakın olanlar tercih edilmelidir. Buna rağmen ücretsiz ulaşımları için belediyelerce kart ve kurs boyunca cep harçlığı sağlanması şarttır. Kursların ağırlıklı olarak uygulamalı iş başında olacağı düşünülerek SGK girişleri hemen başlatılmalıdır. Bu projede görev yapacak olanların asli görevleri dışında mecbur olmadıkları bir zamanda gayretle bu işe sarılmaları için cimri davranılmayıp mevzuatı mazeret göstermeden emeklerinin karşılıkları fazlasıyla verilmelidir.
Böyle önemli bir konuya “proje” ismi verilmesi, daha önceki tecrübelerden bilindiği üzere belirli bir sürede, bir amaç için başlayıp bitirilecek çalışmayı akla getirmektedir. Ancak bizim mesleki eğitim, istihdam ve işsizlik problemimiz kısa sürede bir projeyle bitirilecek bir konu değildir. Dolayısıyla bu çalışmalar devlet mekanizmasına sistem olarak yerleştirilmelidir.

Öte yandan hazır potansiyeli değerlendirme adına şu anda meslek liseleri, meslek yüksekokulları ve fakültelerin son sınıflarında okumakta olan öğrencilerin ellerine diplomaları alıp mezun olarak evlerine gitmeden istihdam bağının kurulması gerekmektedir ki problemin devamı gelmesin ve büyümesin.

Bu yazıyı, sosyal medyada memleketim Kocaeli’nde hayata geçirilen bir proje haberini okuyunca yazmak istedim. Habere göre; “USTAM Kocaeli, istihdam odaklı Sektörel Eğitim Projesidir. Kocaeli Büyükşehir Belediyesi öncülüğünde, Üniversiteler, Sanayi Odası, Ticaret Odaları, İŞKUR, İl Milli Eğitim Müdürlüğü, OSB’ler, MARKA gibi eğitim, istihdam ve kalkınmada tüm etkin kurum – kuruluşlar ile Türkiye’ye model olacak bir iş birliğiyle gençlerimiz için bir araya geldik. USTAM Kocaeli Projesi ile Kocaeli’de yaşayan, örgün eğitim çağı dışına çıkmış, herhangi bir mesleği olmayan ya da aldığı eğitimle iş bulamayan bireylere, sektörün ihtiyaç duyduğu alanlarda mesleki ve teknik eğitim verilerek, nitelikli personel ile sektör buluşması sağlanıp, istihdama katkıda bulunmak amaçlanmaktadır. Sektör Temsilcileri ile derin görüşmeler, 392 işletme ile saha araştırması, 84 kamu – sektör temsilcisi ile yapılan İstihdam Odaklı Mesleki Eğitim Çalıştayı ve birebir OSB ziyaretleri ile tamamlanan fizibilite araştırmaları sonucu USTAM’ın yönetim, eğitim ve istihdam modeli şekillenmiştir.(2)

Bu önemli proje, beni çok heyecanlandırdı. Yetkililerine yukarıdaki tecrübelerden faydalanmalarını öneriyor başarılar diliyorum. Ülkemizin dört bir yanında kurtarılmayı bekleyen çok sayıda denizyıldızı olduğundan örnek bu çalışmanın başarıyla yaygınlaştırılmasını ümit ediyorum. “Ne iş olsa yaparım değil ben mesleğimi işimi en iyi şekilde yaparım” diyebilmek için herkesin mesleki eğitimle beceri ve yetkinlik kazanması gerekiyor. Mesleğimiz varsa işimiz, işimiz varsa aşımız, aşımız varsa evde huzurumuz olur.

(1) https://egitimheryerde.net/bir-basari-hikayesi-ozimek/
(2) http://ustamkocaeli.com/Icerik/Goruntule?kisa_adres=hakkimizda

Facebook Yorumları

Erol DEMİR 1967 yılında Gölcük’te doğdu. Piyale Paşa İlkokulu, Gölcük İmam Hatip Ortaokulu, Gölcük Endüstri Meslek Lisesi, Anadolu Üniversitesi Bilecik Meslek Yüksekokulu Elektronik programını ve Anadolu Üniversitesi İktisat Fakültesini bitirdi. Kocaeli Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü’nde İşletme Yöneticiliği alanında yüksek lisansı “Eğitim Yöneticilerinin Sorunları ve Çözüm Önerileri” konusunda tezini tamamlamıştır. Halen İstanbul Ticaret Üniversitesinde işletme alanında doktora öğrencisidir. 1990 yılında Türkkablo fabrikasında kalite kontrol teknisyeni olarak çalıştı. Öğretmenlik hayatına 1991 yılında Hakkari’de başladı. 1994 yılında Gölcük Mesleki Eğitim Merkezi’ne elektronik öğretmeni olarak atandı. 1995 yılında müdür yardımcısı oldu. 2000 şubat ayında Gölcük Mesleki Eğitim Merkezi Müdürü oldu. 2003 yılında Gölcük İlçe Milli Eğitim Müdürlüğünde Şube Müdürü olarak çalışmaya başladı. Aralık–2007 ile Haziran-2016 arası İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğünde Şube müdürü olarak çalıştı. Temmuz – 2016 Bakırköy İlçe MEM, Temmuz-2022 İstanbul İl MEM, Ekim-2023 Küçükçekmece İlçe MEM Şube Müdürü olarak görevine devam etmektedir. Evli ve 3 çocuk sahibidir.

Yazarın Profili
İlginizi Çekebilir

Yorumunuz

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.