1. Anasayfa
  2. Makaleler

Lisansüstü Eğitim Üzerine…

Lisansüstü Eğitim Üzerine…
0

Yakın zamanda bir öğretmenimizden eposta aldım. Falanca yerde beni görmüş, birkaç yazımı da okumuş sonra iletişime geçmek istemiş. Epostası özetle şöyle: “Hocam ben öğretmen olarak MEB’de görev yapıyorum ama bir yandan da yüksek lisansa devam etmek istiyorum. Sizce ne yapayım?”… Maalesef özellikle sosyal medyadaki çeşitli gruplarda da bu tür sorulara çok rastlar oldum. Eminim akademi ile ucundan kıyısından alakalı herkesin de dikkatini çekmiştir bu sorular. “Sizce ne yapayım?”, “Bana ne tavsiye edersiniz?” vb.

Şimdi benim böyle bir soruya cevap vermem mümkün değil. Kaldı ki burada önemli olanın soru değil, bu sorunun yöneltilmesine sebep olan etkenler olduğunu düşünüyorum. Bu etkenleri de en iyi SİZ analiz edebilirsiniz. Mesela mesleğe ilk başladığım yıllarda böyle bir kadın meslektaşım, doğuda görev yaptığını ve batıya tayin için yüksek lisans yapmak istediğini (eğitim özrü ile) söylemiş; bana da yüksek lisans başvuruları hakkında sorular sormuştu. Ona verdiğim tek yanıt “evlenmesi” gerektiğiydi. Zira sırf batıya tayini olacak diye yüksek lisans gibi zahmetli bir sürece hiç başlamaması ve kaydolacağı bölüme gönülden girmek isteyen bir kişinin hakkını yememesi gerektiğini düşünmüştüm. Hala da aynı fikirdeyim.

Bu meyanda, kendinize şu soruyu sorun; Neden yüksek lisans/doktora yapmak istiyorum? Bu soruyu içtenlikle yanıtlayabiliyorsanız zaten yolunuzu çizmişsiniz demektir. Şayet amacınız “bilgi birikiminizi arttırmak, mesleğinizde uzmanlaşmak, kariyer yapmak, entelektüel sermayenizi güçlendirmekse” zaten yapacağınız buna göre bir hazırlıktır ve buna ilişkin öneriler elbet olabilir. Yok eğer “batıya tayin edileyim, maaşıma zam gelsin, kademe ilerlemesi alayım, bir diplomam daha olsun da şöyle kenarda dursun” gibi bilimsellikle bağdaşmayan ve akademik açıdan da değeri olmayan amaçlara sahipseniz, ki akademiye bulaşmadığınız sürece bunları da anlayışla karşılarım, o zaman lütfen akademiyi kirletmeyin. Akademiye bu amaçlarla girip ders notu peşinden koşacak, dersleri düzenli takip etmeyecek, tezinizi, makalenizi parayla yazdıracaksanız lütfen buralardan uzak durun. Ondan sonra ortalık yarı yılda dersleri bırakıp kaçan, ödevini teslim almak için hocaların peşinden koşturduğu insanlarla doluyor. Yapmayın! Hem size hem akademiye yazık.

Bunun haricinde gerçekten bilim dünyasına adım atmak, kendi çapında katkı getirmek isteyen arkadaşlar oluyor. Onlar için zaten gerekli yol yordamı elimden geldiğince gösteriyorum. İnsanların gittikçe yalnızlaştığı, yabancılaştığı bu devirde meslektaş dayanışmasının gücüne inanıyorum. Sosyal medyada bir tek kelimeniz dahi aynı anda binlerce insana ulaşıyor. Bu ortamlarda soru sormadan önce yukarıda değindiğim soruyu kendinize sorun. “Bunu sormaktaki amacım ne?”, “Neyi öğrenmek istiyorum?”… Size tavsiyem gerçekten neyi öğrenmek istiyorsanız ona odaklanın ve onu bilen insanlara doğrudan eposta veya telefon açarak ulaşın. Yoksa sosyal medyada fikir kirliliği içinde boğulmanız işten değil. Kalın sağlıcakla.

