Çocukların ebeveynlerle ders çalışması doğru bir yaklaşım değildir. Ders çalışma çocuğun sorumluluğudur. Çocuk eğer dersten sıkılıyorsa bu sıkıntıyı giderme adına ebeveyni yanında isteyebilir. Böylece hem sıkıntısını gidermiş hem de ebeveyne ders çalıştığını ispatlamış olur. Çocuğun bu sorumluluğu tek başına alabilmesi, canını sıkan bir durumun üstesinden gelmek için kendi stratejilerini geliştirmesi gereklidir. Ebeveyn her zaman, her durum ve yerde çocuğun başında olamayacağı için çocuklarımız küçük yaşlardan itibaren gelişim evrelerine göre “zorluklarla başa çıkmayı” öğrenmelidir. Bu temel, hayati becerilerden biridir.
Çocukların ders çalışırken ebeveynler tarafından sık sık odasına girilmesi, veya ebeveyn gözetimi altında ders çalışması da doğru değildir. Çocuk, planına uygun hareket etme sorumluluğu ve zorluklarla başa çıkma becerisi kazanmalıdır. Otorite baskısı altında ise bu hedeflere ulaşılamaz. Otorite baskısı çok kısa vadede işe yarıyor gözükse de orta ve uzun vadede çocuğun gelişimi için çok zararlıdır. Otoriteye itaat, çocuğun yetişkinlik yıllarına da transfer edilen sağlıksız bir durum yaratır. Bir gencin veya yetişkinin otorite olarak gördüğü birinin sözü dışına çıkamaması yetişkinlik davranışları açısından pek çok olumsuzluğu da beraberinde getirir.
Ebeveyn ile birlikte veya onun gözetiminde/kontrolünde ders çalışma değil; çocuğun içsel motivasyonunu geliştirerek çalışması önemlidir. Bu yüzden çocuk çalıştığı derse yönelik anlamlı bir hedef belirlemelidir. Hedefi olan ve buna yönelik motivasyon geliştirmiş çocuk kendi isteğiyle çalışacaktır. Onu dışarıdan kontrol etmeye ve baskılamaya ihtiyaç kalmayacaktır. Zorla yaptırılan işler hem zevk vermez hem de görev icabı görülüp öğrenme amaçlı yapılmaz. Bir çok çocuğun sınavlardan sonra bildiklerini de unutması bu yüzdendir.
Öğrenme bir tutkuya dönüştürülmelidir. Öğrenmenin getirileri ve olumlu sonuçları görüldükçe insanda öğrenme arzusu da güçlenir.
Çocukların plan yapma başta olmak üzere hayatta deneme-yanılma yapmalarına izin verilmelidir. Kendi doğrularını oluşturmaları kişilik gelişimleri açısından çok önemlidir.
Çocuklar hep aynı ortamda, alışık oldukları düzende ve gerçek sınav atmosferine en yakın biçimde çalışmalıdırlar.
* Çocuklarınızın fikirlerine, ilgi alanlarına ve isteklerine değer verin, saygı gösterin. Hayallerini küçümsemeyin.
* İçsel motivasyonu arttırmak için 7×5 Hedef etkinliğini yapınız. 7 gün boyunca her gün Ders çalışmanın faydaları üzerine beş fikir yazılmalıdır. Bunlar yüksek sesle tekrarlanmalıdır. Motivasyon geliştirmek istediğiniz herhangi bir alanda bunu yapabilirsiniz.
* Sürekli hata arayan otoriter ebeveyn profilini hızlıca terk edip, geliştiren anne baba rolünü benimseyiniz. Gelişime odaklanın.
Özellikle sözel derslerde şu dört adımı uygulayın:
1- Konu karşılaştırmalı ve muhakemeli biçimde bolca okunmalı.
2- Konunun özetini çocuk kendi cümleleriyle yazıya geçirmeli.
3- Konu bir başkasına anlatılmalı (ebeveyn burada dinleyici rolünde olabilir), ona öğretilmeye çalışılmalı. (bu arada soru-cevap da yapılabilir)
4- Geri dönüp konuda eksik kalınan, unutulan yerler tekrar çalışılmalı.
Sayısal derslerde konu-kavram bilgisinin önemi büyüktür. Temel kavramları bilmek ve aralarındaki ilişkiyi sezinlemek sayısal derslerde önemli bir avantaj sağlar. Ayrıca zorlanılan mantık-muhakeme beceri temelli sorularda da öğrenciyi bir adım öne geçirir.
Bu yazıya konu olan video paylaşımımı aşağıdaki bağlantıdan izleyebilir, web sitesine abone olarak bildirimleri anında alabilirsiniz.
Çocuklar Anneyle Ders Çalışmalı mı?
Ayrıca Youtube üzerinden de kanalıma abone olarak tüm videolarıma ulaşabilirsiniz.