“Çocuklarınızın zeki olmasını istiyorsanız, onlara masallar okuyun. Daha zeki olmalarını istiyorsanız, onlara daha fazla masal okuyun.” Albert Einstein
Masal, geçmişten günümüze kadar gelen bir edebi türdür. Daha çok 1-12 yaş aralığındaki çocuklara yönelik olan hazırlanan bu türümüz, içinde barındırdığı değerler eğitimini çocuklara öğretmesi açısından önemlidir.Değer eğitiminin yanında çocukların hayal dünyalarını, kelime haznelerini zenginleştirir. Çocuğa okunan bir masal onu masalda geçen dünyaya taşır, masalın etkisi ile masal karakterleri arasında bir yer bulur. Çocuklara çeşitli masallar okumak, çocukların hayal dünyalarını zenginleştirmeyi ve yaşamda karşılaştıkları olaylara karşı bakış açıları kazanmalarını sağlar. Yaşamın zorluklarıyla baş etme güçleri artar.
Çocuklara masal anlatırken onların anlayabileceği sadelikte kelimeler, gelişim dönemlerine uygun masallar tercih etmelisiniz. Okul öncesi dönemlerde okunacak masallar titizlikle seçilmelidir. Çünkü çocukların içinde bulundukları dönem bilgileri doğrudan kabul ettiği hassas bir dönemdir. Masallar çocuklara öğretilmek istenilen değerleri örtük olarak öğretmenin en güzel yollarından biridir. Çocukların masal ve hikâye okuması, onların yaşam içinde problem çözme, kendisini ifade etme, farklı bakış açıları kazanmalarını sağlar. Bilimsel araştırmalar sonucunda masalların çocuğun sosyal,dil ve bilişsel gelişimine katkı sağladığı görülmüştür.
Masallar, çocukların dil gelişimlerini, zihinsel gelişimlerini, sosyal becerilerini anlamlı olarak geliştirir. Kelime haznesini geliştirerek, küçük yaştan itibaren okuma sevgisi kazandırır. Çocukların yaratıcı, eleştirel, yanal düşünce becerisini kazanmanın ilk adımı masal dinlemek ve okumaktır.
Ünlü şairimiz Cemal Süreya; “Masal dinlememiş çocuklar büyüyünce kedi resmini bile cetvelle çizer…” demiş. Burada geleceği bekleyen büyük bir tehlikeden bahsediyor şairimiz. Çocukların hayal dünyasını geliştirmek, onların içlerinde bulundukları dünyayı geliştirmek, bambaşka bir dünya inşa etmesine olanak sağlamaktır.
Çocuklara masal okumak, onları hayat hakkında bilgilendirmektir. Fablları okuyan çocukların hayvan dostları edinmesi, hayvanlara saygılı olması, sevgi duyması beklenen bir davranıştır. Çünkü fabllar sayesinde de olsa, hayvanlarında canlı, insanlar gibi bir takım his ve duygulara sahip oldukları öğrenilir. Bir canlı çeşidi olan bitkiler hakkında yazılmış bitki masalları okuyan bir çocuk da bitkilere karşı olumlu davranışlar geliştirebilir.Yetiştirdiğimiz çocukların kitapsever, hayvanlara saygılı, bitkileri seven, iyi kalpli olmasını istiyorsak çocuklara okuma, dinleme alışkanlığı kazandırmalıyız. Bunun tek yolu erken yaşta kitap ile tanıştırmak, masal ve hikâyeler okumaktır.
Çocukları olabildiğince erken kitaplar ile karşılaştırmak çok önemlidir. Kitap okurken model olmak, çocukta kitap okumanın zorunluluk olmadığı anlayışının oluşmaması açısından önemlidir. Kitap hoş vakit geçirmek, eğlenirken öğrenmek amaçlı algılanmalıdır. Kitap okunan bir evde büyüyen çocuğun, yaşıtlarından daha ileri algı düzeyine sahip olduğu bilinmektedir.
Okunan masallar, hikâyeler yalnızca sosyal, dil, zihinsel düzeyde değil, nörolojik düzeyde de çok büyük önem taşımaktadır. Terapi tekniklerini bulan kişiler, büyük buluşlar, dünyayı etkileyen fikir ve yöntemlerde hayal güçleri sayesinde bu sistemleri geliştirmişlerdir. Hayal kurmayı asla bırakmamalı ve çocukların hayallerini engellememeliyiz. Hayal olması gerçek olmayacağı anlamına gelmez…
