1. Anasayfa
  2. İyi Örnekler

Ezilenlerin Öğretmeni Olmak: Paulo Freire

Ezilenlerin Öğretmeni Olmak: Paulo Freire
0

Bu makalede Paulo Freire’nin yaşamı ve fikirlerinin tanıtılması amaçlanmıştır. Önemli bir eğitimci, filozof ve aktivist olan Freire, 1921 yılında Brezilya’nın Recife kentinde dünyaya gelir. Orta sınıf bir aileye mensuptur ancak çocukluk yıllarında dünya genelinde yaşanılan ekonomik buhran ailesinin yoksullaşmasına sebep olur. Denilebilir ki Freire daha çocukluk yıllarından yoksulluğu ve baskıyı deneyimler. Ayrıca çocukluğunu geçirdiği evin doğal ortamı ona zengin öğrenme yaşantıları sunmaktadır. Yaşadığı bu zor yıllar onun ilerideki düşünsel hayatına büyük oranda yön verecektir.

Freire’nin bir başka büyük şansı da ortaokuldaki öğretmenidir. Portekizli bu öğretmenin gelenekselin dışında gerçekleştirdiği okuma dersleri onun okuma-yazmaya olan ilgisini pekiştirir. Nitekim Freire Recife Üniversitesi’ni bitirerek Portekizce öğretmeni olur. Tahmin edebileceğiniz gibi bir lise öğretmeni olarak okumaz-yazmazlığın ve dil öğretiminin üzerine gitmeyi tercih eder. Bu üniversitede doktorasını tamamlayan ve hemen ardından dersler vermeye başlayan Freire, Recife belediyesinin 1962 yılında başlattığı yetişkinler için okuma yazma programında görev alır. Brezilya ve Küba’da meşhur “kültür çemberleri” üzerine çalışmalar yapar ve çalışmaları büyük takdir görür.

Bu zaman zarfında bazı eylem hareketlerine de katılarak aktivist kimliği gelişmeye başlar. Ne var ki 1964 Nisan’ında ülkede gerçekleşen darbe sonrası “tehlikeli” biri olarak damgalanır ve “Tanrının ve Amerikalıların düşmanı” ilan edilir. Kısa süren tutukluluk döneminin ardından onun için sürgün hayatı başlar. Sırasıyla Bolivya ve Şili’ye giden Freire, Şili’de yetişkinlere yönelik bir okuma yazma programının başlatılmasında etkili olur. İlerleyen yıllarda ABD, Harvard Üniversitesi’nde çalışır. J. Kozol ve I. Illich gibi radikal eğitimcilerle tanışır. Ancak Illich ile olan dostluğu ilerleyen dönemlerde fikir ayrılıkları yüzünden bozulur. Şili’de ve sonrasında ABD’de geçen yıllar içinde “Eleştirel Bilinç için Eğitim”, “Ezilenlerin Pedagojisi” ve “Özgürlük için Kültürel Eylem” gibi kitapları yayınlanır. Özellikle Ezilenlerin Pedagojisi dünya çapında büyük ses getiren eseri olur. 1970’de kısa bir süreliğine Şili’ye dönse de o yıllarda iktidarda olan diktatör Pinochet tarafından tepkiyle karşılanması üzerine Harvard’dan da ayrılarak Cenevre’de yer alan Dünya Kiliseler Konseyi’nin eğitim dairesinde danışmanlık görevine getirilir. İsviçre’de kaldığı yaklaşık on yıllık zaman diliminde ise Afrika çalışmaları üzerine yoğunlaşır. Dünyanın çeşitli ülkelerinde seminerler düzenler, onursal doktora kazanır. Özellikle bağımsızlığını yeni kazanmış ülkeler üzerine araştırmalar yapar. 1980 yılında yurduna geri döner ve Sao Paulo’da Katolik Üniversitesi’nde çalışmaya başlar. 1997 yılında yaşamını yitirir.

Freire’nin çalışmaları eleştirel pedagojinin gelişmesine yön vermiştir. Hatta ünlü kuramcılardan Peter McLaren, Freire’yı “eleştirel pedagojinin açılış filozofu” olarak nitelendirmiştir. Peki onu bu kadar değerli yapan nedir? Onun değeri kuşkusuz “alışılmadık” eğitim felsefesinde yatmaktadır. Egemen güçlerin isteklerinin aksine, o, eğitimi “güçsüzlerin güçlendirilmesi için” bir araç olarak kullanmıştır. Öğretim süreçlerinde kullandığı stratejilerle öğrencilerinin karşı karşıya kaldıkları sosyal, kültürel, politik ve ekonomik baskı unsurlarını fark etmelerini ve onları değiştirmek için çaba sarf etmelerini sağlamıştır. Böylece eğitimde eleştirel düşüncenin gelişimine yönelik adımlar atmıştır. Ezen-ezilen ilişkisi onun felsefinin temelini oluşturmaktadır. Bu bağlamda Freire, ezenlerin tahakkümlerine karşılık özgürlükçü bir eğitimi savunmuştur. Bu eğitim ezilenlerle diyalog içinde gerçekleştirilecek bir pedagoji modelidir. Freire’ye göre hiçbir “devrimci” güç ezilenleri nesne olarak görerek özgürleştirici olamaz. Eğitime dair felsefesi bankacı eğitim modeli adı altında özetlenebilir. Öğretmeni aktif bir güç unsuru veya yatırımcı, öğrencileri ise pasif, biriktirici yatırım nesneleri olarak gören bu anlayış Freire’nin karşı çıkışlarının odak noktasıdır. Bu modele karşılık Freire problem tanılayıcı modeli önerir. Freire eğitimin doğrudan siyasi bir eylem olduğu fikrindedir. Ezilenlerin Pedagojisi’nin önsözünde R. Shaull’un da dediği gibi tarafsız bir eğitim süreci yoktur. Bu açıdan eğitim ya sistemle bütünleştirici ya da gerçekliği eleştirel ve yaratıcı olarak ele alan bir süreç olarak kurgulanabilir. Shaull, eleştirel bir eğitim sürecinin toplumsal gerilim ve çatışmaları arttıracağı yönünde görüş bildirmekle beraber bunun Batı tarihi için yeni bir dönem başlatabileceğini de ifade etmektedir. Freire bu noktada önemli bir eğitimci olarak vurgulanmayı hak etmektedir.