Erdem OKLAY

www.erdemoklay.com

Facebook Yorumları

Aktif öğretmenlik yaşamına 2008 yılında MEB’de başlayan Oklay, Dokuz Eylül Üniversitesi’nde eğitim yönetimi ve deneticiliği alanında yüksek lisansını, “Eğitim Örgütlerinde Toplam Kalite Yönetimi Uygulamaları” üzerine tamamlamış ve 2012 yılında Eskişehir Osmangazi Üniversitesi’nde aynı alanda doktora eğitimine başlamıştır. Oklay, doktorasını “Muhalif Öğretmen Kimliği ve Deneyimlerini” Eleştirel Pedagoji kavramları üzerinden yorumlama çalışması ile almıştır. ​Bu süreçte akademik ve mesleki çalışmalarına da ağırlık veren Oklay’ın, çeşitli bilimsel dergilerde yayımlanmış makaleleri ve akademik kitap bölümleri bulunmaktadır. Bunlar arasında Springer yayınevi tarafından basılan “Leadership and Organizational Outcomes: Meta-Analysis of Empirical Studies” isimli eserde iki adet İngilizce kitap bölümü de mevcuttur. Katılımcı olarak yer aldığı pek çok bilimsel toplantının yanında Oklay’ın ulusal ve uluslararası çeşitli kongrelerde sunmuş olduğu bildirileri de bulunmaktadır. ​Akademik yaşamından elde ettiği deneyimleri okuldaki pratik eğitim deneyimlerine transfer etme noktasında Oklay, çeşitli TÜBİTAK projelerinde yürütücü ve katılımcı olarak bulunmuş, 2023 vizyonu kapsamında düzenlenen il çalıştayına temsilci olarak katılmış ve İsviçre’nin Cenevre şehrinde bulunan CERN’de Türk Öğretmen Çalıştayı kapsamında eğitim almıştır. Çalışmaları neticesinde 2015 yılında MEB tarafından “yılın fark yaratan öğretmenlerinden” seçilen Oklay, akademiden kazandığı teorik eğitimi, eğitim sahasının pratikleri ile bütünleştirme yolunda çalışmalarına devam etmektedir. Kendisini bir “fikir işçisi” olarak tanımlayan Oklay, hizmetiçi ve online eğitim faaliyetlerine de ilgi göstermiş; bu kapsamda ÖRAV tarafından düzenlenen “Öğrenen Lider Öğretmen Eğitimine” katılmış ve etkili öğretmen sertifikası kazanmıştır. Bununla birlikte; “Çocuklar için Felsefe”, “Group Life Coach Practitioner”, “New NLP İletişim Becerileri”, “Liderlik ve İşletme Yöneticiliği” ile “Yönetim ve Organizasyon” alanlarında da eğitimler almıştır. Oklay halen Harvard Üniversitesi bünyesinde açılmış olan “Introduction of Family Engagement in Education” programına kayıtlıdır. ​Çalışmalarını eğitim sosyolojisi, eğitim politikaları, eleştirel pedagoji, öğretmen eğitimi, örgütsel yönetim ve davranış ile nitel araştırma tasarımları gibi alanlarda yoğunlaştırmış olan Oklay, bilim ve medeniyetler tarihine de ilgi duymaktadır. Çeşitli internet sitelerinde yazdığı onlarca köşe yazısının yanında Oklay, Eğitim Her Yerde sitesinde içerik editörlüğü ile Yeni Nesil Öğretmen Girişiminde eğitim uzmanı ve organizatörlük görevlerini de sürdürmektedir. Eğitim politikaları ve sosyal analizlere dair kişisel bloglarını bu sitede toplayan Oklay, iyi derecede İngilizce bilmektedir.

Yazarın Profili
İlginizi Çekebilir
Nurhayat Kayar

Yorumunuz

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.