Eğlenceli öğrenim elbette erken çocukluk dönemindeki İngilizce eğitimi için çok önem arz etmektedir. Bazı İngilizce Öğretmenleri, çocukların oyun yoluyla en iyi öğrendiklerine inanmış İngilizce konuşan çocuklar için geçerli olan, bu durumda, İngilizce öğrenen öğrencileriniz için de geçerli olacaktır. Öğrencilerinizle öğrenmeyi daha eğlenceli hale getirmenin yolları araştırılırken uygun ve etkin bir ölçme – değerlendirme testleri de dikkate alınmalıdır.
Öğrencilere eğlenceli İngilizce öğretimi kapsamında; Oyunlar, yaratıcılık, sanat ve kültürün sınıfta yaşatılması, dışarıda “reading” ve “speaking” etkinlikleri ve “make it active” yapılırken ölçme ve değerlendirme olarak test yöntemleri göz ardı edilmemelidir.
Konuyla ilgili örnek vermek gerekirse; Çok müzikal bir aileden geldiğinizi hayal edin. Büyürken, ailen sana gitar çalmayı öğretir. Nasıl çalacağınızı, parmaklarınızı nasıl hareket ettireceğinizi, akorları nasıl çalacağınızı ve güzel bir melodi yaratmanın keyfini size erken çocukluk döneminde gösterdiklerini düşünün. Şimdi, ailenizin sizi ilkokul için bir müzik okuluna gönderdiğini hayal edin.
İlk gün, öğretmen size birçok yeni müzik becerisi gösteriyor ama sadece piyano ile gösteriyor. Sizleri pür dikkat takip eden sınıf arkadaşlarınızı bulmak için etrafa bakınıyorsunuz ki görünüşe göre evlerinde piyanolarla büyümüşler. Daha sonra öğretmeniniz piyano çalma becerilerinizi test etmiştir. Müzik hakkında pek bir şey bilmediğinize ve temel bilgileri öğrenmek için telafi kurslarına ihtiyacınız olduğuna karar veriyor. Buna benzer deneyimler birçok ülkede ilkokullardaki iki dilli birbirine benzerdir.
Çocuk iki dil konuşurken yalnızca bir dili ölçmek, çocuğun becerilerinin ciddi şekilde hafife alınmasına yol açabilmektedir. Konuyla ilgili literatür çalışmaları incelendiğinde; iki dilli çocuklar için okuma sonuçlarını iyileştirmeye yatırım yapılması önem arz edilmektedir. Çünkü okulu bırakma oranları, okuryazarlık oranları ve ekonomiye de etkisi bulunmaktadır.
Dünyadaki literatürler incelendiğinde eğitim politikası tarafından “İngilizce öğrenenler” olarak iki yüz bine kadar öğrencilerin okullarının dört duvarının dışından, her zaman anlaşılmayan ve tek dilli, İngilizce konuşan sınıf arkadaşlarıyla aynı değeri sağlamayan bir bilgi zenginliği getiriyor.
Yukarıda vermiş olduğum piyano örneğine devam etmek istersek; gitar çalan çocuklarımızın piyano becerilerinde eksiklikleri veya İngilizce öğrenenlerin İngilizcede eksiklikleri için yakınmaya daha az bir zaman ayırmalıyız. Bunun yerine, gitar çalmayı aslında bir başarı halinde görüp ve gitar bilgisinin nasıl piyano becerilerine dönüşebileceğini düşünmemiz vizyon odaklı gelişimi önemli etkileyecektir. Böylece iki dilli çocukların tam potansiyellerine ulaşabilmeleri için ana dillerinden getirdikleri bilgi birikimi de ölçme ve değerlendirme yapılarak ortaya çıkacaktır.
Çocukların kendi ana dillerinde ne bildiklerini anlayabilirsek, yeni beceriler geliştirmenin imkan sağladıklarını öğrenmek açısından telafi eğitimine daha az zaman harcayabilmektedirler. Bunun yerine, önceden var olan becerilerini desteklemek için daha fazla zaman harcayabilir ve ana dillerinde bildiklerini İngilizce diline çevirebiliriz. Ve bu sadece tüm paydaşlara fayda sağlayacaktır. Öğrencilerin mesleki ve eğitimsel beklentileri gelişmiş olacaktır. Öğretmenler, öğrencileri için okuryazarlıkta başarıya giden daha net ve etkin bir yol gösterecektir.
Dünyada birçok kurum ve kuruluş İngilizce öğrenenlerin eğitiminde öncü olmaya devam etmektedir. Küreselleşme sürecinde hem İngilizce hem de en az bir başka dilde okuma ve yazmada “yüksek düzeyde yeterlilik” ile mezun olan lise öğrencilerine verilen bir Medya Okuryazarlığı ve Dilde Beceri Yetkinliği adeta bir mühür olarak oluşturulmuş ve uluslararası standart haline gelmeye başlamıştır.
Ülkesindeki kendi ana dili gibi ikinci dile yönelik aşinalığın kazanımı da anne karnından itibaren başladığı ve hamilelik sürecinde annenin çevresinde aktif olarak yabancı bir dil konuşuluyorsa ve özellikle anne de konuşuyorsa bebekte dile aşinalık başlamaktadır. Bu aşinalığın öğrenmeye dönüşebilmesi içinse doğumdan sonra da çocuğun ikinci dile somut olarak karşılaşması önem arz etmektedir.