Bu kısa yazı kuşkusuz Freire hakkında genel bir bilgi vermekte, çalışmalarının ve fikirlerinin detayına inmemektedir. Her eğitimcinin mutlaka okuması gereken, başucu eseri Ezilenlerin Pedagojisi bu anlamda konuyla ilgilenenlere bir rehber olacaktır. Son olarak; bu yazının hazırlanmasında büyük oranda Adem Yıldırım’ın Anı yayınlarından çıkan Eleştirel Pedagoji: Paulo Freire ve Ivan Illich’in Eğitim Anlayışı Üzerine, Joe L. Kincheloe’nun Kemal İnal tarafından çevrilen ve Yeni İnsan yayınevinden çıkan Eleştirel Pedagoji, ve tabii ki Freire’nin Ezilenlerin Pedagojisi eserlerinden yararlanılmıştır. Bu eserler de meraklı okurlarca incelenebilir. Ayrıca http://www.freireproject.org/ sitesi aracılığıyla eleştirel pedagoji alanındaki güncel gelişmeler de takip edilebilir. Kalın sağlıcakla.

 

Erdem Oklay

www.erdemoklay.com

Facebook Yorumları

Aktif öğretmenlik yaşamına 2008 yılında MEB’de başlayan Oklay, Dokuz Eylül Üniversitesi’nde eğitim yönetimi ve deneticiliği alanında yüksek lisansını, “Eğitim Örgütlerinde Toplam Kalite Yönetimi Uygulamaları” üzerine tamamlamış ve 2012 yılında Eskişehir Osmangazi Üniversitesi’nde aynı alanda doktora eğitimine başlamıştır. Oklay, doktorasını “Muhalif Öğretmen Kimliği ve Deneyimlerini” Eleştirel Pedagoji kavramları üzerinden yorumlama çalışması ile almıştır. ​Bu süreçte akademik ve mesleki çalışmalarına da ağırlık veren Oklay’ın, çeşitli bilimsel dergilerde yayımlanmış makaleleri ve akademik kitap bölümleri bulunmaktadır. Bunlar arasında Springer yayınevi tarafından basılan “Leadership and Organizational Outcomes: Meta-Analysis of Empirical Studies” isimli eserde iki adet İngilizce kitap bölümü de mevcuttur. Katılımcı olarak yer aldığı pek çok bilimsel toplantının yanında Oklay’ın ulusal ve uluslararası çeşitli kongrelerde sunmuş olduğu bildirileri de bulunmaktadır. ​Akademik yaşamından elde ettiği deneyimleri okuldaki pratik eğitim deneyimlerine transfer etme noktasında Oklay, çeşitli TÜBİTAK projelerinde yürütücü ve katılımcı olarak bulunmuş, 2023 vizyonu kapsamında düzenlenen il çalıştayına temsilci olarak katılmış ve İsviçre’nin Cenevre şehrinde bulunan CERN’de Türk Öğretmen Çalıştayı kapsamında eğitim almıştır. Çalışmaları neticesinde 2015 yılında MEB tarafından “yılın fark yaratan öğretmenlerinden” seçilen Oklay, akademiden kazandığı teorik eğitimi, eğitim sahasının pratikleri ile bütünleştirme yolunda çalışmalarına devam etmektedir. Kendisini bir “fikir işçisi” olarak tanımlayan Oklay, hizmetiçi ve online eğitim faaliyetlerine de ilgi göstermiş; bu kapsamda ÖRAV tarafından düzenlenen “Öğrenen Lider Öğretmen Eğitimine” katılmış ve etkili öğretmen sertifikası kazanmıştır. Bununla birlikte; “Çocuklar için Felsefe”, “Group Life Coach Practitioner”, “New NLP İletişim Becerileri”, “Liderlik ve İşletme Yöneticiliği” ile “Yönetim ve Organizasyon” alanlarında da eğitimler almıştır. Oklay halen Harvard Üniversitesi bünyesinde açılmış olan “Introduction of Family Engagement in Education” programına kayıtlıdır. ​Çalışmalarını eğitim sosyolojisi, eğitim politikaları, eleştirel pedagoji, öğretmen eğitimi, örgütsel yönetim ve davranış ile nitel araştırma tasarımları gibi alanlarda yoğunlaştırmış olan Oklay, bilim ve medeniyetler tarihine de ilgi duymaktadır. Çeşitli internet sitelerinde yazdığı onlarca köşe yazısının yanında Oklay, Eğitim Her Yerde sitesinde içerik editörlüğü ile Yeni Nesil Öğretmen Girişiminde eğitim uzmanı ve organizatörlük görevlerini de sürdürmektedir. Eğitim politikaları ve sosyal analizlere dair kişisel bloglarını bu sitede toplayan Oklay, iyi derecede İngilizce bilmektedir.

Yazarın Profili
İlginizi Çekebilir

Yorumunuz

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.