İçsel motivasyon sağlamayı yeniden öğrenmek için öğrencilerimizin bireyselleşmesi konusundaki adımların atılması gerekiyor.
Dönüşümsel olan her şey daha iyidir. Mottomuzun aslında ifade ettiği belki de evrilen zamanın liderliğinde dönüşen düşüncenin takibidir. Hâl böyle olunca topluluğa dahil olan kim varsa bu takibin işlevsel olması için arayışa girer. Belki de bireysel arayışlar böylece dönüşen liderliğin kapılarını aralar. Elbette lider olabilmek için bir topluluğun içinde bulunmak gerekir.
Bireysel arayışlarımızdan temel alan dönüşüm ise ileriye akan zamana dirençlidir. Bu direnci kırabilmek için gereken adımlardan biri planlı eylemler yapmaktan geçer. Peki zamana böyle planları yükleyebilmek için nasıl bir içsel motivasyona sahip olmak gerekir. Ve liderlik özelliği nasıl kazanılır?
Geleneksel öğretim metotlarına baktığımız zaman lider konumundaki bir öğretici ve dinleyici durumunda bir topluluk görülür. Aslında ne bir motivasyona ihtiyaç vardır. Ne de eleştirel bir dinleyici profiline. Elbette sınıf kırk kişi olunca eleştiriyi dönüştürmek de zordur. Bu metotlarla yetişen öğrenciler de sonra geleneksel kalıpları yıkamayan vatandaşlara dönüşebilir.
Dikkat edersek her cümlede neredeyse bir dönüşüme maruz kalıyoruz. Ancak ileriye akan zaman içinde bahsettiğimiz dönüşüm bir direnç gösterebilir. Çünkü eğer biz öğrencilerimizi ve yetişkin insanları hayat boyu öğrenme içinde aktif öğrenme modelleri ile tanıştırmazsak iyi liderler ortaya çıkması mümkün olmaz.
İşlevsel ve dönüşümsel liderlik anlayışının yerleşebilmesi bireyin dönüşümü ile gerçekleşecektir. Bireyin dönüşümü için başlangıçta içsel motivasyon sağlanması elzemdir. Aslında insan doğduğu zaman içsel motivasyonla birlikte doğar. Yani içinde o tohumu taşır. Ancak gerek ailede gerekse okul sıralarında baskılanan çocuklar içsel motivasyonlarını kaybederler. Baktığımız zaman alfa kuşağı gençler arasında içsel motivasyon eksikliği çok sık görülen bir durumdur.
Peki neden çocuklarımızı baskılıyoruz? Onların merak ve öğrenme yeteneklerini törpülüyoruz?
Belki de çoğu zaman bilmeden oluşturduğumuz bu durum daha sonraları okul sıralarında perçinleniyor. Öğrencilere yeniden merak ve öğrenme duygusu aşılamak ise belirli eğitimleri gerektiriyor. Hem ebeveyn eğitimi hem çocuk eğitimi açısından bakıldığında öğretmenler olarak bizlerin de yeniden öğrenmeyi keşfetmemiz gerekiyor. Elbette bu açıdan ülkemizde atılan adımlar var. Ancak hepimizin bir şeyler yapma zamanı gelmiş durumda.
İçsel motivasyon sağlamayı yeniden öğrenmek için öğrencilerimizin bireyselleşmesi konusundaki adımların atılması gerekiyor. Kendi olmayı beceremeyen bir bireyin içinde bulunduğu toplumun da eleştirel bakması yorum yapması ve çıkarımda bulunması oldukça zordur. Bunun nedeni bireyin kendine ait bir ideasının olmamasındadır. Bu ideanın oluşturulması için bireyin içsel motivasyon kaynakları sorgulanmalı ve onu yeniden biçimlendirecek öz denetimin sağlanması eğitimin görevi olmalıdır.
Eğitimin içinde aktif öğrenme modellerine yani eleştirel, yaratıcılık, ürün odaklılık gibi yaklaşımlara geçildiğinde öğrencilerimiz içsel motivasyon kaynaklarını tespit etmeyi öğreneceklerdir. İçsel motivasyon kaynaklarının sağlanması yönünde birçok hipotez mevcuttur. Bunlardan biri olan Maslow’un ihtiyaçlar hiyerarşisine göre temel ihtiyaçları içinde yer alan kendini gerçekleştirme en önemli kaynaklardan biridir. Bunu düşünen insan elbette peşinden gideceği bir idea için de çalışmaya başlayabilir. Ve böylece bu bireyler kendi bireysel dönüşümlerini gerçekleştirebilirler.
Her ne kadar bu dönüşüm belli bir aşamaya gelen bireylerde bazen direnç gösterse de yeniden harekete geçmek için yeşertilmesi gereken bir özelliktir. Ancak bireysel dönüşüm gerçekleştiğinde yani kişi kendi ideasını oluşturup peşinden gitmeye hazır olduğunda liderlik vasfını da kazanmış olacaktır. Eleştirinin, sorun değil çözüm odaklı yaşamanın ve gelişimsel olmanın verdiği yeni yapılanmalar elbette toplumda yansımalarını bulacaktır. Böylece birey önce kendine sonra diğerine sağlayacağı katkının keşfi ile sonuç odaklı, gelecek bazlı bireysel liderliğinin önünü açacaktır.