Eyalet olarak hemen hemen tüm eyaletler başlangıcından bu yana benzer programlar benimsenmiştir. Örnek vermek gerekirse; özellikle temel olarak yüz ilkokulunun yirmisinde güçlü iki dilli eğitim programları sunmakta ve Amerika Birleşik Devletlerinin en iyi beş bölgesindeki İngilizce öğrenenler için okuma sonuçlarıyla övünmektedirler. İki dillilik ve iki okuryazarlığın çocukların öğrenmesi, bilgisi ve sosyal – duygusal gelişimi üzerinde çok sayıda faydası bulunmaktadır.
Erken çocukluk döneminde özellikle de iki yaşında çocukların anladığı kelime sayısı artarken, konuşabildiği kelime miktarı da artmaktadır. Bu dönemde çocuğun konuşmasını teşvik etmek ve konuşmaya heveslendirmek kelime testini uygulayabilmemiz adına önem arz etmektedir. Tıpkı anadil kazanımında olduğu gibi nesnelerin adını sormak, cevaplayabileceğini basit sorular yöneltmek gerekmektedir. Rakamları, renkleri, hayvanları, taşıtları, meyve ve sebzeleri öğreterek başlamak çocuğun da konuşmaya heveslenmesini de sağlamaktadır.
Çocuklara dil eğitimi verilirken sık tekrarların yapılması öğretilenlerin pekiştirilmesini ve derse katılamayan çocukların öğrenebilmesi için fırsat bulmalarını sağlayabilmektedir. Öğretilenlerin çocukların günlük yaşantılarından seçilmesi ilgiyi artırabilir. Ayrıca özellikle okul öncesi çocuklarda aynı derste öğretilen kelimelerin özellikle telaffuzda benzer olmamasına ve aynı derste üç-dört kelimeden fazla öğretilmemesine dikkat edilmesi önem arz etmektedir.
Konuyla ilgili literatür çalışmaları incelendiğinde; bir okulda kırk çocuk örnekleme alınmıştır. Dolayısıyla örneklemin az olması geneli yansıtmayacağı için yaş gruplarına göre öğrenmede farklılık olup olmadığına bakılmamıştır. Daha geniş örneklem gruplarıyla araştırmalar küresel olarak yapılması net ve verimli sonuçlar ortaya koyacaktır. Dil öğrenmeyi etkileyen birçok faktör bulunmaktadır.
Çocukların öğrenme stilleri, öğretmenin öğretme yöntemi, kullanılan eğitim materyalleri, sınıf öğretmeninin ve ebeveynlerin İngilizceye karşı tutumu, çocukların yakın çevresinde yabancı dil olarak İngilizce bilen ve kullanan birilerinin bulunması, çocuğun anadilinin gelişim durumu, sosyal ve ekonomik düzeye göre çocuğun verilen eğitimden elde ettiği edinimler farklılık gösterebilmektedir.
Kaliforniya örneğine devam edersek, eğitim uygulamaları ve okuma sonuçlarında merkezi olarak lider olsa da, iki dilli çocuklar için sonuçları iyileştirmek için daha çok şey yapılabilir ve bu gelişmelerden biri de çocukların hayat boyu öğrenme olarak dil becerilerinden okuma düzeyinin nasıl test edilmesinin araştırılmasıdır. Kaliforniya hayat boyu genel müdürlüğü tarafından, 2021 – 2022 tarihli bir bildiride “Öğrencilerin Kaliforniya okullarına getirdikleri evde dil becerileri, İngilizce okuryazarlığını geliştirmenin yanı sıra kendi başlarına da değerli bir varlıktır.”. Konu başlığı olarak çalışmayı ele almış ve devlet bünyesinde devamlılığını sağlamıştır.
Uygulamalı ve pilot tabanlı okullar olarak örneklerimize devam edecek olursak; bölgedeki Eğitim Bilimleri Enstitüsü’nün ekonomisi ve bölgedeki ilkokulların desteği ile bilgisayarlı ve hızlı bir şekilde uygulanan diğer yabancı diller içinde okuma yazma testleri geliştirilmektedir. Proje odaklı okul ortakları sağlandığında bu projeye katılarak İspanyolca konuşan öğrencilerine bağlılıklarını ve iletişimde kaldıklarını göstermiştir.
Çocukların dil başarının sağlanmasında dil eğitimi verilirken tekrar işlemleri hem sınıfta yer alan konuyu pekiştirilmesini ve derse katılamayan çocukların eksikliklerini giderebilmesi açısından pozitif bir yaklaşım olmaktadır. Derste işlenen konuların çocukların günlük yaşantılarından seçilmesi hem konu üzerinde ilgiyi artıracak hem de ölçme ve değerlendirme anında somut bir fayda sağlayacaktır.
İngilizce eğitiminde öğrenmeyi etkileyen faktörlerin olmasıyla birlikte ölçme ve değerlendirme testlerinin de uygulanması açısından sistemli metotlar bulunmaktadır. Çocukların öğrenme stilleri, eğitimcinin öğretim programı ve yöntemi, sınıf içinde kullanılan somut ve dijital materyaller, branş öğretmeninden sonra sınıf öğretmeninin ve velilerinin ikinci dile karşı bakış açısı, çocukların çevresinde İngilizceye olan topluluğu görmesi, akranlarıyla yabancı dil alanında anlık aktiviteleri gerçekleştirmesi, çocuğun temel dilinin gelişimi hem öğrenmeyi hem de eğitimciler açısından ölçme ve değerlendirme uygulamalarını seçebilecek ve planlama yapabilecektir.
Sefa Sezer
İngilizce Öğretmeni / English Teacher